blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
03 Nisan, 2024 16:00 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

Karadeniz Somonu ihracatına ’Göl somonu’ darbesi

Karadeniz’de yetiştirilen somon dünya pazarında en çok tercih edilenler arasında yerini alırken, deniz yerine iç bölgelerdeki baraj ve göllerde yetiştirilen somonu Karadeniz somonu diye ihraç edildiğinde balığın geri gönderildiği ve bu durumun ihracatı olumsuz etkilediği belirtildi.

Karadeniz’de yetiştirilen Türk somonu ihracatında bu yılın Ocak Şubat aylarında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 289’luk bir artışla 70 bin 614 dolar döviz girdisi sağlanırken, bu rakamın Türkiye ortalamasının üzerinde rekor bir artış olduğu kaydedildi.

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) Başkan Vekili Ahmet Hamdi Gürdoğan, Karadeniz Somonu ihracatında son yıllarda iyi bir ivme yakaladıklarını söyledi. Özellikle Uzak Doğu ülkelerinin denizde 7 ay kalan Karadeniz somonunu tercih ettiğini belirten Gürdoğan, “Karadeniz’de yetişen, denizde 7 ay kalan somonu Japonya ve Uzakdoğu ülkeleri özellikle tercih ediyor. Somon ihracatında bu yılın Ocak-Şubat döneminde 70 milyon 614 bin dolar civarında bir miktar söz konusu. Bu da miktar bazında 13 bin tona tekabül ediyor. Miktar bazına baktığımız zaman yüzde 289, rakam bazında baktığımızda ise yüzde 164 arttığını görüyoruz. Türkiye ortalamasının üzerinde rekor bir artış. Bu rakamın yüzde 64’ü Doğu Karadeniz Bölgesinden sağlandı. Somon ihracatı özellikle uzak doğu ülkeleri Japonya, Çin, Kore, Vietnam olmak üzere Rusya, Avrupa Birliği ülkeleri şimdi de yeni yeni ABD’ye göndermeye başladık” dedi.

“Bu gidişle somon ihracatı fındığı da sollayacak gibi görünüyor”

Somon ihracatı rakamlarının fındık ihracatı rakamlarıyla yarıştığına dikkat çeken Gürdoğan, “Somon, Doğu Karadeniz Bölgesinde fındığa alternatif yeni bir ürün oldu. Somon, fındıkla gelir olarak yarışmaya başladı. Bu gidişle fındığı da sollayacak gibi görünüyor. Somon ihracatında özellikle depolamada çekilen sıkıntılar var. Lisanslı depoculuk anlamında yeni depo sisteminin kurulması gerektiğini, Doğu Karadeniz Bölgesi İhracatçılar Birliği olarak bu konuda bir çalışma yaparak ilgili bakanlıklara sunduk. Dolayısıyla ürünümüzün değerini düşük değil de devamlı değerinin artması için ufak kooperatif usulü, üreticilerin dahi balığını koyabileceği lisanlı depoculuk örneğini bölgemizde uygulatmada kararlıyız. Bunun için özellikle siyasilerden bizlere destek olmalarını bekliyoruz. Somon ihracatı gelecekte fındık rakamlarını aşması için yan sanayisini geliştirmemiz lazım” diye konuştu.

“Son 5-6 yılda denizdeki kafes sayısı arttı ama göl somonu ihracatı tehdit ediyor”

Son 5-6 yılda denizlerde kafes sayısının arttığını kaydeden Gürdoğan, “Özellikle son 5-6 yıldır Trabzon genelinde denizde kafes artmaya başladı. Her sene rakam olarak yüzde yüzün üzerinde artışla yapılıyor. Teknik alt yapısı olmayan insanların balıkçılık yapmaması gerekir. Çünkü ürünün kalitesini düşürdüğümüzde elimizde kalabileceğini düşünmemiz lazım. Onun için belli bir kontrol aynı zamanda kümelenme modelleriyle somon ihracatını çok daha sağlam temeller üzerine oluşturup Norveç örneğinde olduğu gibi gelecekte bu rakamları 2,5-3 milyar dolarlara çıkarabiliriz. Ancak bu ihracatın önündeki en büyük engel denizde yetiştirilmeyen iç bölgelerdeki baraj göllerinde yetiştirilen ve Karadeniz Somonu diye ihraç edilen somon. Bu göllerde yetişen göl somonunu aynı zamanda Karadeniz somonu diye piyasaya sürüldüğünde geri geliyor. Dolayısıyla bizim somon ihracatımıza da darbe vuruyor, kalitemizi düşürüyor. Onun için Tarım ve Orman Bakanlığının izlenebilirlik ve denizde 7 ay kalmayan somonun ihracatına özellikle izin vermemesi gerekiyor. Yaş meyve ihracatında olduğu gibi ürünün yetişmesindeki izlenebilirliğin sağlanmasının önemini vurgulamak istiyorum. Çünkü Karadeniz’in suyu ve denizde kalış süreci o balığın etindeki lezzeti ve katma değeri oluşturuyor. Deniz somonundaki koku olmuyor ama göl somonu aldıkları zaman koku ve etindeki kırmızılık oranının düşük olduğundan dolayı hem rakam bazında çok daha düşük oluyor aynı zamanda iç piyasaya Türk somonu, Karadeniz somonu diye yollandığı zamanda Türkiye’nin somon ihracatına çok kötü örnek oluyor. Bunun için Tarım ve Orman Bakanlığını göreve davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“Somonu yarı mamül olarak da işleyip ihraç edebilmeliyiz”

