Aylin Sarıoğlu tarafından
20 Mart, 2025 15:13 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 3

Milyonlar Suya Gömülüyor!

Yapım çalışmalarına yeniden başlanan Tapu Kadastro İl Müdürlüğü inşaatının temelinden halen su çıkmaya devam ettiği ve yalnızca suyun tahliye edilmesi için milyonlarca lira harcandığı belirtiliyor. Uzun süredir tamamlanamayan bu projenin, altyapı ve zemin etüdü konusunda eksiklikler içerdiği ifade edilirken, plansız şekilde ilerleyen çalışmalara yönelik tepkiler de büyüyor

Karabük’ün Yeşil Mahallesi girişinde, Endüstri Meslek Lisesi’nin karşısında bulunan alanda 2018 yılında temeli atılan Tapu Kadastro İl Müdürlüğü binasının inşaatı, aradan geçen yıllara rağmen tamamlanamadı. Müteahhit firmanın işi yarım bırakması nedeniyle uzun süredir atıl durumda kalan inşaat alanında, 15 Ekim 2024 tarihinde yapılan yeni ihale ile çalışmalar yeniden başlatıldı. Ancak, yıllardır kaderine terk edilen inşaatın temelinde ciddi bir sorun olduğu ve hala su çıktığı belirtiliyor.

MİLYONLARCA LİRA BOŞA HARCANIYOR!

İnşaatın temelinden çıkan suyun sürekli olarak tahliye edilmesi gerektiği, bu işlemler için de milyonlarca lira harcandığı ifade ediliyor. İlk temel kazılarında ortaya çıkan bu sorunun, o dönemde göz ardı edildiği ve uygun önlemlerin alınmadığı ileri sürülüyor. Bölgedeki zeminin suya doygun olmasına rağmen inşaatın bu alanda başlatılması, büyük bir planlama hatası olarak değerlendiriliyor.

TRAFİK SORUNLARINI DAHA DA ARTIRACAK!

Bölgedeki yapılaşmanın plansız ilerlediği, özellikle de eğitim kurumlarının bulunduğu bir alana Tapu Kadastro İl Müdürlüğü binasının yapılmasının trafik yoğunluğunu artıracağı konusunda vatandaşlar endişeli. Halihazırda bölgede Endüstri Meslek Lisesi ve yeni yapılan İmam Hatip Lisesi bulunurken, ek olarak Tapu Kadastro Müdürlüğü’nün de bu alana taşınacak olması, zaten yoğun olan trafiği daha da içinden çıkılmaz bir hale getirecek.

Vatandaşlar, şehrin gelişimine uygun olarak alternatif çözümler üretilmesi gerektiğini, mevcut yol ve ulaşım koşullarının göz önünde bulundurulmadığını dile getirerek yetkilileri eleştiriyor. Özellikle, “ben yaptım oldu” mantığıyla alınan kararların Karabük’ün genel menfaatlerine hizmet etmediği belirtiliyor.

VALİ MUSTAFA YAVUZ ELEŞTİRİLERİN ODAĞINDA

Şehirde yaşanan bu soruna yönelik olarak Karabük Valisi Mustafa Yavuz da eleştirilerin odağına oturdu. Vali Yavuz’un inşaat süreciyle ilgili yeterli denetimi sağlamadığı, kamu kaynaklarının israf edilmesine göz yumduğu yönünde tepkiler artıyor. Kamuoyunun beklentisi, bu tür projelerde daha planlı ve şeffaf bir süreç yürütülmesi yönünde.

Yetkililerin ve kamu kurumlarının bu duruma nasıl bir çözüm bulacağı merak konusu olurken, Karabük halkı yapılan harcamaların boşa gitmemesi ve trafik sorununun büyümemesi için daha akılcı ve sürdürülebilir projeler geliştirilmesini bekliyor.

Bir Yanıt Yazın Yanıtı İptal Et

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

3 Yorum

  1. Mustafa Kefeli

    Tebrikler bu haber için, bu kadar alenen devletin malı kaynakları israf edilemez.Tapu müdürlüğüne yer mi lazım gereksiz masraf,fakir doyurun….

  2. Karabük lu

    Orası kadar başka yer mi yok. Yeşil alan kalması daha mantıklı

  3. Semih

    Su cıkıyorsa bir motor at bir havuz yap.gideride ıkı yol arasındaki kanala ver caya aksın

Haber Merkezi tarafından
25 Mart, 2025 17:13 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

CHP İl Başkanı Vedat Yaşar’dan Açıklama

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Karabük İl Başkanı Vedat Yaşar, İstanbul Saraçhane'deki CHP mitinginde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ailesine yönelik yapılan hakaretlerle ilgili bir kınama açıklaması yaptı.

 "Barışçıl gösteri yapan milyonlarca yurttaşı kimse birbirine karıştıramaz" diyen Yaşar açıklamasında;  "Barışçıl bir gösteriyi provoke etmek için birtakım kişilerin aileye ve merhum olmuş bir anneye küfür etmesi  asla ama asla kabul edilemez. Ayrıca Bunu genel Başkanımız grup toplantısında da üzerine basa basa açıkladı. Şayet, cisim atan, küfreden varsa, bizden değildir. Fakat bu küfür eden birtakım kişilerle, iradesine sahip çıkmak için İstanbul Saraçhane’de barışçıl gösteri yapan milyonlarca yurttaşlarımızı kimse birbirine karıştıramaz.Aynı kefeye koyamaz. Kimse milyonlarca yurttaşımızın haklı tepkisini algı operasyonlarıyla direnmeye yeltenmesin.

Demokrasi, seçme ve seçilme haklarını kullanacakların bilinçli karara varabilmeleri için serbestçe haberleşme olanaklarına sahip olmalarıyla gerçekleşir. İnsanların bir araya gelerek düşüncelerini birbirlerine açıklamalarını sağlayan toplantı özgürlükleri de nitelikleri gereği düşünce özgürlüğüne bağlıdır. Fakat düşünce özgürlüğü, ülkemizde iktidar tarafından ağır bir yara almıştır. Bu ağır darbeyi vuran siyasi parti mensuplarının, birkaç kendini bilmez provokatörün terbiyesizliği üzerinden milyonlarca yurttaşımızın verdiği hak ve hukuk mücadelesini değersizleştiremez.

Biz bu filmleri, aynı taktik, söylem ve davranışları daha önce Ergenekon ve Balyoz davalarında da gördük. Fakat aziz milletimizin artık sabrı taştı ve milyonlarca yurttaşımız ayağa kalktı. Partimizin 31 Mart’ta Türkiye’nin birinci parti olmasını hazmedemeyen iktidar, bu hazımsızlıklarını yargı eliyle sindirmeye çalışmışlardır. Demokrasiyi hazmedemeyerek yargıyı siyasi aparatları haline getiren iktidar, kin ve nefret siyaseti saçarak toplumu zehirlemektedirler.

Cumhuriyet Halk Partililerin ve partimiz üyesi belediye başkanlarımızın veremeyeceği en ufak hesap yoktur. Mülkiye müfettişlerinin yüzlerce incelemesinde tespit edilmeyen suç unsurları, gizli tanıkların “öyle duydum” ve “öyle söylediler” ile dolu hukuktan yoksun birtakım uydurma iddialarıyla suç unsurları oluşturulmaya çalışılmaktadır. İktidar mensuplarını hakikatleri söylemeye, dürüst davranmaya; hakkını arayan yurttaşlarımızı kriminalize etmek yerine dönüp aynaya bakmaya davet ediyorum." ifadelerine yer verdi.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.