Nurettin Acar tarafından
11 Ağustos, 2020 18:31 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Karabük’ten 6 ayda 140 milyon dolar ihracat

Karabük, ilk 6 ayda 140 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Karabük 2020 yılının ilk 6 ayında 140 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi. TİM'in "ihracatta 2020 yılına damga vuran marka şehirler" arasında yer alan Karabük, 7 ayda ise 173 milyon 144 bin 81 dolar ihracata imza attı. Karabük geçen yılın ilk 7 ayında 156 milyon 932 bin 49 dolar ihracat yaparken, ilk 6 ayda 130 milyon 169 bin 73 dolar ihracat gerçekleştirdi. TİM'in sosyal medyada hesabından yapılan paylaşımda, Kastamonu ilk 6 ayda yüzde 300 artış gösterirken, Kars haziran ayında yüzde 799 artış, Tokat yüzde 155 artışla ocak ayının lideri, Yalova mayıs ayında yüzde 981 artış gösterdi. Karabük Ticaret ve Sanayi Odası (KTSO) Başkanı Mehmet Mescier, korona virüs (Covid-19) salgınına rağmen Karabük'ün ihracatta büyük bir başarı elde ettiğini söyledi. Karabük'ün ihracatçılarını tebrik eden Mecier, "Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından açıklanan verilere göre, Karabük'ün 2020 yılının ilk 6 ayındaki ihracatında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 7 oranında bir artış yaşandı. Geçen yılın ilk 7 ayına göre ise yüzde 10'luk bir artış söz konusu. Ülkemizde Covid-19 ile mücadele kapsamında sınır kapılarının kapatılması, hava ve deniz taşımacılığının durması, uluslararası ticaretin aksaması ve nihayetinde küresel tedarik zincirinde ciddi aksamalara yol açtı. Sağlık Bakanlığımızın öncülüğünde başarılı bir çalışmayla salgın kontrol altına alınarak, normalleşme süreciyle birlikte çarklar tekrar dönmeye başlamıştır" dedi. Ulusal ve uluslararası ticaretin önemli bir entegre şehri konumunda olan Karabük'ün de pandeminin yol açtığı tüm ekonomik olumsuzluklardan etkilendiğini ifade eden Mescier, "Normalleşme süreciyle birlikte bu ekonomik buhram aşılmış, ülkemizin ulusal ve uluslararası ticaretinin önemli bir ayağını oluşturmaya devam etmiştir. Bu süreçte yakalamış olduğumuz başarı ihracatçılarımıza büyük bir moral olmuştur. 2020 yılı sonunda ihracatta hedeflenen rakamlara ulaşacağımıza olan inancımız tamdır" diye konuştu. "Karabük bir yandan sanayi diğer yandan turizm şehridir" diyen Mecier, şunları kaydetti: "Yine normalleşme süreciyle birlikte UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan Safranbolu ilçemiz de ekonomik olarak toparlanma sürecine girmiştir. Ülkemizin kültür turizmin önemli bir ayağını oluşturan Safranbolu da kısa sürede eski günlerinden daha iyi duruma geçecekti

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Berkay Doğan tarafından
26 Haziran, 2025 14:02 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Öz Sağlık-İş, Kamu Çerçeve Protokolü’nü açıkladı

Hak-İş Konfederasyonu, aylardır süren Kamu Çerçeve Protokolü görüşmelerine ilişkin bir bildiri yayımlayarak, TÜHİS tarafından sunulan teklifin kabul edilemez olduğunu ve çalışanların taleplerinin karşılanması gerektiğini kamuoyuyla paylaştı.

Karabük’te Hak-İş Konfederasyonu kamu çerçeve protokolünü Öz Sağlık-İş Sendikası Şube Başkanı Damla Yılmaz Ekemen Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde düzenlediği basın toplantısı ile açıkladı.

Başkan Damla Yılmaz yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

"Bizler HAK-İŞ’li emekçiler olarak, aylar önce başlayan Kamu Çerçeve Protokolü sürecini umutla ve sabırla takip ettik. Bu sürecin, emeğimizin karşılığını alacağımız, geçim derdimize çare olacak bir toplu sözleşmeyle sonuçlanmasını bekledik.