Somon konusunda yeni bir sektörün başlangıcı yapılabileceğine dikkat çeken Gürdoğan, “Somonu yarı mamul olarak yani fileto gibi diğer şekillerle de gönderiyoruz. Türkiye kendi markasını oluşturup markette direkt satılabilecek şekilde katma değerli ürün noktasında işlenmiş bir ürün olarak da yollamalıyız. Bunun için alt yapı aynı zamanda Arge çalışmalarına ağırlık vermemiz lazım. Özellikle KTÜ Deniz Bilimleri Fakültesine çok önemli görevler düşüyor. Yavruları büyütmede olsun, işlenmesinde olsun özellikle Vietnam gibi en çok ürün işlendiği yer olarak oradaki ustalarla işlemesini, kendi insanımıza özellikle bayanlara öğreterek Türkiye’de yeni bir sektöründe başlangıcı yapmamız gerektiğini söylemek isterim” şeklinde konuştu.

blank
blank
Haber Merkezi tarafından
07 Ocak, 2025 17:09 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Ferhat Salt: “Hizmet Bizim İşimiz, CHP Algı Peşinde!”’

AK Parti Karabük İl Başkanı Ferhat Salt, CHP’nin Ovacık Devlet Hastanesi’yle ilgili açıklamalarına sert yanıt verdi.

Yapılan açıklamada, CHP’nin hizmet üretmek yerine algı yaratma siyaseti yaptığı vurgulandı. AK Parti’nin temel anlayışının eser ve hizmet siyaseti olduğunun altı çizilirken, CHP’nin sağlık alanında bugüne kadar hizmetten çok engelleyici bir tutum sergilediği ifade edildi.

AK Parti İl Başkanı Salt, açıklamasında Ovacık Devlet Hastanesi’nin ihale sürecinin tamamlandığı ve 2 Ocak 2025 tarihinde ihale sonuçlarının ilan edildiğini söyledi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“CHP kanadının, Ovacık Devlet Hastanesi’yle ilgili yaptığı açıklamalar bir kez daha göstermiştir ki CHP’nin derdi hizmet değil, algı yaratmaktır. Bizler AK Parti olarak, sağlık hizmetlerini milletimizin ayağına götürmek için gece gündüz çalışırken, CHP’nin yapamadığını “etkili muhalefet” olarak sunması, milletimizin aklıyla alay etmektir.
AK Parti’nin temel anlayışı, eser ve hizmet siyasetiyle milletimize dokunmaktır. CHP’nin bugüne kadar sağlık alanında bırakın hizmet getirmeyi, projeleri durdurma ve engelleme çabalarıyla dolu bir geçmişi vardır.


CHP’nin siyaseti sadece laf üretmeye dayanır. Hizmet üretmek bizim işimizdir. CHP İl Başkanı’nın Milletvekili Cevdet Akay’ın sözde muhalefetliği ile sözünü ettiği Ovacık İlçesi Devlet Hastanesi’nin yapım süreci ile ilgili;
Milletvekillerimiz Cem Şahin, Ali Keskinkılıç’la birlikte Sağlık Bakanlığımız ziyareti sonrasında ikmal ihalesi yapılmış ve ihale sonuç ilanı 2 Ocak 2025 tarihinde yayınlanmıştır.
Biz, bu projeyi tamamlayarak milletimize kazandırmak için tüm süreçleri takip ettik ve ihale sürecini de sonuçlandırdık.


CHP kanadı, Ovacık Devlet Hastanesi’nin yapımını CHP Karabük Milletvekili Sayın Cevdet Akay’ın “yoğun çabalarına” bağlıyor. Sayın Akay, milletvekili seçildiği günden bu yana Karabük’te ne kadar zaman geçirmiştir? Ovacık’ın gerçek ihtiyaçlarını ne kadar bilmektedir?


AK Parti olarak bizler Karabük’ün her ilçesine, her köşesine hizmet götürmek için gece gündüz çalışıyoruz. Sağlık alanındaki çalışmalarımız bunun en somut göstergesidir.
Ovacık’ın yanı sıra, Eskipazar Devlet Hastanesi de bizim için çok önemli olan bir diğer konu. Milletvekillerimiz Cem Şahin, Ali Keskinkılıç ile heyet olarak Sağlık Bakanımız Kemal Memişoğlu’yla görüşmeler yaptık.


Bu görüşmeler sonucunda bakanlıktan uzman bir ekip hastanemizde incemeler yaptı. Bu yıl içinde güçlendirme çalışmalarına başlanacak. Güçlendirme çalışmalarının ardından hastanemiz yeniden hizmet vermeye devam edecek.


Diğer yandan, Sağlık Bakanlığı 120. DHY Kurası ile Karabük’e 21 hekim atanmıştır. Tıbbi cihaz, donanım ve diğer kalemler için Karabük’e 18.132.590 TL’lik ödenek gönderilmiştir.
Sayın milletvekillerimiz Cem Şahin ve Ali Keskinkılıç ile birlikte şehrimizin sorunlarını çözmek, yatırımları hızlandırmak ve Karabük’e hizmet kazandırmak için Ankara’da bakanlıklar nezdinde yoğun mesai harcamaktayız. Çabalarımızla Karabük’e bugüne kadar pek çok hizmet, ödenek kazandırılmıştır ve bu çalışmalar artarak devam etmektedir.


Sonuç olarak, CHP’nin sürekli olarak laf siyaseti yapmasına karşılık AK Parti’nin anlayışının hizmet siyaseti olduğunun bir kez daha altını çiziyorum. Bugüne kadar olduğu gibi 2025 yılında da milletimizin hizmetkârı olmayı sürdüreceğiz. Çünkü AK Parti, eser siyasetiyle Türkiye’yi ve Karabük’ü kalkındıran bir partidir.”

Cevap Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.