Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası
15 Aralık, 2015 08:22

Madenin Başkentinde Artık Kömür Üretilemeyecek

A+ A-

ZONGULDAK ’ta TTK’nın maden sahalarından kiralama usulüyle kömür üreten özel şirketler yıl sonu itibariyle işçilerine çıkış verip madenlere kilit vuracak. Soma’da yaşanan ve 301 işçinin hayatına mal olan maden kazasının ardından çıkartılan Torba Yasa en çok Zonguldak kömür havzasını etkiledi. Türkiye Taşkömürü Kurumu’na ait maden sahalarından kiralama usulüyle kömür üreten firmalar üretimi durdurma kararı aldı. Çalışma ve İş-Kur İl Müdürlüğü’ne verilen dilekçe ile birlikte işçilerine çıkış veren firmalar hükumet tarafından iyileştirilme yapılmaması halinde kömür üretimine son verecek. Son yıllardaki olumsuz gelişmelerin ardından 5 bine yakın göç veren şehir, yeni bir göç dalgası karşısında olumsuz etkilenecek. TTK’nın sahalarında redevans usulüyle işçi çalıştıran 22 özel şirketten geriye kalan 18’i de yıl sonu itibariyle maden ocaklarına kilit vuracak. “MADENCİLİK SEKTÖRÜNDEN ÇEKİLİYORUZ” Zonguldak’ta 26 yıl önce yeraltı maden işletmeciliğine başladıklarını belirten Arı Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Günay, yaklaşık 100’ü aşkın işçi çalıştırdıklarını ifade etti. Soma’daki kazadan sonra çıkan Torba Yasa’nın kendilerini olumsuz etkilediğini ifade eden Günay, şöyle dedi: “Yaklaşık 26 yıl bu yeraltı maden işletmeciliğine devam ediyoruz. 2014 yılında çıkan torba yasanın bize getirmiş olduğu zorluklar var. Bir günde çalışma süresinin 6 saate indirilmesi. Bu 6 saatin 30 dakikası ocağa iniş 30 dakikası ocaktan dönüş, 30 dakika da yemek molası olunca geriye 4 buçuk saatlik bir zaman kalıyor. Bu zaman dilimi içerisinde ürettiğimiz kömür çalışanımızın maaşına, ocağın elektriğine, direğine, TTK’ya ödediğimiz ton başına 16 TL kiraya yetmiyor. Hükümetimizin koyduğu kurallara harfiyen uymuşuz, uymak zorundayız. Bu şirketin öz sermayesi 4 buçuk milyon TL’dir. 2014 ve 2015 yıllarındaki zararla Türk Ticaret Kanunu’nda yer alan ilgili madde gereğince öz sermayesi 3’te 1’in altına düşmüştür. Yasal olarak çalışmamız mümkün değildir.” “KAÇAK OCAK ARTACAK, İŞ KAZALARI ÇOĞALACAK” Günay, iyileştirilme yapılmadığı takdirde madencilik sektöründen çekileceklerini ifade etti. İzinli maden sahalarının kapanmasının ardından kaçak ocakların artacağını ifade eden Günay, “Biz; bizimle çalışacak olan kardeşlerimize, çalışanlarımıza haklarını vereceğiz. Herkesin alacağını verip madencilik sektöründen çekilmeye karar verdik. İnşallah hükümetimiz, bize göre yanlış olduğunu düşündüğümüz kanunları düzeltir ve biz de işimize devam ederiz. Önümüzdeki süreçte, kaçak ocak diye adlandırdığımız izinsiz çalışanların sayısı yaklaşık 30 kat artacak. İş kazaları çoğalacak. Sağlıklı ve güvenli olmayan izinsiz çalışmalarda çok sıkıntılar doğacak” diye konuştu. “OCAKLAR KAPANIRSA GURBET BAŞLAYACAK” Yaklaşık 15 yıl boyunca madencilik yaparak geçimini sağlayan Mustafa Açıkgöz, özel ocakların da kapanmasıyla Zonguldak’ta göç yaşanacağını ifade etti. Devletin özel maden firmalarına yol haritası çizerek yardımcı olmasını isteyen Açıkgöz, özel ocakların kapanması halinde insanların başka şehirlere göç edeceğini dile getirdi. Zonguldak’a yatırım yapılmadığını da söyleyen Açıkgöz, “Bizim gibi Zonguldak’ta 5-6 bin işçi var. Ocaklar kapandığı zaman bu kadar işçinin ailesini hesap ettiğinizde büyük bir rakam yapıyor. İşsizlik başlayacak, göç başlayacak. Kaçakçılık gündeme gelecek. Büyük ihtimal göç olacak. İnsanlar zor durumda kalacak. Evimde köyümde kömür varken başka memlekete kömür çıkartmaya gideceğim. Gurbet başlayacak. Bundan 30 sene öncesini yaşayacağız. Ben özel sektörün kapanmasını istemem. Güzergah çizip özel sektörün ayakta kalmasından yanayım. İşçi karamsar, işçi olayın farkına vardı. Yılbaşından sonra buraların kapanacağı gündeme geliyor. Yılbaşından sonra işsiz kalacağız. Benim iki kızım üniversitede okuyor. Çocuklarım üniversiteden mezun olana kadar çalışacağız. Devlet buraya 20-30 senedir fabrika açmadı. Zonguldak’a yatırım yok. Belirsizlik var” diye konuştu. Özel firmaların madenlere kilit vurmasıyla 20 bine yakın kişi olumsuz etkilenecek. Hem firma sahipleri hem de işçiler hükumetin taşkömürü madenleriyle ilgili yeni düzenlemesini bekliyor. Öte yandan, yalnızca Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü beş ayrı müessesede çalışan 8 bine yakın devlet işçisiyle kömür üretimini sürdürmeye çalışıyor.

