Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası
06 Haziran, 2014 14:29

KESK, “Taşeron Yasa Tasarısına” Sert Çıktı

A+ A-
KESK Dönem Sözcüsü Cevat Soylu: “Köleliğe mahkum olmayacağız, Taşeron Cumhuriyeti değil, insanca yaşam ve güvenceli iş istiyoruz” KESK Karabük Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Cevat Soylu;  12 yıllık iktidarı boyunca emekçilerin sahip olduğu en temel hakları tırpanlayarak güvencesiz çalışmanın alanını genişleten AKP iktidarının 30 Mayıs 2014 tarihinde TBMM’ye sunduğu, kamuoyunda “taşeron yasa tasarısı” olarak bilinen tasarı ile çalışma hayatının tamamını taşeronlaştırmanın hesaplarını yaptığını söyledi. Sendika binasında basın açıklaması yapan Soylu, şunları söyledi: “Yıllardır emekçiler aleyhine yapılan her yasal düzenleme öncesinde izlenen yöntem taşeron yasa tasarısında bir kez daha sahnelenmektedir. Daha önce defalarca yaşandığı üzere;  milyonlarca çalışanı ilgilendiren konunun doğrudan muhatabı olan sendikalar sürecin dışında bırakılmış, hiçbir şekilde görüşlerine başvurulmamıştır. Kapalı kapılar ardında hazırlanan, asıl hedefi taşeron çalışmanın yasallaştırılarak kapsamının daha da genişletilmesi olan tasarıya eklenen kısmi olumlu düzenlemeler vitrine çıkarılmakta,  kamuoyuna “müjde” olarak sunulmaktadır. Oysa ortada çalışanlar, emekçiler açısından bir ‘müjde’ yoktur. Taşeron yasa tasarısı ile geleceği satın alınmak istenen çalışanlara ‘müjde’ olarak sunulan şey zehri zorluk çıkarmadan yutmalarını kolaylaştırmak için üzerine bir kaşık bal sürmekten ibarettir. İşte bunun için Maden işçilerinin çalışma sürelerinin günde altı saate, emeklilik yaşının 50 ye indirilmesi, yıllık izinlerinin dört gün artırılması gibi kısmi olumlu düzenlemeler içeren ‘Maden Yasa Tasarısı’ ve çeşitli primlerin ve idari para cezalarının yeniden yapılandırılmasının “af” olarak yansıtıldığı yasa tasarısı “Taşeron Yasa Tasarısı” ile birleştirilmektedir. Sonuç olarak AKP’nin taşeron istihdamı ortadan kaldırmak ya da sınırlamak gibi bir amacı hiçbir dönem olmamıştır. Her şeyi paraya tahvil edenler için işçinin, emekçinin kölelik koşullarına itilmesi, iş cinayetlerine kurban verilmesi olağan, sıradan şeylerdir.  Her şeyden önce çalıştıkları kurumlar özeleştirildiği için kamuda geçici personel kadrosunda istihdam edilen toplam 23 bin 4C’linin kadroya geçirilmesine yıllardır kulaklarını tıkayanların 1,7 milyon taşeron işçisini kadroya almasını ya da çalışma koşullarını düzeltmesini beklemenin hayal olduğu görülmelidir. Güvenceli İş, İnsanca Yaşam İçin Taleplerimiz: Çalışanlar için kölelik ve ölüm anlamına gelen taşeron istihdam ve taşeronluktan farkı olmadığı Soma katliamı ile bir kez daha ortaya çıkan  ‘rodövans’ yasaklanmalıdır. 30 Mayıs 2014 tarihinde TBMM’ye gönderilen yasa tasarısının taşeron istihdamı yaygınlaştırmayı hedefleyen düzenlemeleri (özellikle 1.,10.,11.,12.,13. Maddeler) tasarından çıkarılmalıdır. En son Soma katliamında 301 işçimizin yaşamına mal olan iş cinayetlerinin engellenmesinin bir adımı olarak,  19 yıldır imzalanmayan Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) 176 sayılı Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi derhal imzalanmalıdır. Kıdem tazminatının ödenmesi işverenin asli sorumluluğudur. Kıdem tazminatının kamu bütçesinden karşılanarak yağmalanması engellenmelidir. Her yıl binlerce işçinin hayatına mal olan iş cinayetlerinin engellenmesi için bir hizmet değil hak olan işçi sağlığı ve güvenliği alanının piyasaya terk edilmesinden vazgeçilmelidir. İşsizlik Fonu’nun yağmalanmasına izin verilmemelidir. Güvenceli İş, İnsanca Yaşam İçin yukarıda sıralanan mevzuat değişikliklerinin ve ILO sözleşmesinin imzalanması tek başına yeterli değildir. Bu düzenlemelerin hayata geçmesi ve sürekli hale getirilmesi için kamunun etkin denetimi sağlanmalıdır. Okullarda yaşanan şiddet sonucunda bir öğretmen daha hayatını haybetti.

Eğitimde şiddete son verilmeli, can güvenliğimiz sağlanmalıdır.

