Kastamonu Üniversitesi'nin yürütücülüğünde İtalya, İspanya ve Norveç'in de ortak olduğu “Ev Pansiyonculuğu Eğitim Modülü ile Sürdürülebilir Kırsal Kalkınmayı Destekleme ve Dijital Avrasya Yemek Kitabı Geliştirme” projesiyle özellikle kırsalda yaşayan gençlere ev pansiyonculuğu eğitimleri verilerek gelirlerinin yükseltilmesi hedefleniyor.
Erasmus+ Programı Yetişkin Eğitiminde İşbirliği Ortaklıları faaliyeti (Erasmus+ KA220) çerçevesinde Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi tarafından yürütülen “Ev Pansiyonculuğu Eğitim Modülü ile Sürdürülebilir Kırsal Kalkınmayı Destekleme ve Dijital Avrasya Yemek Kitabı Geliştirme” adlı projenin tanıtımı gerçekleştirildi. Program, Kastamonu Üniversitesi Merkez Kütüphanesi Cemil Meriç Salonu'nda yapıldı.
“Projemizde kırsal kesimde yaşayan yerel halkın turizmin gelişiminde aktif rol almaları hedefleniyor”
Yerel halka ev pansiyonculuğuyla ilgili eğitimlerin verileceğini anlatan Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Küçük, “Üniversitemiz bünyesinde nitelikli akademik personeli ile çok sayıda AB, TÜBİTAK, İhtisaslaşma, BAP ve Kamu projeleri yürütülmüş olup bu alanda önemli bir proje tecrübesi ve kültürü oluşmuştur. Bilgi ve tecrübe paylaşımının yapıldığı, araştırma-geliştirme imkanlarının görüşüldüğü bu tür uluslararası işbirliği toplantılarına üniversite olarak büyük önem vermekteyiz. Ormancılık ve tabiat turizminde ihtisaslaşan üniversitemizde özellikle tabiat turizmi çalışmalarında lokomotif rol üstlenen Turizm Fakültemiz bünyesinde yürütülen bu proje ile yerel halka ev pansiyonculuğu eğitimi verilerek hem ilimizde hem de ortak üniversitelerimizin kırsal kesiminde yaşayan yerel halkın turizmin gelişiminde aktif rol almalarının sağlanması hedeflenmektedir. Bu sayede çok kültürlü teknoloji odaklı bir ortamda yetişkinlerin eğitimi gerçekleştirilerek kırsal kesimdeki kalkınma desteklenmiş olacaktır. Ayrıca, ortak dört kuruluşun yöresel yemeklerini içeren sanal ve artırılmış gerçeklik ile uyumlu dijital bir Avrasya yemek kitabı oluşturularak, yerel gastronomik ürünlerin yeni teknolojilerin vasıtasıyla tanıtılması ve pazarlanması sağlanmış olacaktır” dedi.
