Nurettin Acar tarafından
29 Nisan, 2020 12:41 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Korona virüs dolayısıyla kapanan mağazalar yeniden açılmaya başladı

arabük’te yeni tip korona virüs (Covid-19) salgınını yavaşlatmak ve yayılmasını engellemek amacıyla kapanan alışveriş merkezlerindeki mağazalar yavaş yavaş açılmaya başladı. Tüm dünyayı etkisi altına alınan korona virüs salgınına karşı yaklaşık 1 ay önce tedbir almak amacıyla Karabük’te aralarında ünlü firmaların bulunduğu ayakkabı, yiyecek ve giyim mağazaları kapatılmıştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan kabine toplantısında salgın sonrası normalleşme takviminin ele alınmasının ardından kentteki AVM’lerde belli bir süredir kapalı olan mağazalar yeniden açılmaya başladı. AVM’de dükkanı bulunan esnaflardan Harun Akbulut, korona virüs salgını sürecinin hem kendilerini, hem de esnaf ile halkı çok ciddi anlamda zorladığını belirterek şunları söyledi: “Esnafımızın dükkanları da uzun zamandır kapalıydı. Yeni yeni açılmaya başladı. Tabi insanların kiraları, borçları, giderleri var. Ürünlerimiz bekliyor. Kimi ürünlerimizin son kullanma tarihi var. Bir an önce işimize başlamak için geldik, dükkanımızı açtık, çalışmaya başladık.” Özellikle kurumsal mağazaların 8-15 Mayıs tarihleri arasında açılacağı söylendiğini ifade eden Akbulut, “Sağlık Bakanımız da 8-15 Mayıs tarihleri arası AVM’lerin açılabileceğine dair konuşma yapmıştı. Bizde bekliyoruz. Özellikle bir haftaya yakın bir zaman var. Ondan sonra AVM’lerin komple açılacağı ile ilgili bir çalışma yapılacağını düşünüyoruz açıkçası” diye konuştu. Normal zamana göre müşterilerde ciddi bir azalma olduğunu kaydeden Akbulut, “Biz biraz daha sağlık sektörü olduğumuz için hızlıyız ama diğer arkadaşlara baktığımız zaman müşterilerde azalma var. AVM’lere giren sayısı çok az. Caddede insanlar işlerini halledip eve gidiyorlar. Çok fazla alışveriş ortamı şu an için yok” dedi.
Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Haber Merkezi tarafından
28 Temmuz, 2025 14:28 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

TÜBİTAK’tan Dikkat Çeken Tez Projesine Destek

Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), 1002 Hızlı Destek Programı kapsamında dikkat çeken bir doktora tez projesini desteklemeye başladı. Karabük Üniversitesi (KBÜ) Fen Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Yasemin Tümer’in eş danışmanlığını yaptığı “Makrohalkalı Fosfaza-Schiff Bazları ve Metal Komplekslerinin Sentezi, Yapı ve Biyoaktivitelerinin İncelenmesi” başlıklı proje, yeni bileşiklerin sentezi ve ilaç geliştirme süreçlerinde kullanılabilecek etkili moleküllerin araştırılmasını amaçlıyor.

Proje, Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü doktora öğrencisi ve aynı zamanda Bartın Üniversitesi öğretim görevlisi olan Özlem İşcan’ın yürütücülüğünde ilerliyor. Danışmanlar arasında Ankara Üniversitesinden Prof. Dr. Nuran Asmafiliz de yer alıyor.

ANTİMİKROBİYAL VE ANTİKANSER ETKİLERE SAHİP YENİ BİLEŞİKLER

Proje kapsamında, antimikrobiyal ve antikanser özellikleriyle bilinen Schiff bazlarının makrohalkalı fosfaza-Schiff bazı türevleri sentezleniyor. Bu yeni bileşiklerin yanı sıra, bakır, çinko ve nikel gibi geçiş metalleriyle oluşturdukları komplekslerin hem yapısal özellikleri hem de biyolojik etkileri araştırılıyor.

ARAŞTIRMALARIMIZLA UMUT VAAT EDEN SONUÇLAR ALIYORUZ”

Proje hakkında bilgi veren Doç. Dr. Yasemin Tümer, şu açıklamayı yaptı:

“Projemiz, makrohalkalı fosfaza-Schiff bazları ve bu yapıların metal komplekslerinin sentezi, yapılarının incelenmesi ve biyoaktivitelerinin araştırılmasını kapsıyor. Öğrencimiz Özlem İşcan’ın doktora tez çalışmalarını içeren bu projede yürütücü olarak kendisi görev alıyor, biz de danışmanları olarak destek veriyoruz.”

Doç. Dr. Tümer, Özlem İşcan’ın Karabük Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümünün ilk mezunlarından olduğunu da belirterek “Mezun öğrencimizin akademik alanda gelişimine eşlik etmek üniversitemiz adına gurur verici.” diye konuştu.

SENTEZLER KARABÜK ÜNİVERSİTESİNDE YAPILIYOR

Doç. Dr. Tümer, proje kapsamında sentezlenen bileşiklerin antimikrobiyal özelliklerinin de araştırıldığını belirterek şöyle konuştu:

“Sentez çalışmalarımızı üniversitemizin araştırma laboratuvarlarında sürdürüyoruz. Laboratuvar imkânlarımız, yeni bileşiklerin sentezi ve saflaştırılması alanında araştırmalar yapabilmemize olanak tanıyor.”

Fosfazen kimyasının önemine de dikkat çeken Tümer, bu bileşiklerin fosfor ve azot atomlarının ardışık olarak bağlanmasıyla oluşan halkalı yapıya sahip olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:

“Bu yapılar benzen halkasına benzediği için ‘anorganik benzen’ olarak da adlandırılır. Yer değiştirme reaksiyonları ile pek çok orijinal bileşik sentezlenebiliyor. Bu bileşikler farklı fiziksel ya da kimyasal özellikler gösterebiliyor. Dolayısıyla fosfazen kimyası çalışmak hem ilgi çekici hem de keyifli.”

PATENT VE İLAÇ GELİŞTİRME SÜRECİ GÜNDEMDE

Çalışmanın ilk aşamasında sentezlenen bileşiklerin detaylı olarak karakterize edileceğini belirten projenin yürütücüsü Özlem İşcan şöyle konuştu:

“Fosfaza-Schiff bazları ile metal kompleksleri elde etmeyi planlıyoruz. Daha sonra bu yeni bileşikleri bazı bakteri ve maya türlerine karşı test ederek biyolojik aktivitelerini inceleyeceğiz.”

Antimikrobiyel etkiler görülmesi hâlinde patent başvurularının yapılabileceğini belirten İşcan, projenin potansiyelini şu sözlerle aktardı:

“Ayrıca bu bileşiklerin plazmid DNA ile etkileşimleri araştırılacaktır. Etkili bulunmaları durumunda antikanser aktiviteleri de incelenecek ve ilaç aktif madde olma özellikleri araştırılacaktır.”

ÇOK YÖNLÜ BİLİMSEL KATKI

Karabük Üniversitesi, Bartın Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi iş birliğiyle yürütülen proje; kimya, biyoteknoloji ve ilaç araştırmalarını bir araya getirerek disiplinler arası bilimsel üretimi teşvik ediyor. Proje, Türkiye’nin bilimsel araştırma kapasitesine çok yönlü katkı sağlamayı hedefliyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin