Karabük Postası tarafından
14 Nisan, 2016 14:42 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

KARDEMİR’in  Olağan Genel Kurulu Yapıldı

  Karabük Demir Çelik Fabrikalarının (KARDEMİR)  Olağan Genel Kurulu  yapıldı. KARDEMİR Eğitim ve Kültür Merkezi'nde yapılan genel kurulda konuşan Yönetim Kurulu Başkan Vekili Kamil Güleç; amaçlarının Kardemir’in rekabet gücünü artırmak olduğunu ifade ederek,  Filyos Limanının önemine dikkat çekti Karabük Demir Çelik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin (KARDEMİR) Olağan Genel Kurulu, KARDEMİR Eğitim ve Kültür Merkezi Salonunda yapıldı. Genel Kurul’un açılış konuşmasını yapan KARDEMİR A.Ş Yönetim Kurulu Başkanvekili Kamil Güleç,  KARDEMİR’in  hedeflerinin tümüne birden ulaşma kararlılığı ile çıktığı yolda, emin adımlarla yürümeye devam ettiğini belirterek,  “Geçmiş yıllarda, inşaat demiri ve kütük üreticisi konumunda olan KARDEMİR, ülkemiz ve bölge ülkeleri arasında tek ray üreticisi konumuna gelmiş, hızlı tren rayları, mantarı sertleştirilmiş raylar, demiryolu makası ve hiçbir yerde üretilmeyen ağır profiller gibi ülkemizde üretimi olmayan ürünleri üretmeye başlamıştır. Türkiye'nin ithalat/ihracat dengesine katkı sağlamak üzere Kardemir, 2016 yılı Nisan ayı sonunda 700.000 ton/yıl kapasiteli Çubuk ve Kangal Haddehanesini de devreye alacaktır. Montaj işlemleri devam eden bu haddehane sektördeki diğer tesislerle kıyaslandığında katma değerli ürünleri üretebilecek Türkiye'nin tek tesisi olacaktır. Devam eden diğer önemli projelerden birisi de Türkiye'de üretilemeyen Demiryolu Tekeri yatırımıdır. 2014 yılı verilerine göre 20.000 adet teker ithal edilmiş olup, bu ihtiyaç 2023 iş planına göre 50.000 adet seviyesine çıkacaktır. Kardemir'in 200.000 adet/yıl kapasiteli bu tesisi ile yılda 50.000 adet teker Türkiye’nin ithalatını sıfırlanmış olacak ve 150.000 adet/yıl ihracat potansiyeli oluşacaktır. Hedefimiz; Çubuk ve Kangal Haddehanesi, Demiryolu Tekeri Üretim Tesisi, Ray Sertleştirme gibi, gücümüze güç katacak olan yatırımları da hızla tamamlayarak Kardemir'in rekabet gücünü artırmaktır. Kardemir'i 3 milyon tona çıkaracak ve katma değeri yüksek ithal ürünlerin ülkemizde üretilmesine imkân sağlayacak olan bu projelerin tamamı FİLYOS' da yapılacak bir liman ya da liman alternatifi ile amacına ulaşmış olacaktır. Bu bağlamda KARDEMİR'e, kendi arazisi üzerinde bulunan iskelesi yerine, ihtiyaca cevap verecek bir rıhtım ve depolama alanları ile ilgili bir imkân yaratılması en büyük hedefimizdir. Bu yöndeki projemiz tüm teknik detayları ile uygulamaya yönelik olarak hazırlanmıştır. Filyos Projesinin hayat bulması ise Kardemir'i denize kavuşturacak, dünyaya açacak, bölgemize de ciddi bir ekonomik canlılığı beraberinde getirecektir. KARDEMİR; hedeflerinin tümüne birden ulaşma kararlılığı ile çıktığı yolda, emin adımlarla yürümeye devam ediyor. Bu anlamda Kardemir'in tüm seviyedeki çalışanlarına güvendiğimizi, övündüğümüzü burada bir kez daha belirtmek istiyoruz. Çıktığımız bu yolda, hep birlikte ve el ele, çok daha güzel şeyleri yaşayacağımıza, Kardemir'in mevcut kabiliyetlerinin, zoru başarmadaki azminin, mükemmelliğe ulaşma amacımıza yüksek katkıda bulunacağına olan inancımız tamdır. Tüm süreçlerimizde maliyetleri düşürmek, iyileştirmeye açık alanlarımızı belirleyerek üstüne hızla gitmek, önceliğimiz olacaktır. Ekonomik açıdan baktığımızda, bundan sonra yapacağımız gözden geçirme ve iyileştirme faaliyetlerimiz, tedbirlerimiz, mutlaka maliyetlerimizi aşağı çekecek ve verimlilik artışını özendirecek çalışmalarımızı içerecektir. KARDEMİR; her zaman yenilikçi, dünya standartlarında üretim yapan ve hizmet veren, teknolojiye ve insanımıza yatırımı önemseyen, ekip çalışmasına inanan, büyümeye ve üretmeye devam eden bir kuruluş olmaya devam edecektir” dedi. Güleç’in konuşmasının ardından Genel Kurul Basına kapalı olarak devam etti.    

blank
İsmail AKCA tarafından
10 Nisan, 2025 01:38 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

BİZE 3 NİSAN YETER..!