“Erasmus+ Programında Avrupa'da en çok projeye destek alan ülkeyiz”
Erasmus+ ve ESC programları hakkında bilgi veren Türkiye Ulusal Ajansı Yetişkin Eğitimi Dairesi Başkanı Kemal Başçı ise, “7 yıllık dönemler halinde yürütülen Erasmus+ ve ESC Programlarının 2021-2027 dönemine katılım anlaşmalarını 27 Ekim 2021 tarihinde Brüksel'de imzaladık. Bu imzalarla Türkiye olarak iki programa 7 yıl süreyle katılımımızı tasdiklemiş oluyoruz. 2028 yılından itibaren başlayacak olan 7 yıllık dönemin hazırlık çalışmalarına da başlamış bulunmaktayız. Erasmus+ ve ESC programlarının bu dönemde; dahil etme ve çeşitlilik, dijital dönüşüm, çevre ve iklim değişikliğine karşı mücadele ve demokratik hayata katılım olmak üzere 4 temel önceliği bulunuyor. Bunun yanında, Erasmus+ programlarının bir diğer önemli özelliği ise projelerin; başvurularının yapıldığı kuruma göre 2 ayrı gruba ayrılmasıdır. Başvuruları doğrudan Türkiye Ulusal Ajansına yapılan projeler ülke merkezli projeler olarak adlandırılırken, başvuruları doğrudan Brüksel'de bulunan yürütme ajansına yapılan projeler ise merkezi projeler olarak anılmaktadır. Türkiye Ulusal Ajansı olarak 2004 yılından bu yana Erasmus+ Programının ülke merkezli çağrılarını yürütmekteyiz. 2022 teklif çağrısı döneminde toplamda 7 bin 664 proje başvurusu alarak Avrupa'da en çok proje başvurusu alan ülkeler arasında ilk sırada yer almaktayız. Bu durum, Erasmus+ Programına milletimizin gösterdiği yoğun ilgiyi yansıtması bakımından memnuniyet vericidir. 2022 teklif çağrısı döneminde ülke genelinde almış olduğumuz proje başvurularından bin 258 tanesi kabul edilmiştir. Bütçemiz her sene katlanarak devam etmektedir. Örnek vermek gerekirse; 2022 yılında bütçemiz 135 milyon avro iken, 2023 yılında bütçemiz 150 milyon avronun üzerinde olacak ve 2027 yılında 200 milyon avronun üzerine çıkacağız” diye konuştu.
“Kastamonu, Türkiye Ulusal Ajansına 476 proje başvurusunda bulundu”
Kastamonu'nun Türkiye Ulusal Ajansına 476 proje başvurusunda bulunduğunu söyleyen Başçı, “Kastamonu, 2014-2022 yılları arasında Erasmus+ ve ESC Programları çerçevesinde Türkiye Ulusal Ajansına toplamda; 476 proje başvurusunda bulunmuştur. Bu başvurular içerisinden 84'ü kabul edilerek hibe almaya hak kazanmıştır. Toplam tahsis edilen hibe miktarı 5 milyon 5 bin 260 avrodur. Kastamonu Üniversitemizin, 2014-2022 yılları arasında Erasmus+ ve ESC Programları çerçevesinde Türkiye Ulusal Ajansına yapmış olduğu başvuruların toplamda 22 tanesi kabul edilmiştir. Kabul edilen proje başvurularına tahsis edilen toplam hibe miktarı 2 milyon 595 bin 648 avrodur. Pilot yılımız olan 2003 yılından bu yana uygulanan programlar ile 38 binden fazla proje kabul edilmiş, bu projelere yaklaşık 1,6 milyar avro hibe tahsis edilmiş, 628 bin yararlanıcımız yurtdışına çıkmış ve toplamda 960 binden fazla yararlanıcımız programlarımızdan istifade etmiştir” şeklinde konuştu.
Başçı, gençleri de proje hazırlamaya davet ederek, gençlerinde yabancı ülkelere gidebilmesi için çeşitli programlardan yararlanabildiklerini söyledi. Ayrıca Başçı, proje hazırlayacak kurumların özellikle merkezi projeler üzerinde çalışma yapmasını isteyerek, bu projelerin finansmanlarının sadece Avrupa Birliğinden sağlandığını kaydetti.