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

02 Kasım, 2024 04:52
blank
İhlas Haber A.

Faciaya balık ziyafetinin neden olduğu iddiası

Faciaya balık ziyafetinin neden olduğu iddiası
A+ A-

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesine ait maden ocağında 14 Ekim 2022’de meydana gelen ve 43 madencinin hayatını kaybettiği maden faciasının duruşmasında tutuklu yargılanan sanık Volkay Soylu’nun talebi üzerine madencilerin kullandığı ve eğitimlerde kullanılan maskenin açılması mahkeme heyetinin huzurunda gerçekleştirildi. Müşteki avukatlarının patlamadan önceki 1 yıl içerisinde gerçekleşmiş, telsiz ve telefon konuşmalarının yer aldığı ses kayıtlarını mahkeme heyetine dinletildiği davada, sanık avukatları ise savunmalarında patlamanın hemen öncesinde işçilerin balık yemek için aceleci davrandığını ileri sürerek, patlamada maden işçilerini sorumlu tuttu
43 madencinin hayatını kaybettiği 9 madencinin de yaralandı Amasra Maden Faciasına ilişkin davanın 9. duruşması bugün Bartın Adliye binası içerisindeki koridorda özel olarak oluşturulan salonda gerçekleştirildi.
1. Ağır Ceza mahkemesi tarafından yürütülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müştekiler, avukatları, faciada hayatını hayatını kaybeden madencilerin yakınları katıldı. Adliye içerisinde ve çevresinde güvenlik görevlileri tarafından geniş güvenlik tedbirleri alındı. Mahkeme heyeti soruşturma kapsamında İstanbul Teknik Üniversitesi ve Kocaeli Üniversitesinde görevli maden mühendisi, jeoloji, jeofizik, elektrik ve güvenlik uzmanlarından oluşan 7 kişilik bilirkişi heyetinin üçüncü raporunu tamamlayarak mahkemeye sunduğunu ifade ederek, bilirkişi ek raporuna karşı beyanları aldı.
Müşteki avukatları, bilirkişi heyetinden teknik incelemenin, bilimsel çalışmanın ve patlamanın yaşandığı maden ocağında keşif yapılıp yapılamayacağıyla ilgili görüşlerin yer aldığı kapsamlı rapor beklemelerine rağmen soruşturma aşamasındaki kanaatlerin devamı niteliğinde rapor hazırlandığını belirtti.

