Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Kastamonu’da Tavukçuluk Sektörü Gelişiyor

Kastamonu Yayın: 04.06.2014 07:31
Yazar:

KASTAMONU Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Kastamonu İl Koordinatörlüğü’nün girişimleri sonucu Kastamonu’da tavukçuluk sektörü giderek gelişiyor. TKDK Kastamonu İl Koordinatörlüğü’nün girişimleri sonucu Karadeniz ve Balkan Ekonomik ve Politik Araştırmalar Sempozyumu’nda (KABEP) Kastamonu’ya tavuk çiftlikleri açılması planlandı. TKDK Kastamonu İl Koordinatörü Eniz Gökçek, “Rekabetin giderek arttığı ve bilgiye dayalı ekonominin öne çıktığı günümüz koşullarında, yerelleşme ve bölgeselleşmeye olan ihtiyaç giderek artmıştır. Bu çerçevede 3-5 Eylül 2014 tarihleri arasında Zonguldak’ta Karadeniz ve Balkan ülkeleri arasında “I. Karadeniz ve Balkan Ekonomik ve Politik Araştırmalar Sempozyumu” organize edildi. Sempozyum, Türkiye ve Balkan ülkelerinden geniş bir katılıma dayalı olarak ekonomi, finans, yönetim gibi alanlarda olacaktır. Sempozyuma Türkiye ve Balkan ülkelerinden yapılan müracaatlardan 41 tanesi kabul edilmiştir. Kabul edilen bildirilerden bir tanesi de Kastamonu’dandır. TKDK Kastamonu İl Koordinatörlüğü tarafından Tavukçuluk Sektörünü Kastamonu’ya kazandırmak için yapılan çalışmaların anlatıldığı “Kastamonu’da Yeni Bir İş Kolu: Tavukçuluk (A New Line Of Business in Kastamonu Province: Poultry)” başlıklı bildiri kabul edilmiştir” dedi. Tavukçuluk alanında Kastamonu’ya yatırım yapan başvuru sahiplerini tebrik eden Gökçek, şunları söyledi: “Sunulan projelerden sözleşmesini imzalayıp yatırıma başlayan yatırımcılarımızın en kısa zamanda yatırımlarını tamamlamalarını, incelemeleri devam eden projelerin de eksiklerini en kısa zamanda tamamlayıp sözleşmelerini imzalamalarını büyük bir heyecanla bekliyoruz. Sene sonu itibariyle sunulan 14 projenin tamamı biterse Kastamonu’da yaklaşık yılda 4 milyon et tavuğu üretim kapasitesine ulaşılmış olacak. Bunun ekonomik değeri kabaca Kastamonu’da toplam yatırım değeri 21 milyon TL, İlimize gelecek AB Hibe değeri 13 milyon 400 bin TL ve İlimizde her sene ciro olarak 20 milyon TL olacağı söylenebilir. Kastamonu’muzun kalkınmasına önemli katkılar sağlayacağına inandığımız yeni bir iş kolu olan Et Tavukçuluğunun önemli bir fırsat olduğunu düşünüyoruz. Yapılan çalışmaların ilimize hayırlı uğurlu olmasını dileriz.”

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Kız çocuğuna cinsel istismar iddiasıyla yargılanan kuaföre tahliye

Gündem Yayın: 09.05.2024 08:00
İhlas Haber Ajansı

Zonguldak’ta 14 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla tutuklanan ve hakkında 48 yıl 3 ay hapis cezası talep edilen kuaför ilk duruşmada tahliye edildi.

İddialara göre, kadın kuaföründe stajyer olarak çalışan 14 yaşındaki kız çocuğu, işletme sahibi H.E. tarafından cinsel istismara uğradığını ve kendisine mesajlar gönderdiğini öne sürerek durumu ailesine bildirdi. Aile durumu polise anlatarak, işletme sahibi H.E.’den şikayetçi oldu. Pedagog eşliğinde kız çocuğunun ifadesine başvuruldu. H.E., ekiplerce yakalanarak gözaltına alındı. Tutuklanan H.E. hakkında hazırlanan iddianame 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. Tutuklu sanık H.E. hakkında çocuğun cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve çocuğa karşı cinsel taciz suçlarından 48 yıl 3 ay hapis cezası talep edildi.

Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ilk duruşmada hakim karşısına çıkan H.E., suçlamaları reddederek, kendisine iftira atıldığını öne sürdü. Kız çocuğu Ö.T.’nin iş yerinde stajyer olarak çalıştığını, kendisine fazladan harçlık da verdiğini söyleyen H.E., “Bizde çalışması için onay verdik. Şartları kabul ettiler. Bunlara devlet para ödüyor. Hesabına yatan parayı ailesi elinden alıyormuş. Sonrasında kendi parasız kaldığı için benden harçlık istedi. Bizde diğer stajyerlere harçlık verdiğimiz gibi kendisine de harçlık verdik. Sonrasında ise parasız kaldığında bizden harçlık alamadığında iş yerinde huzursuzluk çıkarmaya başladı. Verilen işleri yapmamaya başladı. Tartışmaya başladı. Kendisiyle konuştuk, ‘Bu şekilde yapmaya devam edersen işini sonlandıracağız’ dedik. Bu konuşmaların üzerine bir ara iyi oldu, yine agresif hareketlerine tekrar başladı” dedi.