Son olarak Kayseri’de, Seyyid Burhaneddin Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nde müdür yardımcısı olarak görev yapan Mehmet Aktaş, geçtiğimiz haftalarda öğrencisi tarafından uğradığı yumruklu saldırı sonrasında 18 gündür verdiği yaşam mücadelesini kaybetmiştir. KESK  olarak eğitim emekçilerine yönelen her türlü şiddeti kınıyor, öğrencisinin saldırısı sonucu yaşamını yitiren Mehmet Aktaş öğretmenimizin ailesine ve çalışma arkadaşlarına başsağlığı diliyoruz.”        

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

06 Kasım, 2024 11:06

HAİNDEN KAHRAMAN YARATMAK

HAİNDEN KAHRAMAN YARATMAK
A+ A-

MUSTAFA AKAY

Çapsız ve ilkesiz siyasetçiler bize her gün yeni sürprizler hazırlıyorlar. Dün söyledikleriyle bugün söyledikleri çelişse de, utanmadan, sıkılmadan yalanlarını sürdürüyorlar.
Siyaset tam anlamıyla ikiyüzlülerin çalışma alanına döndü.
Utanmazlar, siyasetin bazı kurumlarını kendi mesleklerini icra ettikleri ticarete döndürdüler.
Belediye başkanlığı, il genel meclisi üyeliği, milletvekilliği millete hizmet etmenin bir yolu olmaktan çıktı, bazı beyler paşalar için meslek oldu.
Asgari ücretli üç kuruş zam beklerken, emekli 12 bin beş yüz liraya talim ederken hiç kılları kıpırdamayan bu tipler hiç bir soruna da çözüm olmuyorlar.
Ülkede her şey Arapsaçına dönmüş durumda.
Eğitim yerlerde sürünüyor. Kırsaldaki taşımalı eğitim, kentte servis eğitimi olmuş. İstanbul gibi büyük kentlerimizde, mini mini çocuklar sabahın köründe servis yolculuğuna başlıyorlar ve kilometrelerce yol gidiyorlar.
Öğrencilerimize, öğle yemeği vermekten aciz bir durumdayken, ballı maaş alanların sayısı hızla artıyor.
Torpil, adam kayırma, iltimas, imtiyaz almış başını gidiyor.
Küçük bir esnafın tepesine fiş kesmedi diye binilirken, trilyonluk şirketlerin vergileri siliniyor.
Şatafat ve görgüsüzlük adam boyunu geçmiş.
Üç kuruş parası olan sınıf atladım sayıyor kendini.
Bu da kibri ve tepeden bakmayı getiriyor.
Sosyal yardımlarla ayakta durabilen milyonlar, kendilerini yoksul duruma düşürenlere oy vermeye zorlanıyor. İktidarı sürdürmek için bu en kolay yol olarak görülüyor.
Kendi insanının sağlık ve istihdam sorununu çözemeyenler, milyonlarca mülteciyi beslemekle övünüyorlar.
Sınırlarımız kevgire dönmüş. Elini kolunu sallayarak geliyor ne idiği belirsiz insanlar.
Bunlar olurken, çok basit sorunlarımız bile çözülemiyor.
Örneğin, Karabük’ün tek beldesi olan Yortan’ın yolundaki göçük tam iki yıldır yapılmayı bekliyor. Yenice’nin turizmdeki ilk ayağı olan Şeker Kanyonu’ndaki İncebacaklar Yolu iki yıldır kapalı.
Artık bir bölge yolu haline gelmiş Karabük - Yenice - Zonguldak Yolu’nun sıcak asfaltı bile yapılamıyor.
Kısacası, sorunlar dağ gibi birikiyor.
Yerelde, bu sorunlara parmak basanların sayısı ise yok denecek kadar az.
Ülke, bu sorunlarla uçuruma doğru sürüklenirken, işimiz gücümüz “açılım” masallarını dinlemek.
Anayasayı değiştirip, Tek Adam Rejimini sürdürmek tek derdimiz.
Bir kişinin sultası sürsün diye, millet neredeyse, işkence haneye tıkılıyor.
Ha, bu arada, bir de “hainden kahraman yaratmak” gibi önemli bir konumuz daha var.
Bu milletin kahramanı Atatürk’tür.
Ona, bunu millet vermiştir.
Çapsız siyasetçilerin, hainden kahraman yaratma çabaları da beyhudedir.

blankNöbetçi Eczaneler

Tuğba Eczanesi
Tuğba Eczanesi
Adres

Hükümet Caddesi No:71/B Eflani / Karabük

Telefon

(370) 461-2427

Şifa Eczanesi
Şifa Eczanesi
Adres

Merkez Mahallesi İnönü Caddesi Sen Is Hanı No:1 Eskipazar / Karabük

Telefon

(370) 818-3500

Yeni Eczane
Yeni Eczane
Adres

Beşbinevler Mahallesi, Şahin Tepesi Betim 1 İş Merkezi No:10/C

Telefon

(370) 433-3444

Bulut Eczanesi
Bulut Eczanesi
Adres

Yeşil Mahalle Esentepe Taskent Caddesi No:78 Karabük

Telefon

(370) 415-5520

Işıkgül Eczanesi
Işıkgül Eczanesi
Adres

Yeni Mahalle, Sadri Artunç Caddesi 100 Dükkanlar, No:139/A Safranbolu / Karabük

Telefon

(370) 712-7833

Deniz Eczanesi
Deniz Eczanesi
Adres

Merkez Mahallesi, Bülent Ecevit Caddesi, No:6/A Yenice / Karabük

Telefon

(370) 766-3689