“18 yaş üzerindeki yetişkinlere ev pansiyonculuğu eğitimleri vereceğiz”
18 yaş üzerindeki yetişkinlerin ev pansiyonculuğu eğitimi alarak ülkelerinin ekonomilerine anlamlı katkı sağlamasını hedeflediklerini belirten Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alptekin Sökmen de, “Çeşitli yerel kurum, kuruluş, dernek ve vakıflarla işbirliği ortaklıkları yürütmekte olan Turizm Fakültemiz, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi ve Kıbrıs İlim Üniversitesi ile işbirliği protokolü imzalamıştır. Avrupa Otelcilik ve Turizm Okulları Birliği'ne 2022 yılından bu yana üyedir. Ayrıca üniversitemizin Erasmus+ öğrenci değişimi programından daha aktif olarak Turizm Rehberliği Bölümü öğrencilerimiz faydalanmaktadır. Ayrıca bu proje ile hem kırsal kalkınmaya ihtisaslaşma çerçevesinde çeşitli projelerle yaptığımız katkıyı uluslararası bir boyuta taşıyarak kırsalda yaşayan 18 yaş üzerindeki yetişkinlerin ev pansiyonculuğu eğitimi alarak ülkelerinin ekonomilerine anlamlı katkı sağlamasını hedeflerken hem de fakültemizin ve üniversitemizin global ortaklıklara ve yeni işbirliklerine yelken açmasını hedeflemekteyiz. 2 yıllık bir süreci kapsayacak olan 250 bin avroluk bir bütçeye sahip 4 farklı ülkeden sayısız insanı tek bir sanal platformda ve bu 4 farklı kültürün gastronomik öğelerini dijital bir kitapta birleştirecek olan bu işbirliği ortaklığı projemizin ortaklarımıza, üniversitemize, ülkemize ve tüm paydaşlara faydalı olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.
“Amacımız çevreye ve küresel dünyaya elle tutulur bir katkıda bulunmak”
Norveç Stavanger Üniversitesi'nden Prof. Dr. Hüseyin Araslı da, “Uluslararası iş birliklerinin sadece milletler arasındaki ilişkileri güçlendirdiğine değil, ayrıca daha iyi bir toplum arayışına yönelik çabalarımızı artırmamıza da imkan sağladığına derinden inanıyorum. Amacımız çevreye ve küresel dünyaya elle tutulur bir katkıda bulunmak. Bu hedef uğrunda Avustralya'dan College of Queensland ve Birleşik Krallık'tan Starlide gibi uluslararası üniversitelerle işbirliği halindeyiz” şeklinde konuştu.
“Üniversitemiz, kültürel bir miras konumundadır”
İspanya Seville Üniversitesi'nden Prof. Dr. Maria Rosario Gonzalez Rodrıguez ise, “Üniversitemiz, üretilen araştırma sayısında dünyanın en önde gelen on üniversitesinden biri konumundadır ve en fazla patente sahip olan üçüncü büyük İspanyol üniversitesidir. Şirketlerin dallanıp budaklanması ve öğrencilerin ilgili alanlarda eğitilmesi amacıyla başlattığı kuluçka merkezlerimizle girişimciliğe verdiğimiz önem gözler önündedir. Üniversitemiz günümüz itibariyle elliden fazla spin-off'a destek sağlamaktadır. Üniversitemiz hem bulunduğu şehrin sanat yönünün ön plana çıkmasında oldukça önemli bir yere sahiptir hem de bütün kamunun ücretsiz bir şekilde katılabildiği birbirinden farklı sergi ve atölyeler düzenleyerek kültürel girişim noktasında da bir adeta bir merkez konumundadır. Her yıl 15 binden fazla ziyaretçiye ev sahipliği yapan, bilimsel olduğu kadar eğlendirici ‘Avrupa Araştırmacılar Gecesi'ni düzenleyerek yerel halkın bilimle içli dışlı olmasına aracı olmaktadır. Üniversitemiz için öncelikli olan fırsat eşitliğine, ayrıştırıcı değil kapsayıcı olmaya ve 25 binden fazla kültürel, sportif ve sağlık faaliyetiyle sağlıklı yaşamı öne çıkarmaya olan adanmışlığımızla bireylerin bir eğitimden geçirilmesidir” şeklinde konuştu.
Proje yürütücüsü Dr. Öğretim Üyesi Nagihan Çakmakoğlu Arıcı da proje çerçevesinde 4 ortak kuruluşun yerel halktan katılımcılarına, eş zamanlı olarak, 5 farklı dilde verilecek olan, 14 farklı eğitimden ve 208 ders saatinden oluşan ev pansiyonculuğu eğitim modülünü tanıttı.