Uzun zamandır alışkın değildi bu şehir sazlı sözlü 3 Nisan kutlamalarına,

Yabancılaştık bu tür kutlamalara ama hatırlayacağız yeniden böyle etkinlikleri, birlikte eğlenmeyi ve bu durumu gelenek haline getirmeyi.

Şehrin sahipsizliği ve eşraf yokluğu hep konuşulur, yazılır, çizilir. Bu şehrin ekmeğini yiyen, suyunu içen, havasını soluyan ve ben Karabüklüyüm diyen bir halkın şehir olma savaşını görmek isterdik. Lakin maalesef henüz görebilmiş değiliz o arzuyu, isteği, hevesi.

Yine de, Teşekkürler Özkan Başkan…

Türkiye’de ağır sanayinin odak noktası Karabük Demir Çelik İşletmelerinin ve şehrin kuruluşunun yıldönümünü belleğine yerleştiremeyen Karabük, Karabüklüler gününü nasıl kutlayacak anlamış değilim.

Ticaret ve Sanayi Odasındaki toplantıda Vali Mustafa Yavuz’un önerisi ile 7 Ağustos günü Karabüklüler günü olarak kabul edilmiş, çok tuhaf!

Bana kalsa özentiden başka bir şey değil…

Ağustos ayı nereden çıktı ayrı mesele, o tarihte bu şehirde kimi bulacaksında bu günü Karabüklüler günü olarak kutlayacaksın ayrı mesele.

Şunu diyorsanız belki anlarım, Karabüklüler Günü şehirde değil de sosyal medyada kutlansın, sanal kutlansın, halk katılmasa da olur, o da başka bir garabet.

3 Nisan her platformda Karabük ve Kardemir’in kuruluş günü olarak kabul edildiğine göre, ayrıca bir başka tarihte Karabüklüler gününe ne gerek var? Şayet illa Karabüklüler Günü diye bir gün kutlamak istiyorsanız buyurun 3 Nisan’da kutlayalım.

Bu plaka merakı nereden geliyor. Tuhaf..!

Bakın bizim bir Üniversitemiz var.

Bu şehrin üniversitesi ve bünyesinde binlerce öğrenci ve öğretmeni barındıran Karabük’ün bacasız fabrikası.

Bu sözüm, bu şehri ve üniversiteyi şekilden şekle sokan bir zihniyete dur demek yerine alkış tutan ve susanlaradır, bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyenleredir.

Bu şehre, bu şehrin halkına, değerlerine dil uzatanlara sessiz kalanlar, bu şehrin dilsiz şeytanlarıdır.

Karabük Üniversitesi şehir merkezine bir fakülte açma kararı aldı.

Karabük Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya ile Rektör Fatih Kırışık inisiyatif alarak şehir merkezine fakülte ya da fakülteler kurma kararı aldı. Tartışılabilir lakin bizce güzel karar, günden güne ölüp giden şehri canlandırabilir.

Eften-püften işlerle uğraşacağınıza şehrin ağır abilerini bir araya getirip şehir merkezini canlandırın. Öğrenciyi şehir merkezine çekecek projeler üretin, şehir bambaşka bir havaya bürünsün, cıvıl cıvıl, rengarenk görüntüler ortaya çıksın.

Safranbolu önümüzde en güzel örnektir.

Bir Sağlık Meslek Yüksekokulu Üniversite kampüs alanına geri gidiyor diye ilçe ayağa kalktı, şehrine sahip çıkıyor.

Neden..?

Esnafın en önemli gelir kapısından biri kapanmasın diye.

Peki biz ne yapıyoruz..?

İpe sapa gelmez işlerle uğraşmaktan şehre faydası olacak asıl konulara değinmiyoruz, değinemiyoruz..!

Ne 3 Nisan’da, ne 23 Nisan’da, ne 19 Mayıs’ta, ne 30 Ağustos’ta, ne de 29 Ekim’de yapılan törenlerde zoraki katılan protokol ve öğrencilerin haricinde kimseler olmuyor, halkı bu tür etkinliklere çekemiyoruz.

Lütfen kendimizi kandırmayalım.

Allah aşkına boş işlerle uğraşmayalım,

Bu şehir ve bu şehrin insanı için neler yapabiliriz bunu konuşalım, buna kafa yoralım.

Yaygın basında “3 Nisan Sanayi Günü” değerlendirmesi yapılıyor,

Çok güzel, ama

Bu şehrin üniversitesini düşürdüğümüz hale bir bakmamız gerekmiyor mu?

Dün, Burhanettin Uysal vardı, Refik Polat vardı.

Bugün Fatih Kırışık var

Yarın o da gider. Karabük Üniversitesi kalır.

Bu şehrin kıymetini ve değerlerini bilmek lazım…

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.