Kastamonu, Çankırı ve Sinop’taki müzeleri 176 bin 297 kişi ziyaret etti
Türkiye İstatistik Kurumu tarafından 2022 yılı kültürel miras istatistiklerine nazaran, TR82 bölgesinde yer alan Kastamonu, Sinop ve Çankırı’daki müzeleri toplam 176 bin 297 kişi ziyaret etti.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkanlığı tarafından 2022 yılı kültürel miras istatistikleri açıklandı. TÜİK Kastamonu Bölge Müdürlüğü tarafından verilen bilgiye nazaran, Kastamonu’da 2 tanesi Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı, 4 tanesi de özel olmak üzere toplam 6 adet müzenin yer aldığı belirtildi. 2022 yılı datalarına nazaran, Kastamonu’da müze ve ören yerleri toplam 140 bin 302 ziyaretçi çekerken, bu ziyaretçilerden 44 bin 153 tanesi Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı ören yerleri ve müzelere, 96 bin 149 tanesi ise özel müzeleri gezdi. Kastamonu’daki müzelerde toplam 42 bin 385 adet eser bulunurken, bu yapıtların yüzde 93,4’ü Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı müzelerde yer aldı.
Kastamonu’da müze kart satılmazken Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı müzeleri ve ören yerlerini ziyaret edenlerin tamamı fiyatsız müzeleri ziyaret etti. Çankırı’da Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı 1 tane müzenin bulunurken, 2022 yılı bilgilerine nazaran Çankırı’da müze ziyaretçi sayısı 15 bin 862 kişi oldu. Çankırı’daki müzedeki eser sayısı ise 20 bin 271 adet olarak belirtildi.
Sinop’ta 3 adet Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı, 1 adet ise özel olmak üzere 4 adet müze bulunurken, bu müze ve ören yerlerini ziyaret edenlerin sayısı ise 20 bin 133 kişi oldu. Sinop’taki müzelerdeki eser sayısı ise 11 bin 157 adet oldu. Sinop’ta bakanlığa bağlı müze ve ören yeri ziyaretçilerinin yüzde 34,7’si fiyatlı müzeleri ziyaret ederken, ziyaretçilerin yüzde 65,3’ü ise fiyat ödenmeyen müzeleri ziyaret etti. Sinop’ta 2022 yılında 405 adet müze kartı satıldı.
TR82 bölgesinde müzelerde bulunan toplam yapıtların yüzde 76’sı sikkelerden oluşurdu. Kastamonu’da Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı müzelerde bulunan eserler sınıflandırıldığında toplam 39 bin 602 yapıtın yüzde 80,2’sini sikke, yüzde 15,1’sinin etnografik gereç ve yüzde 4,7’sinin arkeolojik gereç olduğu görüldü.
Çankırı’da Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı müzede bulunan 20 bin 271 adet yapıtın yüzde 80,8’i sikkelerden oluşurken, 3 adet el yazması ile 24 adet mühür ve mühür baskısı bulunuyor.
Sinop’ta Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı müzelerde ise toplam 10 bin 984 eser bulunurken, bunların yüzde 50,6’sını sikkeler, yüzde 18,7’si ise etnografik malzemelerden yüzde 30,7’sinin ise arkeolojik gereçlerin oluşturduğu görüldü.
TİGAD Genel Başkanı Okan Geçgel: Kadınlar Günü’nde gazeteciliğe bir darbe daha vuruldu
Türkiye İnternet Gazeteciliği Derneği (TİGAD) Genel Başkanı Okan Geçgel, Kadınlar Günü sebebiyle yaptığı açıklamada, derneğin Kırıkkale İl Temsilcisi, gazeteci Özlem Özcan’a verilen hapis kararını gündeme getirerek, “Gazeteci arkadaşımız Özlem Özcan Kadınlar Günü’nde cezaevine gönderilecek. Bu karar, zaten birçok açıdan baskı altında olan gazeteciliğe vurulan bir darbedir. Zaten çok zor şartlarda çalışan yerel gazetecilere bir gözdağıdır. Bu kararı kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.” dedi.
Geçgel, “Denetimli Serbestlik Kanununda gazetecilik faaliyetlerine ilişkin bir düzenleme yapılması gereğini de ortaya koymuştur.” sözlerini vurguladı.
Kırıkkale Haber Ajansı'nın (KHA) kurucusu, gazeteci Özlem Özcan, MHP’li eski bir ilçe belediye başkanı hakkında yaptığı yolsuzluk haberlerine ilişkin aldığı ceza sebebiyle verilen ‘denetimli serbestlik’ kararını ihlal ettiği gerekçesiyle hapis cezası aldı. Aynı zamanda TİGAD Kırıkkale İl Temsilcisi olan Özlem Özcan, 8 Mart Kadınlar Gününde cezaevine girdi. TİGAD Genel Başkanı Okan Geçgel, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle yaptığı açıklamada, gazeteci Özlem Özcan’a verilen hapis cezasına tepki göstererek, Denetimli Serbestlik Kanununda gazetecilik faaliyetlerine ilişkin bir düzenleme yapılması gerektiğini söyledi.
