KBÜ’deki hobi bahçelerinde ata tohumları toprakla buluştu
Karabük Üniversitesi yerleşkesinde bulunan ‘UNİKA Moral Hobi Bahçesi’nde kullanıcılara yönelik dağıtımı yapılan 6 çeşit ata tohumu toprakla buluşturuldu.
Karabük Üniversitesi Rektörlüğü tarafından hobi bahçesi kullanıcılarına yönelik proje için temin edilen ve içerisinde domates, salatalık, acı biber, patlıcan, kavun, karpuz gibi ürünlerin bulunduğu ata tohumlarının dağıtımı yapıldı.
Proje yürütücüsü ve Karabük Üniversitesi Türker İnanoğlu İletişim Fakültesi Dekan V. Prof. Dr. Fatma Zehra Tan çok olumlu geri dönüşler aldıklarını belirterek şunları söyledi: “Özellikle pandemi döneminde insanların sosyalleşmesi, doğayla baş başa olması doğal gıdalarla beslenmesi önemli hale geldi. Rektörümüz Prof. Dr. Refik Polat’ın katkıları çok çok fazla ve bizler için ata tohumu temin etti. Ata tohumu yapısı doğası bozulmamış tohum. Bugün bahçe sahiplerine bu tohumlardan istifade ettirmiş olacağız. İlerleyen süreçte en güzel bahçe veya en güzel yetiştirilmiş ürün yarışmasına kadar gidebiliriz.”
Proje içerisinde yer alan İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zeynep Özcan ise “Ata tohum bildiğimiz gibi genetiği bozulmamış, DNA dizilimi doğal olan tohum. Ata tohumu projesi, devletimizin en üst düzeyde desteklediği ve 2017 yılından bu yana büyük ivme kazanan bir proje. Gelecek nesillere karşı sorumluluğumuzun bir gereği. Milli bağımsızlığımızın da anahtarı kabul edilebilecek kadar önem atfediliyor. Rektörümüzde bu projemizi destekliyor. Bizde bugün burada bu tohumları kullanıcılarımıza dağıtacağız. Projemize vermiş olduğu destekten dolayı Rektörümüze teşekkür ediyorum. İleri de bu ürün yelpazesi genişleyecek” ifadelerine yer verdi.
Bahçe sahipleri iftar saatine kadar aileleriyle birlikte bahçede vakit geçirerek ata tohumlarını toprakla buluşturdu.
İTİBARDAN TASARRUF EDEREK, VERGİ TOPLANMASINA GEREK KALMIYORSA DURUM GERÇEKTEN ÇOK VAHİM !
"İtibardan tasarruf etseniz, vergiye bile gerek kalmaz."
Bu çok iddialı bir söz. Bunu söyleyen sıradan biri değil. Bu ülkede; TBMM Başkanlığı, Başbakan Yardımcılığı, Cumhur Başkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyeliği gibi çok üst düzey görevlerde bulunmuş bir isim. Ak Partinin de kurucularından. Bülent Arınç, "Devlet israftan vaz geçerse, vatandaştan vergi almaya bile gerek kalmaz. Bizim karnemizde kırık bir not var. O da İsraf. Devlet kaynakları hoyratça kullanıyor. Ben İsraf konusunu yıllardır söylüyorum. Sözlerim artık ata sözü oldu. Biz Devlet olarak, hükümet olarak israfın içindeyiz." diyor. Kurandan örnek vererek, “Yiyiniz içiniz fakat asla İsraf etmeyiniz Allah İsraf edenleri sevmez ayetini hatırlatıyor.
Bu sözlere katılmamak mümkün mü?
