NE OLACAK BU KARABÜK’ÜN HALİ

MUSTAFA AKAY

Türkiye’nin ilk sanayi hamlesinin şehri Karabük… Aynı zamanda, yeni illerinden birisi. Devasa tesislerinin birilerine peşkeş çekilmesi karşısında, rüşvet olarak verilmiş bir unvan.

1960’ların Karabük’ü ile bugünün Karabük’ü kıyaslandığında, insan bir ah çekiyor.

İlçe olmasına karşın, Türkiye’nin parmakla gösterilen kentlerinden birisiydi Karabük…Ne yazık ki, bugün bir il ve kimileri, burayı artık “büyükçe bir köy” diye nitelendiriyorlar.

Eskinin derli toplu, temiz, pırıl pırıl giyimli insanların dolaştığı caddeleri yok şimdi Karabük’ün…

Bir pejmürdelik, bir düzensizlik egemen kentte…

Sanat ve sporda, ülkede adını duyurmuş bir ilçe giderek, köhneleşmiş ve bugünkü sığlığa düşmüş.

Sinemaları, bahçeleri, lokantaları, kültürel faaliyetleri bir bir yitirilmiş.

Yüksek yüksek binalar yaparak gelişiyoruz diye avutmuşlar Karabüklüleri…

Eğitimde, Türkiye’de dereceler alan ilçe gitmiş, yerlerde sürünen bir il gelmiş. Eğitim artık eskisi gibi değer bulmaz hale gelmiş.

Ya caddeler ve sokaklardaki gelişigüzel park eden araçlar. Bir ilin trafiği ancak böyle felç olur. Avuç içi kadar bir yerde, böylesine trafik tıkanıklığı ancak beceriksizliğin ürünüdür. Bu kendin trafik polisi, zabıtası yok mudur? Neden, oldu olacak iki caddede, trafik düzene sokulamaz?

Bu yoksul milletin 40 milyon lirasını Kent Meydanı adı altında beton yığınına harcayıp, sonra da “olmadı, millet bahçesi yapalım” demek hangi mantığın ürünüdür. Şimdi, o devasa alanda, Millet Bahçesi adı altında yine betona yatırım yapılıyor. İnsanlar, aç, açıkken, milyonları buraya dökmek kime ne yarar sağlayacaktır?

Karabük Belediyesi kurulduğundan bu yana, hep sağcı anlayış tarafından yönetiliyor. Ne yazık ki, adam gibi yönetilmiyor ve kent her geçen gün geriye gidiyor.

Son 22 yılı değerlendirirsek, Karabük iktidar nimetlerinden yararlanmayı bırakın, hakkını almayı bile beceremiyor.

İki Ayyaş’ın  yönetimlerinin ilk 15 yılı içinde yaptığı fabrika, binlerce kişiye ekmek vermişken, 22 yılda çok güçlü sayılarla iktidar olanlar, bina yapmakla, yol yapmakla, köylere su getirmekle övünmektedirler.

Sahi ne olacak, bu Karabüklünün işsizlik çilesi?

22 yılda, 20 kişinin çalışacağı bir iş yeri bile açamayanlar, akıllarına esince, ağa babaları gibi “İki Ayyaş” tan söz etmektedirler,

İnsanları aç, trafiği felç, yolları perişan, imarı bozuk, eğitimi çökmüş, esnafı can çekişen, işsizliği tavan yapmış bir ilde, siyaset kurumu ne yapar? İktidarıyla, muhalefetiyle, bunlara parmak basamayan Karabük siyaseti de çökmüştür.  Sık sık kayıkçı kavgası yapan   ittifak ortaklarını bundan muaf tutalım. Onlar, kendi aralarında kavga yapmayı çok güzel beceriyorlar. Keşke, 22 yıldan beri hizmet yapmaya da zaman ayırsalardı.