Karabük İletişim Derneği Başkanı İlhan Alpboğa; KARDEMİR Genel Müdürlüğüne vekaleten atanan Ahmet Aycan’ın asaleten atanması gerektiğini belirterek, Kardemir bünyesinde yer alan KARDÖKMAK, KARÇEL ve KARÇİMSA ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Kardemir sahası yetmiyor. Stok sahası yetersiz kalıyor. Kardökmak’ın taşınması  mümkün değil, ama KARÇEL belki dışarıya taşınabilir. KARÇİMSA, ince bir sızı” ifadelerini kullandı.

Karabük İletişim Derneği Başkanı İlhan Alpboğa,  Birlik Medya’da İsmail Akca’nın konuğu oldu.  Başkan Alpboğa, Kardemir başta olmak üzere son günlerde Karabük’te artış gösteren uyuşturucu operasyonları ile siyasete ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

“AHMET AYCAN KEŞKE ASALETEN ATANSAYDI”

Geçtiğimiz günlerde KARDEMİR Genel Müdürlüğü görevinden alınan Necdet Utkanlar’ın  yerine vekaleten Ahmet Aycan’ın getirilmesini değerlendiren Başkan Alpboğa;  “Kardemir’de yıllardır genel müdürler hep imalat ve üretimi bilen isimlerdir. Ahmet Aycan Bey’de bu memleketin insanıdır, üretimden gelmektedir. Keşke önce asaleten ataması yapılmış olsaydı” dedi.

“KARDEMİR SAVUNMA SANAYİYE YÖNELMELİ”

KARDEMİR”in Savunma Sanayiye yönelmesi gerektiğini vurgulayan Alpboğa; “Kardemir’in Türkiye’nin savunma sanayinde kaliteli çelik ihtiyacı var. Makine kimyanın kaliteli çelik üretimi var. Ama yeterli gelmiyor. Sayın İsmail Demir’in buraya gelmesi ve kaliteli demir üretiminin yapılması için önem taşıyor. Savunma sanayiye doğru üretim yön alabilir. Biz burada katma değeri yüksek ürünler yapmalıyız. Örneğin, mühimmat üretimi konusunda özellikle mermi üretiminde makine kimyanın üretiminde yetişemediği için kovan ihtiyacı doğuyor ve başka şirketlere kovan yaptırdığı biliniyor. Sonuçta asker eğitiyorsun, kovanda ciddi bir imalat gerektiriyor. Bizde o yöne doğru bir gidiş var. Kardemir’in ilerde daha iyi yerlere geleceğine inanıyorum. Mantığın değişmeye başladığını görüyorum. Ama şehirle kopmadan bu sürecin devam etmesi gerekiyor. Şehirle koptuğunuzda algı farklı oluyor. Biz buna da dün olduğu gibi milli bir müessese olarak bakmaya  devam ederiz. Birileri de Ayla ile Hülya ile öncülük yapıyor” dedi.

“KARÇİMSA, İNCE BİR SIZI”

KARDEMİR’in sahasının yetmediğinden dolayı genişleyemediğini ifade eden Alpboğa, KARDEMİR sahasında bulunan KARÇEL ve KARÇİMSA’nın taşınması gerektiğini söyledi. KARDÖKMAK’ın taşınmasının ise mümkün olmadığını ifade eden Alpboğa; ” Kardemir sahası yetmiyor. Stok sahası yetersiz kalıyor. Kardökmak mümkün değildir. Ama Karçel belki dışarıya taşınabilir. Eskipazar’da şu günlerde bir yer olmadığını biliyorum. Karçimsa, ince bir sızı. Aslında Kardemir ve Sabancı’nın ortaklığında olan bir şirket kuruldu. Kardemir yöneticilerinin, yüzde 51 olan Sabancı hissesinin satılması konusunda habersiz olmalarını öngöremiyorum. Başka bir örnekle açıklayayım, ben sizin gazetenize 10 yıl abone olacağım ve hep 70 kuruştan abone olacağım. Her yıl zam gelecek sen buna izin vereceksin. Bu nasıl olabilir? Kapalı kapılar arkasında pazarlıklar yapılıp, aldım onu demeyi doğru bulmuyorum” diye konuştu.

KARDEMİR’in kapatılmasına karar verildiği dönemde Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Şinasi Altıner’le ilgili de konuşan Başkan Alpboğa; “Zamanında jilet fabrikasına çok iyi malzeme olur dediği fabrikamızın kapatılma ya da özelleştirilme sürecinde olan bir ismin kitabının tanıtımı yapılıyor” dedi.

