Ihlas Haber Ajansı tarafından
15 Haziran, 2024 20:37 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

“Kurban kesimi 11 yaş ve sonrasında Kurban Bayramı’nın hem ibadet hem manevi boyutu gerekçeleriyle birlikte aktarılabilir”

Çocuklara Kurban Bayramı’nın anlatılmasının çocuğun gelişim dönemine göre değiştiğini belirten Uzman Klinik Psikolog Öziç, “Soyut düşünce becerilerinin geliştiği dönemde özellikle 11 yaş ve sonrasında Kurban Bayramı’nın hem ibadet hem manevi boyutu gerekçeleriyle birlikte aktarılabilir. Daha küçük yaştaki çocuklara ise kurban kesiminin izletilmemesi gerekir” dedi.
Liv Samsun Sağlıklı Yaşam Merkezi’nden Uzman Klinik Psikolog Enise Öziç, Kurban Bayramı’nın çocuklara nasıl anlatılması gerektiği hakkında bilgilendirmede bulundu. Uzman Klinik Psikolog Öziç, “Bayramların hem çocuklar hem yetişkinler adına bir araya gelme, mutluluğu paylaşma, sosyalleşme ve ziyaretlerle aidiyet ve sevgi bağlarını güçlendirme, kaybedilen insanların kabirlerini ziyaret edebilme, kültürel ve dini değerlerin devamının sağlanabilmesi gibi birçok açıdan önemli bir işleve sahiptir” ifadelerini kullandı.

“Hem ibadet hem manevi boyutu aktarılmalı”
Çocuklara Kurban Bayramı’nın anlatılmasının çocuğun gelişim dönemine göre değiştiğini ifade eden Uzman Klinik Psikolog Öziç, “Soyut düşünce becerilerinin geliştiği dönemde özellikle 11 yaş ve sonrasında Kurban Bayramı’nın hem ibadet hem manevi boyutu gerekçeleriyle birlikte aktarılabilir. Kurban kesiminin bir şiddet davranışı olarak değerlendirmesini önlemek adına kurbanın dini bir ritüel olduğunun, kesim işlemi ya da kan akıtılıyor olmasının bir zevk ve şiddet amacıyla gerçekleştirilmediği bilgisi çocukla paylaşılmalıdır. Kurban Bayramı’nın dini boyutuna ve yoksul insanlara yardım gibi sosyal boyutuna değinilmesi önemlidir” diye konuştu.

“11 yaşından küçük çocuklara bayramın yardımlaşma boyutu anlatılmalı”
11 yaşından küçük çocukların soyut düşünme beceresinin gelişmediğinin altını çizen Uzman Klinik Psikolog Öziç, “11 yaşından daha küçük çocuklar ise soyut düşünebilme becerileri açısından yeterli gelişim seviyesinde olmadıkları için bu yaş döneminde daha kısa ve somut ifadelerle kurban bayramının anlatılması önerilmektedir. Bu yaş dönemi çocuklarda Kurban Bayramı’nın sosyal ve yardımlaşma yönüne vurgu yapılması yeterlidir. Soyut düşünce becerisi gelişmeyen çocuklara özellikle kurban kesiminin izletilmemesi, bu sürecin çocuklardan uzak bir yerde gerçekleştirilmesi önemlidir” şeklinde konuştu.

Ihlas Haber Ajansı tarafından
23 Nisan, 2025 12:22 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Sezaryen ile dünyaya gelen bebeklerde alerji ve enfeksiyon daha sık görülüyor

Bayan Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Canan Söyler Çalışkan, sezaryen ameliyatı ile dünyaya gelen bebeklerde olağan doğumla dünyaya gelen bebeklere oranla daha sık alerji ve enfeksiyon görüldüğünü söyledi.
Samsun Üniversitesi (SAMÜ) Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi Bayan Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Canan Söyler Çalışkan, olağan doğumun bebekler ve anneler üzendeki olumlu tesirleri hakkında açıklamalarda bulundu. Sezaryenin bir doğum değil ameliyat olduğunun altını çizen Doç. Dr. Canan Söyler Çalışkan, "Doğumlar iki yolla oluyor. Biri karından abdominal dediğimiz bu sezaryen doğum. Bir de vajinal, olağan doğal yoluyla olan doğum hali. Vajinal doğum, insan fizyolojisine en uygun doğum hallerinden biri. Bu doğum, olağan seyrinde giderse bazen bizim müdahil olduğumuz ağrısız epidural doğum yaptırdığımız durumlar ya da müdahale edip doğumu kolaylaştırdığımız durumlar olabiliyor. Bazen de resen spontan dediğimiz hiçbir müdahale yapmadan doğal seyrinde akışında doğumlar gerçekleşebiliyor. Birtakım medikal durumlarda anneyle ya da bebekle ilgili istemediğimiz durumlar olursa da bu türlü durumlarda acil abdominal olarak sezaryenle bebeği doğurttuğunuz durumlar da olabiliyor kimi durumlara bağlı olarak" dedi.

Sezaryen gerektiren durumlar
Normal doğum sırasında sezaryene geçilmesi durumunu kıymetlendiren Doç. Dr. Canan Söyler Çalışkan, "Bebeğin uygunluk halleriyle ilgili yaptığımız kimi analizler var. Bu gebelik sırasında da yaptığımız analizler, bebeğin kalp atımları, annelerin sancısıyla bu türlü bir diyagram halinde yazdırdığımız elektrolar var. Onlarla bebeğin uygunluk halini varsayım etmeye çalışıyoruz. Fakat doğum kanalı, çok değişkenlik arz eden bir yapı ve o kanalda bebeğin doğal olarak girip devam edip doğmasıyla ilgili birtakım duraksamalar, kimi kahırlar yaşanabiliyor. Bu durumlarda da bebek ve anne hayatını riske atmamak için birtakım durumlarda acil sezaryen kararı aldığımız oluyor" diye konuştu.

"Sezaryen ile dünyaya gelen bebeklerde alerji ve enfeksiyon daha sık görülüyor"
Sezaryen ile dünyaya gelen bebekler ile olağan doğumla dünyaya gelen bebekleri karşılaştıran Doç. Dr. Çalışkan, "Vajinal floradan, vajen yolundan doğan bebeklerde mikrobiata dediğimiz, artık kanıtlanmış olan bütün bedenimizde küçük canlıları olan mikrobiata dediğimiz bir durumla kelam konusu bütün floramız. Vajinal doğum olmadığı vakit, abdominal doğumda bunları çıkardığımız vakit bazen bebeklerin immün sisteminde ve sonrasında kullanılan antibiyotikler ve medikal tedavilerle birtakım alerji durumları, enfeksiyon durumları sezaryen doğumlarda biraz daha sık görülebiliyor" formunda konuştu.
Sezaryenin büyük bir operasyon olduğuna da dikkat çeken Çalışkan, "Sezaryen çok riskli bir olay. Sezaryen olayı mecbursa tam teşekküllü hastanelerde yapılması her vakit tercih sebebidir. Zira acil kan muhtaçlıkları olabilir, acil öteki badireler olabilir. O yüzden sezaryenden diğer deva yoksa bence tam teşekküllü hastanelerde yapılması mantıklı" tabirlerini kullandı.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Bu web sitesinde en iyi deneyimi yaşamanızı sağlamak için çerezler kullanılmaktadır. Detaylar için Gizlilik Politikamızı inceleyebilirsiniz.