KESK Dönem Sözcüsü Cevat Soylu: “Köleliğe mahkum olmayacağız, Taşeron Cumhuriyeti değil, insanca yaşam ve güvenceli iş istiyoruz”
KESK Karabük Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Cevat Soylu; 12 yıllık iktidarı boyunca emekçilerin sahip olduğu en temel hakları tırpanlayarak güvencesiz çalışmanın alanını genişleten AKP iktidarının 30 Mayıs 2014 tarihinde TBMM’ye sunduğu, kamuoyunda “taşeron yasa tasarısı” olarak bilinen tasarı ile çalışma hayatının tamamını taşeronlaştırmanın hesaplarını yaptığını söyledi.
Sendika binasında basın açıklaması yapan Soylu, şunları söyledi:
“Yıllardır emekçiler aleyhine yapılan her yasal düzenleme öncesinde izlenen yöntem taşeron yasa tasarısında bir kez daha sahnelenmektedir. Daha önce defalarca yaşandığı üzere; milyonlarca çalışanı ilgilendiren konunun doğrudan muhatabı olan sendikalar sürecin dışında bırakılmış, hiçbir şekilde görüşlerine başvurulmamıştır. Kapalı kapılar ardında hazırlanan, asıl hedefi taşeron çalışmanın yasallaştırılarak kapsamının daha da genişletilmesi olan tasarıya eklenen kısmi olumlu düzenlemeler vitrine çıkarılmakta, kamuoyuna “müjde” olarak sunulmaktadır.
Oysa ortada çalışanlar, emekçiler açısından bir ‘müjde’ yoktur. Taşeron yasa tasarısı ile geleceği satın alınmak istenen çalışanlara ‘müjde’ olarak sunulan şey zehri zorluk çıkarmadan yutmalarını kolaylaştırmak için üzerine bir kaşık bal sürmekten ibarettir. İşte bunun için Maden işçilerinin çalışma sürelerinin günde altı saate, emeklilik yaşının 50 ye indirilmesi, yıllık izinlerinin dört gün artırılması gibi kısmi olumlu düzenlemeler içeren ‘Maden Yasa Tasarısı’ ve çeşitli primlerin ve idari para cezalarının yeniden yapılandırılmasının “af” olarak yansıtıldığı yasa tasarısı “Taşeron Yasa Tasarısı” ile birleştirilmektedir.
Sonuç olarak AKP’nin taşeron istihdamı ortadan kaldırmak ya da sınırlamak gibi bir amacı hiçbir dönem olmamıştır. Her şeyi paraya tahvil edenler için işçinin, emekçinin kölelik koşullarına itilmesi, iş cinayetlerine kurban verilmesi olağan, sıradan şeylerdir. Her şeyden önce çalıştıkları kurumlar özeleştirildiği için kamuda geçici personel kadrosunda istihdam edilen toplam 23 bin 4C’linin kadroya geçirilmesine yıllardır kulaklarını tıkayanların 1,7 milyon taşeron işçisini kadroya almasını ya da çalışma koşullarını düzeltmesini beklemenin hayal olduğu görülmelidir.
Güvenceli İş, İnsanca Yaşam İçin Taleplerimiz:
Çalışanlar için kölelik ve ölüm anlamına gelen taşeron istihdam ve taşeronluktan farkı olmadığı Soma katliamı ile bir kez daha ortaya çıkan ‘rodövans’ yasaklanmalıdır. 30 Mayıs 2014 tarihinde TBMM’ye gönderilen yasa tasarısının taşeron istihdamı yaygınlaştırmayı hedefleyen düzenlemeleri (özellikle 1.,10.,11.,12.,13. Maddeler) tasarından çıkarılmalıdır.
En son Soma katliamında 301 işçimizin yaşamına mal olan iş cinayetlerinin engellenmesinin bir adımı olarak, 19 yıldır imzalanmayan Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) 176 sayılı Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi derhal imzalanmalıdır.
Kıdem tazminatının ödenmesi işverenin asli sorumluluğudur. Kıdem tazminatının kamu bütçesinden karşılanarak yağmalanması engellenmelidir.
Her yıl binlerce işçinin hayatına mal olan iş cinayetlerinin engellenmesi için bir hizmet değil hak olan işçi sağlığı ve güvenliği alanının piyasaya terk edilmesinden vazgeçilmelidir.
İşsizlik Fonu’nun yağmalanmasına izin verilmemelidir.
Güvenceli İş, İnsanca Yaşam İçin yukarıda sıralanan mevzuat değişikliklerinin ve ILO sözleşmesinin imzalanması tek başına yeterli değildir. Bu düzenlemelerin hayata geçmesi ve sürekli hale getirilmesi için kamunun etkin denetimi sağlanmalıdır.
Okullarda yaşanan şiddet sonucunda bir öğretmen daha hayatını haybetti.
Eğitimde şiddete son verilmeli, can güvenliğimiz sağlanmalıdır.
Son olarak Kayseri’de, Seyyid Burhaneddin Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nde müdür yardımcısı olarak görev yapan Mehmet Aktaş, geçtiğimiz haftalarda öğrencisi tarafından uğradığı yumruklu saldırı sonrasında 18 gündür verdiği yaşam mücadelesini kaybetmiştir.
KESK olarak eğitim emekçilerine yönelen her türlü şiddeti kınıyor, öğrencisinin saldırısı sonucu yaşamını yitiren Mehmet Aktaş öğretmenimizin ailesine ve çalışma arkadaşlarına başsağlığı diliyoruz.”