“MADDE BAĞIMLILIĞI TOPLUMUN SORUNU OLMALI”

Karabük’te artış gösteren uyuşturucu operasyonları ile ilgili de değerlendirmede bulunan Alpboğa;  “Karabük  Emniyet Müdürlüğü  üzerine düşeni, kendi imkânları doğrultusunda yapıyor. Ancak Karabük’te madde kullanımı ile ilgili iyi bir yerde değiliz. Karabük bu tür olumsuz maddelerin güzergâhı alanında ve artık ilçelerdeki ara yolları da tercih ettiklerini herkes fark ediyor. Narkotim ve Toplum destekli polis merkezleri eğitimler veriyor. Aileler de bilinçlendiriliyor. Bizim ailelerimiz böyle bir durum başa gelindiğinde sessizliğe bürünüyor. Bu konuda gerekli mercilerle irtibat sağlanarak ve çocuklarına ılımlı yaklaşarak bunun üstesinden gelmenin mümkün olabileceğini bilmelidir. Biliyor musun tehlikeyi? Bu konuda ne yapılabilir? Aile içi eğitim, arkadaş çevresi, ailelerin çocuklarını gözlemlemeleri çok önemli. Ben bu zor şartlar altında hizmet veren  Emniyetimizin tüm birimlerini tüm çalışanlarını tebrik ediyorum. Çalışmalara başladı ve ailelerin bilinçlenmelerine de destek veriyor. Karabük’te Saat Kulesinin oradaki eski Kartur Otel, hemen üstündeki bir zamanların sosyal binası şu günlerde kapalı ve kullanılmıyor. Bir dostumuz uyardı ve şahit olmuş. Bu binaların kapıları kırılmış, içeriden öğrenciler ellerinde çeşitli maddelerle çıkıyormuş.  Biz Kardemir yetkililerine buradan seslenelim. O yapıları da sağlam ve kullanışlı hale getirebilirlerse herkes için iyi olacaktır. Gerçekten çok bilinçli aileler var. Çocuklarını bu bataktan çıkarmak için mücadele veriyorlar. Evet, eğitim ailede başlar. Devlet, kadife eldivendeki çelik yumruktur. Bunu sadece devletten, emniyet müdürlüğünden değil, toplum olarak bilinçlenerek sadece ailelerinde başına gelince de değil, halkımızın bu konuda bilinçli olması gerekiyor” dedi.

KARABÜK’TE SİYASETTE “GEL GEL HAVASI” ESİYOR

MHP il teşkilatının genel merkezinin onayı varmış gibi adayların belli olduğuna dair açıklamasının  geçtiğimiz hafta basında yer aldığını ifade eden Alpboğa; “Gönüllerinden geçen isimler belki de ama Safranbolu ve Ovacık o listede yoktu. Karabük merkezde Ak Parti’nin ısrarla ittifak yok açıklamasına rağmen, MHP ‘den gel gel havası estirdiği ortadadır. Merhum Süleyman Demirel’in dediği gibi, “Siyasette bir gün çok az, bir dakika çok uzun bir süredir.” Bu söze ithafen geçtiğimiz yıllarda genel ve yerel seçimlerde parti ile seçim kurulu arasında listelerin değiştiğine de şahit olmuştuk. YSK seçim takvimini başlattı. Ülkemizin çevresi de ateş çemberinde, üçüncü dünya savaşına doğru gidiliyor. İnşallah biz bu işlere bulaşmayız ve sıkıntı çıkmaz. Karabük yerelinde de seçimler, Ak Parti ve MHP arasında geçer. Hala ittifak kapıları zorlandığını düşünüyorum. Aday adaylığı başvurusu yapmamış kişilerde aday olabilir. CHP’de Karabük’te tek bir aday var ancak Milletvekili Cevdet Akay’ın ismini gizli tuttuğu bir adaylık görüşmesi yapıldığı da biliniyor. Bu ismi öğrenemedik. Tuncay Özcan, kendi içerisinde tutarlı, mücadeleci bir insan.. Birileri kaçarken kendini ifade etmek için burada kalması yine Muzaffer Atılkan da öyledir. Karabük’ü bilen, Karabük’ün evladı bu isimlerin ikinci plana atılmış gibi anket sonuçları oluşmuş. Bazı anket sonuçlarının bazı adayların isimlerinin üst sıralara yerleştirmesi de oldukça yanıltıcı sonuçlar vermektedir. Bu tür anket sonuçlarına da itibar etmemek lazım. Bu nedenle anketten ben birinci çıktım diyerek hem partilerini hem de kamuoyunu yanıltıyorlar. Başka illerde oy kullanacak kişiler ankete katılıyorsa tabii ki yanıltıcı olur. Burada anketlerin künyelerinin iyi bilinmesi önemlidir. Asıl olan sandıktır” diye konuştu. (Yusuf Korkmaz)