Ses kayıtları dinletildi
Merkezi Gaz İzleme İstasyonu’ndan alınan ve işletme müdürünün talimatıyla üretim için metan sensörlerinin iptal edildiği yönündeki ses kaydını dinleten müşteki avukatları, gaz izleme personelinin, iş güvenliği uzmanı Volkan Soylu’ya metan gazının yüzde 5 seviyesini geçtiği yönünde bilgi vermesine rağmen üretime devam edilmesi yönünde talimat verildiğine ilişkin ses kaydını da dinletti. Müşteki avukatları, faciadan önceki 1 yıl içerisinde patlamanın meydana geldiği maden ocağındaki telsiz konuşmaları ile çalışanlar arasındaki telefon konuşmalarının yer aldığı ses kayıtlarını mahkemeye sunulduğunu ifade ederek, işçilerin göz göre göre ölüme götürüldüğünü savundu. Yeniden bilirkişi heyeti oluşturulması talebinde bulunan müşteki avukatları, keşif yapılamaması ve ses kayıtlarının yer aldığı yeni delillerin de değerlendirilerek tutuklu sanıkların mevcut halinin devamını talep etti.
Suçlamaları kabul etmeyen sanık ve sanık avukatları, tutukluk sürelerini de göz önünde bulundurularak sanıkların tahliyesini talep ederek ev hapsi ve yurt dışına çıkış yasaklarının kaldırılmasını istedi.

Maske ve metan gazı tespit cihazları uygulamalı gösterildi
Tutuklu yargılanan sanıklardan olan ve İş güvenliği uzmanı Volkan Soylu’nun talebi üzerine salonda oksijenli ferdi kurtarıcı gaz maskesiyle, eğitim maskelerini gösterildi. Her iki maske açılarak arasında fark olmadığı gösteren Soylu, maske eğitimlerin de yeterli olduğunu savundu.
Soylu’nun talebi üzerine maden ocağında kullanılan vakvak olarak ifade edilen gaz ölçüm cihazı ile maden ocaklarında kullanılan metan gazı ölçüm sensörleri de mahkemeye getirildi. Metan gazı tespit anında sensörlerin verdiği alarm sesi ve titreşimi mahkemeye dinleten Soylu, olay müşteki avukatlarının soru üzerine olay gününde de 4 adet gaz ölçüm cihazı ve sensörün ilgili çalışanlara dağıtıldığı ve teslim alındığına dair kayıtların olduğunu kaydetti.
Uyarı cihazlarının mahkeme heyetine gösterilmesinin ardından ise toplanarak, adliye dışına çıkarıldı. Gazeteciler, adliyeden çıkarıldığı esnada cihazları görüntülemek istedi. Cihazların bulunduğu kutuyu taşıyan görevlinin, gazetecilerin görüntü almasını önlemek amacıyla sürekli yön değiştirmesi dikkat çekti. Cihaz Türkiye Taşkömürü Kurumu’na ait bir araca konularak, kuruma götürüldü.

Ses kaydına savunma yapmadılar
Avukatların ses kayıtlarıyla ilgili sorusuna ise Soylu, "Kayıtlarda ne denildiği tam olarak anlaşılmıyor. Ayrıca sadece telefon görüşmesinin önü arkası alınmadan sadece belli bir bölümün dinletilmesiyle genelleme yapılmamalı" şeklinde konuştu.
Balık ziyafeti için aceleci davrandıklarını iddia etti
Sanık avukatları maden işçilerinin olay günü yaşananlarla ilgili verdiği ifadelerde balık ziyafeti planladıklarını ve balık yemek için erkenden ocağa girerek, hızlı ve aceleci bir şekilde işlerini yapmaya çalıştıklarını iddia etti. Maden işçilerinin ifadelerini mahkeme heyetine hatırlatmak için tek tek okuyan sanık avukatları, hayatını kaybeden maden işçilerinin güvenlik tedbirlerini ihmal etmesi nedeniyle patlamanın meydana gelmiş olabileceğini ifade etti. Duruşmaya katılan 43 madencinin yakınları ise sanık avukatlarının savunmalarına tepki gösterdi

