blank
Ramazan Akca tarafından
23 Ocak, 2017 10:52 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Küre’de Geleneksel Hızlı Kızak Yarışları düzenlendi

KASTAMONU Türkiye Geleneksel Spor Dalları Federasyonu tarafından Küre Belediyesi sponsorluğunda 1. Küre Geleneksel Hızlı Kızak Yarışları düzenlendi. 6 ilden 66 sporcunun katıldığı yarışlar, renkli görüntülere sahne oldu. Küre’nin Belören köyünde “600 yıllık geleneksel kızaklar kayıyor, Küreliler izliyor” sloganıyla düzenlenen yarışlara Kastamonu, Bursa, Erzurum, Ankara, Kütahya, Kars ve Erzincan’dan 66 sporcu katıldı. Türkiye Geleneksel Spor Dalları Federasyonu Atlı Kızak ve Geleneksel Kızak Asbaşkanı Günal Genç, Küre Belediye Başkanı Kamil Aydınlı, Ağlı Belediye Başkanı Şahin Çolak ile diğer protokol üyeleri ve sporcular, yarışma meşalesini birlikte ateşledi. Büyük çekişmeye sahne olan yarışma, Belören köyünde su dökülerek dondurulan ve “kayak yolu” denilen özel pistte yapıldı. Yarışta atılımcılar, erik ağacından yapılan ve altı özel olarak hazırlanan sakızla sertleştirilen kızaklara binerek, belirlenen hedefe en çabuk şekilde ulaşmaya çalıştı. Kıyasıya mücadelenin yaşandığı yarışlarda yarışmacılar, yoldan çıkarak kızaklarından düştü. Zaman zaman yüreklerin ağza geldi yarışlarda ayrıca vatandaşlar, yanlarında getirdikleri kayık ve leğenlerle kayarak gönüllerince eğlendi. 2017 programına alınan hızlı kızak yarışlarının 600 yıllık geçmişi olduğun ifade eden Türkiye Geleneksel Spor Dalları Federasyonu Atlı Kızak ve Geleneksel Kızak Asbaşkanı Günal Genç, “Türkiye Geleneksel Spor Dalları Federasyonu öncülüğünde Küre, ilk geleneksel kızak yarışları düzenliyor. 600 yıllık hızlı kızak yarışlarını yaşatmaya, yeni nesillere aktarmaya çalışıyoruz. Bu sporla ilgilenen herkes bizim sporcumuz oluyor, onların da bu dalda ilerlemesi için çalışmalara devam edeceğiz. Yarışlar akşam saatlerine kadar devam edecek. Tüm katılımcılara başarılar diliyorum” dedi. Küre Belediye Başkanı Kamil Aydınlı da, katılımcıları Küre'de ağırlamaktan memnun olduklarını belirterek, buranın kış turizmine uygun bir ilçe olduğunu ve kızak yarışlarının atasının Küre ilçesi olduğunu kaydetti. Seydiler ilçesinden kızak yarışına katılan Hüseyin Ünal, kendi icat ettiği ürünün patentini alacağını belirterek, "Kastamonu'nun geleneksel kızağının yönlenebilir halidir. Aynı izden döndüğü için kızak yavaşlamıyor. Diğer kızaklar dönerken hızı yavaşlatıyor. Ama Kastamonu kızağı, genişliği kadar açtığı alanda döndüğü için hızı yavaşlatmıyor. Profesyonel veya diğer kızaklarda dönüş yapanken vücut ağırlığı bir yöne bindiği için insanı düşürebiliyor. Fakat bu kızakta böyle bir sorun yok" dedi. İstanbul'dan Kastamonu'ya Şehit Şerife Bacı Platformu olarak bir program düzenlemek için geldiklerini söyleyen Rahime Çankırı, kızak yarışlarını çok beğendiğini ifade ederek, "Eğlenceli ve çok keyifli yarışlar oluyor. Şuanda katılımı az buluyorum, bunun tanıtılması gerekiyor. Buraya herkesin gelmesi gerekiyor, bu yarışları herkesin duyması gerekiyor. Burada 600 yıllık bir değer bulunuyor. Bu değerinde yaşatılması gerekiyor" diye konuştu. Yarışların sonunda Veteranlar Geleneksel Hızlı Kızak Yarışında Olcay Boz, Büyükler Geleneksel Hızlı Kızak Yarışında Serkan Türkoğlu, Gençler Geleneksel Hızlı Kızak Yarışında Tufan Ersöz, Yıldızlar Geleneksel Hızlı Kızak Yarışında Salih Baran Uzuncan, Minikler Geleneksel Hızlı Kızak Yarışında Furkan Uzuncan ve Masterlar Geleneksel Hızlı Kızak Yarışında Hüseyin Ünal birinci geldiler. Yarışlar sonunda dereceye giren sporculara Asbaşkan Günal Genç, Ağlı Belediye Başkanı Şahin Çolak ve Küre Belediye Başkanı Kamil Aydınlı, çeşitli ödül ve hediyeler verdi. Çok sayıda davetlinin katıldığı yarışlarda Kastamonu Belediyesi tarafından etli pilav ile ayran ikram edildi. {8CEFAF52 AB10 48CC 8E46 F56A1188FFC4}

