Karabük Postası tarafından
14 Aralık, 2015 08:08 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

Karbonmonoksit Zehirlenmelerine Karşı Uyarı

Karabük Halk Sağlığı Müdürü Dr. Sezgin Tiryaki, yanlış kullanım ve ihmal nedeniyle şofben, soba, doğalgaz ve baca kaynaklı karbonmonoksit zehirlenmelerine karşı uyarılarda bulundu. Bulantı, halsizlik, baş dönmesi gibi herhangi bir şikayet hissedildiği anda 112 Acil Servisi aramanın hayat kurtardığını ifade eden Halk Sağlığı Müdürü Dr. Sezgin Tiryaki; “Karbonmonoksit gazı doğal gaz, gaz, tüp gazı, kömür ve odun gibi yapısında karbon bulunan yakıtların tam olarak yanmaması sonucunda oluşan dumanda yer alan zehirli bir gaz. Zehirlenme yakıtların eksik yanması ve ortamdaki oksijenin azalmasından kaynaklanıyor. Açığa çıkan karbonmonoksit gazı tatsız, renksiz ve kokusuz olması nedeniyle fark edilmiyor. Zehirlenme vücutta yer alan oksijenin azalarak karbonmonoksit ile yer değiştirmesi şeklinde gerçekleşiyor. Karbon monoksit zehirlenmesinde, ilk belirtiler genellikle baş ağrısı, sarhoşluk hissi, kulak çınlaması, yorgunluk ve bulantıdır. Diğer belirtiler arasında düşünmede güçlük, göğüs ağrısı, çarpıntı, uyuşma, deride renk değişikliği (kiraz kırmızısı), görme bozuklukları ve karın ağrısı sayılabilir” dedi. Bu tür durumların yaşanmaması için bacalı olan şofben, soba ve kombilerin bakımlarını düzenli olarak yaptırmanın önemine işaret eden Dr. Sezgin Tiryaki, gece yatmadan önce sobanın mutlaka söndüğünden emin olunmasını istedi. Banyo ve mutfakta su ısıtmak için kullanılan tüp gazın evin dışında olması gerektiğini belirten Dr. Sezgin Tiryaki, karbonmonoksit gazından korunabilmek için kapı ya da pencerelerin açık bırakılmasının gerekliliği üzerinde durdu. Bilgisizlik, yanlış kullanım ve ihmal yüzünden soba, şofben, baca zehirlenmelerinin hemen her yıl kış aylarında tehlikeli boyutlara ulaşabildiğini kaydeden Dr. Tiryaki, lodos nedeniyle her yıl onlarca kişinin özellikle sobadan olmak üzere karbonmonoksit gazı ile zehirlendiğine dikkat çekti. Zehirlenen kişilere ilk yardım müdahalesine ilişkinde bilgiler veren Dr. Tiryaki, hastanın bulunduğu yerden temiz havalı yere taşınıp, hemen suni solunum yapılması ve vakit kaybetmeden oksijen verilmesi gerektiğini söyledi. Karbonmonoksit zehirlenmelerinde 112 Acil Servisi aramanın hayat kurtardığını kaydeden Dr. Tiryaki, “Kısa süre içerisinde tıbbi müdahale yapılmazsa, zehirlenmeler ölümle sonuçlanabilir” diye konuştu.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Asuman Doğan tarafından
18 Kasım, 2025 09:50 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

BU MAHALLELER KENTSEL DÖNÜŞÜM BEKLİYOR

Karabük’ün kuruluş döneminden bu yana kentin çekirdeğini oluşturan Yeni, Atatürk, Namık Kemal, Makasbaşı, Kayabaşı ve Bayır Mahallelerinde yer alan 70 yılı aşmış yapı stoğu, uzmanlara göre şehrin deprem riski karşısındaki en zayıf noktası olarak öne çıkıyor.

Kuzey Anadolu Fay Hattı’na yakınlığı nedeniyle 1. derece deprem kuşağında bulunan Karabük’te özellikle bu altı bölgenin acilen kentsel dönüşüm programına dahil edilmesi gerektiği ifade ediliyor.

YORGUN MAHALLELER ALARM VERİYOR

Kent merkezinin en eski yerleşim alanı olan bu mahallelerin büyük bölümü, ekonomik ömrünü tamamlamış binalarıyla “kentsel yorgunluk bölgesi” olarak nitelendiriliyor. Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği’nin 2018’de güncellenen standartları dikkate alındığında söz konusu bölgelerdeki yapıların önemli bölümünde taşıyıcı sistem zafiyeti, donatı eksikliği, düşük beton kalitesi, temel izolasyonu bulunmaması ve inşa edildiği dönemin deprem kurallarını karşılamama gibi sorunlar tespit ediliyor. Bu özellikleri nedeniyle pek çok bina “riskli yapı” grubunda değerlendiriliyor.

Yaklaşık 70 yıl önce inşa edilen binalarda çoğunlukla alt gelir gruplarının yaşaması, dönüşüm sürecinin sosyal boyutunu da kritik hale getiriyor. Uzmanlar, yapısal riskin yanı sıra nüfus yoğunluğu, dar sokaklar ve acil müdahaleye uygun olmayan mahalle dokusunun deprem anında büyük tehlike oluşturabileceğini vurguluyor. Olası bir afette en fazla can kaybı ve bina çökmesi ihtimalinin bu bölgelerde olduğu belirtiliyor.

SEÇİM ÖNCESİ VERİLEN SÖZ RAFTA MI KALDI?

Karabük kamuoyunda kentsel dönüşüm beklentisi, seçim öncesinde dönemin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı’nın bölgeyi gezerek yaptığı “Buralar acilen toplu kentsel dönüşüme alınmalı. Seçimden sonra başlayalım.” açıklamasıyla artmıştı. Ancak seçim sonrası bakanlık görevinde değişiklik yaşandı ve sürecin henüz resmen başlamamış olması vatandaşlarda belirsizlik oluşturdu.

Göreve gelen yeni Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un Karabük kamuoyunda “kentin eniştesi” olarak gördükleri bir isim olması nedeniyle dönüşüm sürecinin hızlandırılacağına yönelik beklenti sürüyor. Bakan Kurum’un Karabük’e olan yakınlığının, dosyanın yeniden ele alınmasına katkı sağlayabileceği ifade ediliyor.

KARABÜK’ÜN GELECEĞİ İÇİN KRİTİK ADIM

Mahalle sakinleri ve şehirdeki kanaat önderleri, konunun yalnızca konut yenilenmesi olarak değil, doğrudan bir yaşam güvenliği meselesi olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor. Deprem yönetmeliklerine uygun olmayan, yalıtımsız, fiziksel olarak yıpranmış ve sosyoekonomik açıdan dezavantajlı nüfusun yaşadığı binaların Karabük için ciddi bir risk kaynağı oluşturduğunu dile getiren vatandaşlar, “Bugün olmazsa yarın çok geç olabilir.” diyerek dönüşüm sürecinin başlatılmasını talep ediyor. İş dünyası, sivil toplum kuruluşları ve meslek odalarının da ortak çağrısı kentsel dönüşümün artık siyasi bir gündem maddesi değil, şehrin geleceği için zorunlu bir adım olarak görülmesi önem taşıyor. Uzmanlar, dönüşümün gecikmesi halinde muhtemel bir depremde ağır sonuçlar ortaya çıkabileceğine dikkat çekerek, merkezi idare ve yerel yönetimlerin en kısa sürede ortak bir yol haritası açıklaması gerektiğini ifade ediyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin