Ihlas Haber Ajansı tarafından
03 Ekim, 2023 20:36 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Kömürspor Yöneticisi Demir’den TFF’ye çağrı

Zonguldak Kömürspor Yönetim Kurulu Üyesi Tayfun Demir, Vanspor-Zonguldak Kömürspor müsabakası sonrası yaşananlar sebebiyle TFF’ye çağrıda bulunarak en kısa sürede açıklama beklediklerini açıkladı.
TFF 2. Lig Beyaz Grup’ta 6. hafta maçında Zonguldak Kömürspor, deplasmanda Vanspor ile karşılaştı. Müsabakanın son dakikalarında atılan golle Vanspor müsabakayı 1-0 üstün tamamladı. Ancak müsabaka sonrasında Vanspor Kulüp Başkanı ve birkaç yöneticinin Kömürspor’un soyunma odasına giderek kaleci Egemen ve oyuncu Nuri Terliksiz’i darp ettiği iddialarına tepki gösterildi. Zonguldak Kömürspor Yönetim Kurulu Üyesi Tayfun Demir, yaşanan olayın ardından TFF’nin en kısa sürede açıklama yapmasını istedi. Demir açıklamasında şöyle dedi:
"TFF 2. Lig Beyaz Grup’ta 6. hafta maçında temsilcimiz Zonguldak Kömürspor, deplasmanda Vanspor’a 90+6’da yediği golle 1-0 mağlup olmuştur. Maç bitiminde Vanspor kulüp başkanı korumaları ve birkaç yönetici, Zonguldak Kömürspor soyunma odasına girerek kalecimiz Egemen ve oyuncumuz Nuri Terliksiz’e önce küfür etmek suretiyle sonrasında ise darp ederek yaralamışlardır. Ambulansla hastaneye kaldırılan iki oyuncumuz tedavi altına alınmıştır. Saldırganların silahla tehditler savurduğu görülmüş ve yaşanılan korku ve vehametin ne denli büyük olduğu buradan anlaşılmaktadır. Bizler, emeğin başkentinin şanlı kulübü olarak bu olayları çıkaran kişi ve kişilerin tespit edilerek adli makamlarca derhal soruşturma başlatılmasını ve TFF’nin en kısa sürede bir açıklama yapmasını beklemekteyiz. Yaşanan olaylarda yaralanan oyuncularımıza acil şifalar diler, Zonguldak Kömürspor camiasına geçmiş olsun dileklerimi sunarım.

blank
İlyas Erbay tarafından
10 Nisan, 2025 14:34 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

DESTEKLE BİLE ZOR AYAKTA DURUYOR, YAZIK !

SGK açıklarını aktüeryal denge sistemiyle kapatamıyor. Gelirler giderleri karşılamaktan çok uzak. Aktüeryal denge; sosyal güvenlik sisteminin finansmanı ve sistemden hak sahiplerine sağlanacak hakların karşılıklı mali durumunu tanımlar. Dengenin bozulması, sosyal güvenlik sisteminin yetersizleşmesi ve giderek çökmesi anlamını taşır.

Türkiye'de çalışan nüfusun yeteri kadar artmaması, buna karşılık emekli sayısındaki anormal artış SGK yı fena halde zorluyor. SGK Hazine desteği ile zar zor ayakta duruyor.
Açık katlanarak artmaya devam ediyor. SGK'nın hazineye yükü son 1 yılda 2 ye katlandı. 2024 yılı Ocak ayında 7 milyar 396 milyon olan açık 2025 Ocak ayında 16 milyar 44 milyona yükseldi.
Ocak ayındaki 417 milyar liralık giderin 290 milyar lirasını emeklilere ödenen maaşlar oluşturdu.
Açlık sınırının altında yaşam mücadelesi veren emeklilerin aylıkları 2002 yılındaki seviyelere çıkarılsa, daha açık ifade ile gerçek enflasyon düzeyinde zam almış olsalardı; SGK nın açıkları kat kat daha yüksek olacaktı. Bu haliyle bile Hazine için büyük yük olarak görülen emekli maaşlarında artış beklemek hayal olur. Sistem maalesef aktüeryal olarak sağlıklı işletilememiştir.
Gelir ve gider dengesizliğinden bunu açıkça görüyoruz.

Kısa vadede çalışan nüfusun en az 2 katına çıkarılması mevcut sistemde mümkün değil. İstihdamı büyük oranda artıracak yani 2 ye katlayacak ciddi bir faaliyet yok!

Gelişmiş ülkelerde 3-4 çalışana bir emekli düşerken, Türkiye'de bu oran neredeyse kafa kafaya; yanılmıyorsam son verilere göre 1.3 çalışana 1 emekli düşüyordu. Çalışanlar Türkiye'de emeklileri finanse edemiyor. Gelmiş geçmiş tüm iktidarların oy kaygısıyla uyguladıkları popülist politikaların acı sonucu budur.
Ne yazık ki, bu politikalar uygulanmaya devam ediyor Son örneğini EYT de gördük.

SGK gelirlerinin yeteri kadar yüksek olmamasının önemli nedenlerinden biri de vergi toplamada ki sıkıntı. SSK yeteri kadar vergi toplayamıyor. Ülkenin kaymağını yiyen yüksek gelir sahipleri ya vergi vermiyor yada çok az veriyor. Bu da yetmez gibi bunların milyarlarca lira vergi borcu affediliyor.

Özel hastanelerin SGK ya yükü nü de unutmayalım.
Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan 2022 Sağlık İstatistikleri Yıllığı’nda yer alan veriler, AKP iktidarı döneminde kamunun sağlık hizmetlerindeki payının giderek azaldığını ortaya koyuyor. Verilere göre Türkiye genelinde hastanelerin yüzde 59’u Sağlık Bakanlığı’na bağlı, yüzde 37’si özel sektörde, yüzde 4’ü ise üniversitelerde bulunuyor. AKP’nin iktidara geldiği 2002’den 2022’ye kadar kamu hastanesi sayısındaki artış yüzde 18.22 olarak gerçekleşirken özel hastane sayısındaki artış yüzde 111.7 olarak gerçekleşti. Özel hastane sayısı 2002’de 271 iken 2022 yılında 572 oldu.

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezinin (DİSK-AR) ''Özel hastanelerin SGK'ye yükü tırmanıyor'' başlıklı araştırma bültenine göre, 2024'ün ilk altı ayında Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) özel hastanelere yaptığı ödemenin payı yüzde 153 yükseldi. Devlet ikinci basamak hastaneleri için yapılan ödemenin payı ise yüzde 53,9'a düştü.

Bu kadar çarpıklığa, programsızlığa, plansızlığa rağmen bu ülkenin kurumları nasıl ayakta duruyor? Anlamak mümkün değil.

İlyas Erbay

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.