Arıcı, çok kültürlü teknoloji odaklı bir ortamda yetişkinlerin eğitimini gerçekleştirilerek kırsal kesimdeki kalkınmayı desteklemeyi hedefleyen ve 250 bin Avro ile hibelendirilen proje faaliyetleri çerçevesinde, Kastamonu'nun ve ortak kuruluşların kırsal kesiminde yaşayan yerel halka ev pansiyonculuğu eğitimini kapsayan uzaktan çevrimiçi ve 5 dilde ortak bir eğitim modülü ve bu dört kuruluşun yöresel yemeklerini içeren sanal ve artırılmış gerçeklik ile uyumlu dijital bir Avrasya yemek kitabı oluşturulacağını kaydetti.
Toplantıya Kastamonu Cumhuriyet Başsavcısı Ercan Ceylan, Ulusal Ajans Yetişkin Eğitimi Daire Başkanı Dr. Kemal Başçı, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ömer Küçük ve Prof. Dr. Mehmet Atalan ile proje ortağı kuruluşlar olan Norveç Stavanger Üniversitesi'nden Prof. Dr. Hüseyin Araslı, İtalya Sannio Üniversitesi'nden Prof. Dr. Biaggio Sımonettı, Prof. Dr. Francesco Pepe ve Raffaela Ciuffreda, İspanya Seville Üniversitesi'nden Prof. Dr. Mara Rosario Gonzalez-Rodriguez ve Prof. Dr. Africa Ruiz-Gandara, Ulusal Ajans Yetişkin Eğitimi Uzman Yardımcısı Kübra Okur ile akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı. (İHA)
Artvin’in Yusufeli ilçesinde bir küme adrenalin tutkunu arkadaş, yıllarca Çoruh Nehri’nde kürek çektikleri botlarını bu kere bin 800 metre rakımda kar üzerinde ’Karrafting’ yaparak kullandılar.
Artvin’deki adrenalin tutkunu bir küme, yıllarca Çoruh Irmağı üzerinde yaptıkları rafting sporuna olan hasretlerini farklı bir aktiflik ile gidermeyi başardı. Türkiye’nin en süratli akan ırmağı olarak bilinen Çoruh Irmağı, bölgedeki barajlar nedeniyle ırmak yatağının büyük bir kısmının göle dönmüş durumda. Çoruh Nehri’nin süratli aktığı periyotlarda Yusufeli ilçesi, rafting sporunun değerli merkezlerinden biriydi. Fakat uzun vakittir rafting sporu yapılamıyordu.
Şort değil, mont giydiler, küreklerini bu kere karda çektiler
Profesyonel sportmenler ve doğaseverlerden oluşan küme, 1800 rakımlı Öğdem Köyü’nde rafting botlarını araçlarının ardına bağlayarak karada adrenalin dolu anlar yaşadı. Çoruh Nehri’nde şortla suya giren küme, bu sefer soğuktan korunmak için montlarıyla bota bindi. Küreklerini suyun akışına nazaran kullanan raftingçiler, bu defa kar üzerinde kürek çekti.
Etkinlik, hem bölgedeki rafting sporunun tekrar canlanmasını sağlamak hem de Artvin’in turizm potansiyelini artırmak için kıymetli bir adım oldu. İştirakçiler, tabiat ile iç içe bir gün geçirirken, tıpkı vakitte rafting sporunun keyfini karada deneyimlemenin tadını çıkardılar.
Sporculardan Mehmet Pelenki, “Hafta sonu aktifliği için arkadaşlar ile Öğdem Köyü’ne geldik. İlçemizde toplumsal aktivitelerin devam ettiğini göstermek ismine buradayız. Bizim için hoş bir anı oldu. Rafting yapmak için her vakit Çoruh Nehri’nde kürek çekiyorduk. Bugün kar üstünde kürek çektik” derken Alper Derdiyok ise “Biz daha evvel Çoruh Nehri’nde bu sporu yapıyorduk. Şu an Çoruh Irmağı göle döndü. Biz de ’Karda bu sporu yapalım’ dedik. İsmini da ’Karrafting’ koyduk. Çok eğlendik, herkese tavsiye ediyorum” sözlerini kullandı.