Arınç israfla ilgili bu sözleri sarfederken nasıl bir hesap yaptı bilmiyorum. Mutlaka bir hesap yapmıştır. Şimdi bizde bir hesap yapalım. Bakalım Arınç'ın saptamasına göre israfa giden para ne kadar mış? Bunun için ne kadar vergi toplandığına bakmak yeterli. Yanılmıyorsam Türkiye’nin 2025 yılı vergi gelirleri hedefi 12 trilyon liranın üzerinde. 2025 yılının ilk 5 ayında 5 trilyon 721 milyar lira vergi toplanmış. Kalan 7 ay da toplanacak olan vergilerle bu hedefe rahatlıkla ulaşılabileceği görülüyor. Bu çok büyük bir rakam. Kabaca 300 milyar dolara karşılık geliyor.! Dikkatinizi çekerim. Arınç, itibardan tasarruf etseniz diyor. Itibardan tamamen vaz geçin demiyor! Itibardan tasarruf ederek bile vergi toplamaya gerek kalmıyorsa, durum gerçekten vahim!
Umarım doğru anlamışımdır. Arınç, vergiye gerek kalmaz derken herhalde tüm vergileri kastediyor. Bu kadar büyük para ile neler yapılır? Sıralamaya kalksak sayfalar dolusu yazmak gerekir. Şu kadarını ifade edeyim. Ülkede açlık sınırının altında maaş alan bir Allahını kulu kalmazdı. Açlığın, yoksulluğun kökü kazanırdı! Cari Açık, dış borç diye de bir sorunumuz kalmazdı.
Arınç, karnede kırık bir notumuz var o da İsraf demiş. Başka kırık not yok öyle mi?
Liyakatsiz atamaları
Nepotizmi,
Hukuk adına yapılanları, sizin geçmişte söylediklerinizi nereye koyacağız Sn. Arınç?
Sadece itibar adına yapılan hudutsuz harcamalar ve İsraf edilen milyarlar değil. Nisâ / 58. Ayette; Şüphesiz Allah size emânetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde ADALETLE hükmetmenizi emrediyor. Böylece Allah size ne güzel öğüt veriyor! Doğrusu Allah her şeyi hakkıyla işiten, kemâliyle görendir. diyor.
Arınç, liyatsiz atamalarla ve nepotizmle ilgili de bir kaç kelam etseydi keşke.
Danıştay başkanlığına danıştay birinci daire üyesi Hüseyin Karakullukçu seçildiğinde; 'Kurban olduğum Allah, verdikçe veriyor" demişti!
Egenekon dalgalarının tüm hızıyla sürdüğü ve TSK'ya kumpaslar kurulduğu dönemde 4 Temmuz 2008'de Ülke TV'ye çıkarak bu operasyonları savunmuş ve “ Türkiye bağırsaklarını temizliyor ” diyerek şunları söylemişti; “Türkiye iyi bir noktaya gidiyor. Bu sancılar bir taraftan doğum sancısıdır, bir taraftan bağırsaklarını temizlemesidir.”
Pensilvanya'ya da gidip FETÖ elebaşı ile görüştükten sonra, Haziran 2012'de katıldığı Türkçe Olimpiyatları'nda yaptığı konuşmada ise; FETÖ lideri için “O muhteşem insana, hüzünlü gurbetten Bursa'yı seyreden bu güzel insana, muhterem Fetullah Gülen Hoca Efendi'ye şükranlarımı sunuyorum” demişti. Gerçi FETÖ ye geçmişte övgüler düzen sadece Arınç değil. Bunlar ve kozmik oda olayı milletin hafızalarında yerini aldı ! En doğrusunu millet bilir. Milletin sağduyusu hiç şaşmaz. Millet nasıl anladı ve hafızasına nasıl attı ise doğru olanda odur.
İnsan yaşlandıkça hidayete erermiş.! Bir hukuk insanı olarak hukuk adına yapılan yanlış uygulamalara tepki gösterdiğini de görüyoruz. En son, İmamoğlu tutuksuz yargılansın demişti.
Arınç ilginç bir kişilik. Zaman zaman sivri çıkışları var. Dava arkadaşlarından hatta liderinden gelen büyük tepkilere ve partisi tarafından dışlanmasına rağmen hiç susmadı.
itibar ve İsraf konusunda olduğu gibi yanlış olan her konuda yapıcı eleştirilerinin devamı gelir umarım. Muhalefetin uyarılarını dikkate almayan dava arkadaşları kimbilir belki dinlerler Arınçı. Neticede, bir hukuk insanı olarak düşünce ve ifade özgürlüğünü kullanıyor!