Ara karar verildi
MAra kararını açıklayan mahkeme heyeti, "muhtemel kastla öldürme" suçundan yargılanan sanıklar dönemin TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekci, iş güvenliği ve eğitim başmühendisi Volkan Soylu, başmühendis Mehmet Tural’ın tutukluluk halinin devamına, "bilinçli taksirle öldürme" suçundan yargılanan ve önceki duruşmada tahliyelerine karar verilen kartiyelerden sorumlu maden mühendisleri Levent Aydın ve İbrahim Hakan Mengeş ile emniyet mühendisi Şahan Kahraman’ın ev hapsi ve yurt dışına çıkış yasağı tedbir kararının devamına karar verdi.
Ailelerden tepki
Patlamada hayatını kaybeden madencilerin yakınları mahkeme sonunda ve adliye çıkışında ise sanıklara ve sanık avukatlarına tepki gösterdi. Madenci yakınları 2 yıldır mahkemenin devam ettiğini belirterek, olayın sorumlularının cezalandırılmasını istedi.
Müşteki avukatlarından basın açıklaması
Müşteki avukatları ise adliye çıkışında, faciada hayatını kaybeden madencilerin isimlerinin yer aldığı afişi açarak, basın açıklaması yaptı. Avukat Melike Polat, ses kayıtlarında, benzer olaylarda maden ocağındaki devre kesicilerin çalışmadığını, elektriklerin kesilmediğini, çalışmanın durdurulmadığı, işçilerin tahliye edilmediği gibi konuların net bir şekilde ortaya çıktığını ifade etti. Polat, sanık Volkan Soylu’nun talebi üzerine maske kullanımının gösterilmesi ile ocakta kullanılan gaz ölçüm ve uyarı sistemlerin gösterilmesini şov olarak niteledi. Avukat Polat, madencilerin balık yaptığı yönündeki iddialarla ilgili ise suçun hayatını kaybeden madencilerin üzerine atılmak istendiğini ifade etti.
Dava dosyasının, esas hakkında mütalaa hazırlanmak üzere savcılığa gönderilmesini de kararlaştıran heyet, duruşmayı 13 Aralık’a erteledi.
TTK Amasra Müessesesine ait maden ocağında 14 Ekim 2022’de meydana gelen maden faciasında 43 işçi hayatını kaybederken 9 madenci de yaralanmıştı. Amasra Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında aralarında TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir’in de bulunduğu 24 şüpheli gözaltına alınmıştı. Zanlılardan Özdemir, Müessese Müdür Yardımcısı Salih Atmaca, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekci, iş güvenliği ve eğitim başmühendisi Volkan Soylu ve başmühendis Mehmet Tural ile kartiyelerden sorumlu maden mühendisleri Levent Aydın ve İbrahim Hakan Mengeş ile emniyet mühendisi Şahan Kahraman "bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olmak" suçundan tutuklanmış, 4 kişiye adli kontrol hükümleri uygulanmış, zanlılardan 3’ü çıkarıldıkları hakimlikçe, 9’u savcılık sorgularının ardından salıverilmişti. Bu şüpheliler arasında yer alan bir kişi hakkında ise soruşturma sürecinde takipsizlik kararı verilmişti. Hazırlanan savculuk iddianamesinde ise tutuklu sanıklar Özdemir, Ekmekci, Soylu ve Tural hakkında 42 kez "muhtemel kastla öldürme" suçundan toplam 840 yıldan 1050’şer yıla kadar, 4 kez "muhtemel kastla yaralama" suçundan da 4 yıl 16 aydan 12’şer yıla kadar hapis cezası talep edilmiş, 4 sanık hakkında iki suçtan toplam 844 yıl 16 aydan 1062’şer yıla kadar hapis cezası talebinde bulunulmuştu.
İddianamede diğer 19 sanığın ise "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıl 8 aydan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası talep edilmişti.

blankNöbetçi Eczaneler

Gülşen Eczanesi
Gülşen Eczanesi
Adres

Candaroğlu Mahallesi, Hastane Caddesi, No:7 Karabük-Eflani

Telefon

(370) 461-2331

Eskipazar Eczanesi
Eskipazar Eczanesi
Adres

Merkez Mahallesi, Cami Caddesi, No:16 Eskipazar / Karabük

Telefon

(370) 818-3737

Doğa Eczanesi
Doğa Eczanesi
Adres

100. Yıl Mahallesi, Karabük Kastamonu Yolu Üstü Sokak No:59/D Merkez / Karabük

Telefon

(370) 502-0052

Ömür Eczanesi
Ömür Eczanesi
Adres

Bayır Mahalle Kemal Günes Caddesi No:167/A Karabük

Telefon

(370) 424-5714

Cemal Mızrak Eczanesi
Cemal Mızrak Eczanesi
Adres

Esentepe Mahallesi, Esendere Sokak No:14/1 Safranbolu-Karabük

Telefon

(370) 725-2547

Yeni Zümrüt Eczanesi
Yeni Zümrüt Eczanesi
Adres

İsmetpaşa Mahallesi, Doruk Sokak, No:8/B Yenice / Karabük

Telefon

(370) 766-4500