BUNU KİM HAZMEDEBİLİR?
blank
İlyas Erbay tarafından
22 Aralık, 2024 14:39 tarihinde yayınlandı
A+ A-

BUNU KİM HAZMEDEBİLİR?

Ülkemiz küresel, fırsatçı vampirler tarafından sömürüldüğü sürece, ekonomide düzelme beklemek saflık olur. Sadece küresel vampirler değil, kanımızı emen, aç gözlü aşağılık vampirlerden kendi içimizde de var. Hem içeriden hemde dışarıdan sürekli sömürülüyoruz. Ne pahasına olursa olsun bu sömürü düzeninden kurtulmak zorundayız. Ülkenin bu sarmaldan bir an evvel çıkması gerekiyor.

Değerli okuyucularım, ülkemizin küresel para baronları ve büyük sermaye sahipleri tarafından yıllardır nasıl sömürüldüğünü 2 yıl önce kaleme aldığım bir makalemde o günün rakamlarıyla basitçe anlatmıştım. Şimdi, güncel rakamlarla, herkesin anlayabileceği bir şekilde bir kez daha bu konuya dikkatinizi çekmek istiyorum.
Konunun daha iyi anlaşılması için, öncelikle, şu iki soruyu tekrar soralım.

1.) Bu kadar büyük parayı, daha doğrusu vurgunu dünyanın hangi ülkesinde yapabilir siniz?

2.) Bu para kimden çıkıyor?

Dolar düşüyor, ekonomi uçuyor! Dolar yükseliyor, ekonomi batıyor!
Öyle mi acaba? Buyrun bakalım! Yükselse de, düşse de birileri sürekli kazanıyor, kaybeden hep ülkemiz!

Düşük kur, yüksek faiz/Yüksek kur, düşük faiz! Yıllardır bu ikisi arasında gidip geliyoruz. Birilerinin işine gelen de işte bu!
Her ikisinin de düşük olması için üretime dayalı güçlü bir ekonomiye sahip olmak gerekiyor. Bu dalgalanma devam ettiği sürece güçlü bir ekonomiden söz edemezsiniz.

İçimizdeki ve dışarıdaki para baronları sürekli pusudalar. Bekledikleri fırsat ortamı; doların tavan yapmasıyla yine oluşmaya başladı. Eee, ne demişler? “Bekleyen derviş muradına erermiş”
1 dolar şu anda 35 ₺ Muhtemelen, harekete geçmek için biraz daha yükselmesini bekleyecekler. Aslında beklemelerine de gerek yok. 35₺ iyi bir rakam.

