Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
26 Eylül, 2024 16:22 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

’Küresel ölümlerin yüzde 24’ünün sebebi çevre kirliliği’

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Adem Dirican, küresel ölümlerin yüzde 24’ün sebebinin çevre kirliliği olduğunu söyledi.
Çevrenin; insanların ve diğer canlıların yaşam boyu etkileşim içinde bulundukları fiziksel, kimyasal, biyolojik, sosyal, ekonomik ve kültürel bir ortam olduğunu belirten VM Medical Park Samsun Hastanesi’nden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Adem Dirican, “Çevre kirliliği hem insanlar hem de doğadaki diğer canlılar için giderek büyüyen bir tehdit haline gelmiştir. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, küresel ölümlerin yüzde 24’ü çevresel faktörlerden kaynaklanmaktadır” dedi.

“Hava, toprak ve su kirliliği doğrudan insan sağlığını tehdit ediyor”
Tarih boyunca çevre, sağlığın ana konusu olduğunu söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Dirican, “Zamanın şartlarına göre sağlığı destekleyici ya da yıkıcı etkiler oluşmuştur. Günümüzde de çevrenin halk sağlığı üzerindeki etkisi tartışılmaz. Özellikle hava, toprak ve su kirliliği doğrudan insan sağlığını tehdit eden unsurlardır. Özellikle sanayileşme, teknolojik gelişme ve nüfus artışı, bu kirliliğin boyutlarını her geçen gün artırmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, küresel ölümlerin yüzde 24’ü çevresel faktörlerden kaynaklanmaktadır” diye konuştu.

“Çocuklar üzerindeki etkileri oldukça çarpıcı”
Çevre kirliliğinin çocuk sağlığı üzerindeki etkileri oldukça çarpıcı olduğunu söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Dirican, “Kükürt dioksit, azot dioksit ve havadaki asılı partiküller, çocuklarda solunum yolu hastalıklarına neden olurken; kurşun ve ağır metaller gibi kimyasallar kansızlık ve nörolojik bozukluklara yol açabilir. Bu sorunların önüne geçmek için acilen çevresel tedbirler alınmalıdır” şeklinde konuştu.
Türkiye’de de çevresel sorunların giderek artmakta olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Dirican ayrıca şunları söyledi:
“Son dönemde müsilaj, yangınlar, kuraklık ve sel gibi doğal felaketler öne çıkarken; hava kirliliği, plansız kentleşme, plastik atıklar ve su güvenliği gibi konular da gündemin en önemli başlıkları arasında yer almaktadır. Çevrenin korunması, sağlığın korunması anlamına gelmektedir. Bu meyanda hem bireysel hem de toplumsal olarak daha sürdürülebilir yaşam biçimlerine yönelmek, çevre kirliliğinin olumsuz etkilerini azaltmak açısından büyük önem taşımaktadır.”

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
11 Haziran, 2025 00:37 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Vali Arslan’dan Kızılay için ilginç benzetme

Bartın Valisi Dr. Nurtaç Arslan, Kızılay’ın kuruluş yıl dönümünü nedeniyle yayımladığı kutlama bildirisinde, Kzılay’ı, çaresizliğin üzerine doğan bir sabah güneşine benzetti.
Vali Nırtaç Arslan, Türk Kızılay’ın 157. kuruluş yıl dönümü nedeniyle yayımladığı iletide, Türk Kızılay’ının Türk milletinin yardımseverlik ve dayanışma hislerinin kurumsal bir temsili olduğunu söz etti. Arslan iletisinde, "1868 yılında ’Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti’ ismiyle kurulan Türk Kızılay’ı, yalnızca bir yardım kuruluşu değil, tıpkı vakitte milletimizin sıkıntı zamanlardaki teminatı, umutların sönmeye yüz tuttuğu anda yanan bir ışıktır. Çalışanların emeğiyle, gönüllülerin vicdanıyla ve halkımızın takviyesiyle büyüyen Türk Kızılay’ı afetlerde birinci alana inen, kan bağışında hayat kurtaran, yetimlere yuva olan, fakirlere aş olan bir hayır kervanıdır. Kızılay’ın kırmızı hilali, sadece bir amblem değil, adeta çaresizliğin üstüne doğan bir sabah güneşidir" sözlerine yer verdi.

"Türk Kızılay’ı gurur kaynağımızdır"
Kızılay’ın, yaşanan afetlerde beşere ve canlıya yardım eli olduğunu da hatırlatan Vali Arslan, "Depremlerde, yangınlarda, sel felaketlerinde, salgın hastalıklarda, her türlü zorlukta halkımızın yanında olan ve sırf ülkemizde değil, dünyanın dört bir yanında mazlumlara el uzatan Türk Kızılay’ı, gönüllülük ruhuyla hareket eden binlerce çalışanı ile gurur kaynağımızdır.
Bugün, Kızılay’ın yalnızca geçmişine değil, geleceğine de sahip çıkma günüdür. Daima birlikte el vererek, bu uygunluk zincirine yeni halkalar eklemek; dayanışmayı, yardımlaşmayı ve insanlığı yüceltmek hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu his ve fikirlerle, Türk Kızılay’ının 157. kuruluş yıl dönümünü en içten dileklerimle kutluyor; insanlığa umut olan Kızılay neferleri ile takviyesini esirgemeyen tüm kişi, kurum ve kuruluşlara gönülden teşekkür ediyor, sevgi ve hürmetlerimi sunuyorum" tabirlerini kullandı.

Bizi sosyal medyadan takip edin