“Cesur kadın gazetecileri selamlıyoruz”
Basın özgürlüğü ve demokratik ifade haklarının altın değerinde olduğuna vurgu yapan Geçgel, “Kadınlar Günü'nde, gerçeğin peşinde koşan, doğru bilgileri halka sunmaya kendini adamış cesur kadın gazetecileri selamlıyoruz. Gazeteci kadınlar, sadece mesleklerini icra ederken değil, aynı zamanda cinsiyet temelli ayrımcılık, tehdit, taciz ve sansürle de mücadele etmek zorunda kalıyor. Gerçek anlamda basın özgürlüğü sağlanacaksa, ancak kadın gazetecilerin güvenli ve eşit koşullarda çalışabildiği bir ortamda sağlanabilir. Bu sebeple kadın gazeteciler başta olmak üzere gazetecilere her türlü baskının son bulması, adil ve kapsayıcı bir medya ortamı oluşturulmasını ısrarla ve acilen talep ediyoruz. Gerçeğin sesini susturmamak isteyenlere inat kadın gazeteciler başta olmak üzere tüm gazetecilerin yanındayız!” ifadelerini kullandı.
“Gazeteci arkadaşımız cezaevine giriyor, yerel gazetecilere gözdağı veriliyor”
Okan Geçgel, sözlerinin devamında, Kırıkkale Haber Ajansı sahibi ve TİGAD Kırıkkale İl Temsilcisi Özlem Özcan’ın yaptığı bir yolsuzluk haberi sebebiyle ‘soruşturmanın gizliğini ihlal’ gerekçesiyle aldığı cezaya ve ardından ‘denetimli serbestliği ihlal’ gerekçesiyle aldığı hapis cezasına da değinerek, şu ifadeleri kullandı: “TİGAD Kırıkkale İl Temsilcimiz, deneyimli gazeteci arkadaşımız Özlem Özcan, belediye meclisinde ve kamuoyunca konuşulan bir konuyu haberleştirdi. Bu haberler sebebiyle ‘soruşturmanın gizliliğini ihlal’ gerekçesiyle ceza aldı. Bu ceza sebebiyle denetimli serbestlik dönemindeydi. Bu konuyla ilgili yeni bir haber yaptı ve ‘denetimli serbestlik kanunu ihlal’ gerekçesiyle cezasının kalan süresini yani iki ayı cezaevinde geçirecek. Kadınlar Günü’nde cezaevine gönderilecek. Bu kararı, zaten birçok açıdan baskı altında olan gazeteciliğe bir darbe olarak değerlendiriyoruz. Zaten çok zor şartlarda çalışan yerel gazetecilere bir gözdağı olduğunu düşünüyoruz. Bu kararı kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.”
“İlgili makamların bu konuda bir araştırma yapmasını talep ediyoruz”
TİGAD Genel Başkanı Geçgel, açıklamasında, “Bir gazetecinin, kamuoyunca bilinen ve tartışılan bir konuyu haberleştirme görevini yerine getirmesi, ifade özgürlüğünün temel unsurlarındandır. Özlem Özcan’ın bu paylaşım nedeniyle cezai yaptırıma maruz bırakılması, basın özgürlüğüne yönelik açık ve net bir darbedir. Söz konusu kararın arkasında herhangi bir siyasi baskı, yargılama usullerinin usule uygun şekilde işletilip işletilmediği ve gazetecinin susturulma niyetinin bulunup bulunmadığının titizlikle araştırılması gerekiyor. İlgili makamların bu konuda bir araştırma yapmasını talep ediyoruz.” sözlerini kaydetti.
“Denetimli Serbestlik Kanununda gazetecilik faaliyetlerine ilişkin düzenleme yapılmalı”
Geçgel, ayrıca şunları vurguladı: “Bu karar, Denetimli Serbestlik Kanununda gazetecilik faaliyetlerine ilişkin bir düzenleme yapılması gereğini de ortaya koymuştur. Kamuoyunda daha önce konuşulmuş, tartışılmış bir haberle ilgili gelişmeleri denetimli serbestlik döneminde haberleştirmek, hapis cezası gibi ağır bir müeyyideye tabi olmamalı. Bu konuda da ilgili kurumların bir değerlendirme yapması gerektiğiniz düşünüyoruz.”
“Özlem Özcan’ın haklarını savunacağız”
Geçgel, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu tür uygulamalar, demokrasinin temel taşlarından biri olan ifade özgürlüğüne zarar verecektir. İlgili yargı sürecinin ve soruşturmaların ulusal kamuoyunca yakından takip edilmesini talep ediyorum. Özlem Özcan’ın haklarını savunacağımızı ve sonuna kadar arkasında olacağımızı beyan ediyor; hiçbir koşulda bir gazetecinin haber yapma veya kamuoyunu bilgilendirme amacıyla gerçekleştirdiği paylaşımlar yüzünden cezalandırılmaması gerektiğini düşünüyorum. Bu vesile ile kadın gazeteciler başta olmak üzere tüm kadınların gününü kutluyor, kadınlar için daha özgür bir dünya temenni ediyorum.”
Özlem Özcan’a ‘denetimli serbestlik ihlali’ gerekçesiyle hapis cezası
Kırıkkale Haber Ajansı'nın (KHA) kurucusu ve TİGAD Kırıkkale İl Temsilcisi Özlem Özcan, MHP’li eski bir ilçe belediye başkanı hakkında belediye meclisinde gündeme gelen bir yolsuzluk konusunu haberleştirdi. Bu haberler sebebiyle ‘soruşturmanın gizliliğini ihlal’ gerekçesi ile hakkında 11 ay mahkumiyet kararı verildi. Bu doğrultuda denetimli serbestlikle imza atan Özlem Özcan, bahse konu yolsuzluk hakkında 7 Mart 2025 tarihinde yeni bir haber daha kaleme aldı. Bu haber sebebiyle “denetim serbestlik koşullarını ihlal” gerekçesi ile ilk cezasının kalan süresini cezaevinde geçirmesine karar verildi. Özcan’ın bu karar itirazı mahkeme tarafından reddedildi. Özlem Özcan, 8 Mart Kadınlar Gününde cezaevine girdi; cezasında kalan iki ayı cezaevinde geçirecek.