Biz doların 40₺ TL. olduğunu varsayalım. 100 milyon doları olan bir küresel yatırımcıyı örnek alalım. ( bu içimizdeki para babalarından biri de olabilir) Bunlar bu gün itibariyle, dolarlarını bozdurduklarında, karşılığında; 100 milyon dolar x 40=4 milyar TL elde edecekler. Malûm, şu anda TL mevduat faizleri % 50 seviyelerinde. Bizim yatırımcı, daha doğrusu fırsatçı vampir 100 milyon dolarını bozdurarak aldığı 4 milyar lirayı % 50 den, TL. mevduat faizine bağladığında, 6 ay sonra 1 milyar TL. faiz geliri elde edecek ve parası 5 milyar TL. olacak. Oyununun 2. perdesi işte tamda burada başlıyor. 5 milyar TL yi tekrar dolara çevirip karşılığında 125 milyon dolar alacak. Yani 100 milyon doları 6 ayda 125 milyon dolar olacak. 100 milyon doları kendi ülkesinde faize koysaydı, 6 aydaki getiri 2 milyon dolar civarında olacaktı.
Bizde ne oldu? 25 milyon dolar.
Belki farkettiniz. 6 aylık sürede doları TL karşısında sabit tuttum. Biraz yükseldiğini, 45 ₺ olduğunu varsaysak bile arada uçurum var! 100 milyon doları olmayan biri de ülkesinde %4 -%5 faizle bu parayı temin edip bu büyük fırsattan yararlanabilir. Ülkemizdeki elde ettiği 125 milyon dolardan çektiği kredinin 6 aylık faizi olan 2 milyon doları ve ana parayı aldığı bankaya ödediğinde, cebine en az 22-23 milyon dolar kalır ki, 6 ayda çok büyük getiri.

Ülkemizdeki bu fırsat ortamı küresel para baronlarının iştahını kabarttığı için, zaman zaman hızlı bir şekilde ülkeye çok yüksek miktarda sıcak para girişi oluyor. Ekonomide, sıcak paraya bağlı, suni, geçici bir canlanma hemen kendini gösteriyor. Yalaka basın her zaman olduğu gibi yine “Ekonomide bahar havası” manşetleri atıyor.

100 milyon dolara dünyanın neresinde; bu kadar kolay, bu kadar kısa sürede, 25 milyon dolar getiri elde edebilirsiniz? Böylesine büyük bir vurgunu yapabileceğiniz tek bir ülke var. TÜRKİYE
Örneği 100 milyon dolar üzerinden verdim. Aslında rakam korkunç boyutlarda.

Bu faiz kur oyunu; yıllardır bu şekilde oynanıyor. Küresel para baronları ile birlikte içimizdeki para babaları sürekli kanımızı emiyor. Olan zavallı Türk halkına oluyor! Zaman zaman notlar alırım. Arşivlerime baktım. Aynı oyun; 2020 yılında da oynanmış. doların tavan yaptığı Kasım 2020 de. 1 $ = 8.567₺ yi görmüş. O zamanda bu küresel vampirler ülkemize çökmüşler. 4 ay sonra dolar 6.95 TL ye düş(ürül)müş. Ülkenin milyarlarca doları yine bunların cebine akmış!

Bu şekilde gelen yabancı sermayenin faydadan çok zararı vardır. Yabancı sermayeyi, yatırım amaçlı, istihdam yaratacak şekilde çekebilirsek ancak o zaman ülkeye bir faydası olur.

İşin özeti şu; bu bir kısır döngü. dolar yakında tekrar düşecek, sonra tekrar yükselecek. Faiz / kur karşılıklı oyna(tıl)maya devam edecek. Küresel vampirler ( içimizdeki para babası vampirler de dahil ) kanımızı emmeye devam edecekler. Tam bir win win durumu ! Şimdi yukarıda sorduğum iki soruyu tekrar okuyun ve yanıt verin. Bunu hangi akıl, vicdan kaldırabilir? Bu ülkenin bir vatandaşı olarak bunu hazmedemiyorum, öfke doluyum. Ülkemizin sömürülmesine neden olan, bu fırsat ortamını yaratan; küresel oyun kuruculara ve içimizdeki işbirlikçilerine söyleyecek söz bulamıyorum!

Ekonomist değilim, bunları görmek için ekonomist olmaya da gerek yok. Haddim olmayarak alanlarına girdim kusuruma bakmasınlar!
Aslında, biraz sorgulamak, araştırmak yeterli. Araştırmadan, sorgulamadan ekonomi iyi, dolar düşüyor. Aaa dolar yükseliyor batıyoruz diye düşünenlere; ülkemizin nasıl sömürüldüğünü umarım anlatabilmişimdir.

Mehmet gider, Ahmet gelir. Hafize gider, Pakize gelir, bu döngü bitmez! Bu acımasız kısır döngüden, bu girdaptan kurtulmanın tek bir yolu var. ÜRETMEK. Aksi halde kurtlar sofrasında yem olmaya devam ederiz.

İlyas Erbay

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.