Ö.T.’nin bir ara ailesiyle tartıştığını ve işe gelemeyeceği yönünde mesajlar attığını söyleyen H.E., “Bana WhatsApp üzerinden kollarını jiletlediği fotoğraf attı. ‘Ben yarın işe gelemeyeceğim’ dedi. Ailesiyle tartışmış. Sonrasında işe geldi. Bizde dedik ki ‘Böyle şeyler’ yapma. Psikologdan destek alması gerektiğini söyledik. Agresif hareketler yapmaya devam etti. Tekrar konuştuk. ‘Senin stajını yakacağız’ dedik. Ondan sonrasında şahsın psikolojik sorunları olduğu ve ailesine bu durumları anlatamayacağı için ailesinden de şiddet görüyormuş, bu iftiraları bize attı” diye konuştu.

“Üzerimize atılan tamamen iftiradır”

Ö.T.’yi iş yerine kilitlemediğini ve cinsel tacizde bulunmadığını öne süren H.E., “İş yerine kilitleme yoktur. İş yerimin kapısı camdır, içerisi görülür. İş yerimizin anahtarı tektir. Son çıkan anahtarı çıkışta askılığa asar. Kendisinin ‘Göğsümü tuttu, öptü’ gibi bu iddialar doğru değildir. Bu olaylar hiç yaşanmamıştır. Böyle bir olay yaşanmamıştır. Bizim koridorumuzda avukat, hukuk büroları var. Geç saate kadar çalışırlar. 23 yıldır kendi iş yerimi işletiyorum. Çok sayıda stajyer çalıştırdım. Bu zamana kadar böyle bir olay olmamıştır. Üzerimize atılan tamamen iftarıdır” ifadelerini kullandı.

Ö.T. ile aralarındaki mesajlaşmalar ve ses kaydıyla ilgili mahkeme başkanının sorusuna da yanıt veren H.E., “Şahsın bahsettiği konuşmalar tamamen işle alakalıdır. Cinsel içerikli hiçbir konu yoktur. Ses kaydı almış. Orada işle ilgili konuştuk. O ses kaydından da haberim yok. Kendi kafasında hikaye kurgulamış. Kurguladığı şeye inanmış. Hakkımda şikayetçi olmuştur. Şahıs bu stajını yakma olayını anlatamayacağı için bu iftirayı üzerime atmıştır. Çünkü bir sene sınıf tekrarı yapmak durumunda kalacaktı” şeklinde kendini savundu.

Sosyal çalışmacı eşliğinde ifadesi alındı

Sosyal çalışmacı eşliğinde ifadesi alınan Ö.T. ise otele gelin saçı yapmaya gittikleri gün H.E.’nin kendisine “Seninle olmak istiyorum” diye mesaj attığını öne sürdü. Bu mesajları staja başlamasına referans olan ve tanık olarak dinlenilen Z.P.’ye de gösterdiğini söyleyen Ö.T., şöyle devam etti:

“Geçen aralık ayında göğsüme dokundu. Kıyafetlerin üzerinden dokunuyordu. Sürekli ‘Seninle birlikte olmak istiyorum. Sen benimsin’ gibi cümleler kullanıyordu. Onu istemediğimi, ondan uzaklaşmaya çalıştığımı söyledim. Bana daha çok yakınlaşmaya çalışıyordu. Her fırsatta bana dokunmaya çalışıyordu. Okulumla tehdit etti. Diğer elemanları çıkartmıştı, tehdit ettiği için çıkamadım. Kapıyı kilitledi. Kendi soyundu. Ben uzaklaşınca ‘Git o zaman’ dedi. ‘Seni istemiyorum, bana zorla dokunuyorsun’ dedim.”

“Şahit olsam engellemeye çalışır, müdahale ederdim”

Duruşmada Ö.T.’nin babası T.T. ile annesi Ş.T. de dinlendi. Baba T.T. olayı öğrenince polis merkezine giderek şikayetçi olduğunu söylerken, anne Ş.T. de “Kızım gergindi, nedenini sorduğumda o da bana taciz olaylarını anlattı. Kızımın karşısında soyunmuş ve kendini dokundurmak istemiş. Kızım kendini savunmak amacıyla bıçak çektiğini söyledi. Kızım bana ses kaydını gösterdi” ifadelerine yer verdi.

H.E.’nin Ö.T.’ye yönelik iddialarıyla ilgili dinlenen tanık Z.P., “Böyle bir şey varsa ailesine anlatması gerektiğini söyledim. Eğer korkuyorsa beraber anlatabileceğimizi söyledim. Birkaç gün sonra ailesine anlattı. Şikayette bulundular. O sıra bende sanık H.E.’ye mağdur Ö.T.’nin anlattıklarını sormuştum. O da bana ‘Böyle bir şey yok’ dedi. Gözümle gördüğüm bir olay yoktur. Şahit olsam engellemeye çalışır ve müdahale ederdim. Sanığın ‘Seni istiyorum, çok güzelsin’ şeklinde mesajlar attığını gördüm” dedi.

Sanık avukatı, söz konusu iddiaların hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, mağdurun beyanlarının çelişkili olduğunu savundu. Cumhuriyet savcısının tahliye talebinin ardından karar veren mahkeme heyeti, suçun niteliğinin değişme ihtimali, tutuklulukta geçirdiği süreyi ve tutuklamanın tedbir niteliğini dikkate alarak yurtdışı çıkış yasağı koyarak, sanık H.E.’nin tahliyesine karar verdi.