HAK-İŞ olarak: Yevmiyeler arasındaki yürürlük süresinden kaynaklı farklılıkların giderilmesini,

Ücretlerde yaşanan gerilemenin telafi edilmesi için taban ücretin 1.800 TL’ye çıkarılmasını,

İşe yeni başlayanlarla tecrübeli işçiler arasında farklılık olması için kıdem zammının ücrete eklenmesini,  -Birinci yılın ilk altı ayı için ise %50 oranında zam yapılmasını talep ettik.

Ancak aradan uzun bir süre geçmesine rağmen, geldiğimiz noktada TÜHİS’in sunduğu teklif ne yazık ki bizleri hayal kırıklığına uğrattı. TÜHİS; birinci altı ay için %16’lık bir zam teklifi sundu. Ancak ilk beş ayda gerçekleşen enflasyon şimdiden %15’e ulaşmış durumda. Yani teklif edilen bu zam, daha cebimize girmeden neredeyse kaybolmuş durumda.

Bu nedenle, TÜHİS tarafından sunulan artış oranlarının, bizlerin içinde bulunduğu ekonomik koşulları ve geçim mücadelesini yansıtmadığını düşünüyoruz.

HAK-İŞ olarak bu teklifi bu haliyle müzakere etmeyi uygun bulmadığımızı açıkça ifade ettik.

Yüksek enflasyon, artan kira ve temel ihtiyaç fiyatları ortadayken;  Alım gücümüz her geçen gün düşerken;  Biz hâlâ aylardır sözleşmenin sonuçlanmasını bekliyoruz.  

Hükümet Yetkililerimiz tarafından yapılan açıklamalarda ülkemizin büyüdüğü, üretimin arttığı, zor dönemin geride kaldığı ifade ediliyor. Bu gelişmeler biz emekçilere umut veriyor, ancak bu olumlu tabloyu kendi hayatlarımızda yeterince hissedemiyoruz.

Bizler, emeğiyle geçinen insanlar olarak sadece adil bir ücret, insanca yaşam ve büyümeden hakkettiğimiz payı talep ediyoruz. Biz yeni ve daha kapsayıcı, taleplerimizi ve beklentilerimizi karşılayacak, mağduriyetlerimizi giderecek bir teklifin sunulmasını talep ediyoruz. Beklentimiz, çalışanı merkeze alan, geçim koşullarını gözeten adil bir teklifin ortaya konmasıdır.

HAK-İŞ’li emekçiler olarak bizler emeğimizin hakkını istiyoruz. Türkiye büyürken, emeğin payı küçülmesin diyoruz. Gelir adaletinin sağlanmasını ve toplu sözleşmenin bir an önce tamamlanmasını bekliyoruz.

Yetkililer, sürecin devam ettiğini ve yeni bir teklif üzerinde çalışıldığını iletti. Yeni teklifin bir an önce verilmesini istiyoruz. Bizler ülkemizin birliği, refahı ve kalkınması için fedakârca çalışmaya devam edeceğiz. Ama bizler, HAK-İŞ’li emekçiler olarak bugün meydanlardan güçlü bir şekilde sesleniyoruz:  Bu süreç daha fazla uzamamalı! Kamu işçisinin iradesi dikkate alınmalı!  Sunulacak yeni teklif, emekçilerin beklentisini karşılamalıdır!

HAK-İŞ olarak her zaman müzakereden, uzlaşıdan, sorunları masada çözmekten yanayız. Ülkemizin sorunlarına yenilerini eklemek, yeni kaos ve krizlerin yaşanmasını asla istemiyoruz. Ama unutulmasın ki Kamu Çerçeve Protokolündeki taleplerimiz ve beklentilerimiz karşılanmazsa, demokratik haklarımızı kullanmaktan da geri durmayacağımızı ifade ediyoruz. Refahımızı artırmayan, sorunlarımızı çözmeyen hiçbir teklife de evet demeyeceğiz. Genel Başkanımız Mahmut Arslan’ın dediği gibi: “İşçinin iradesi Kırmızı çizgimizdir.” Bu iradenin sonuna kadar takipçisi olacağız.

HAK-İŞ’li emekçiler olarak, ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik koşullar, yaşadığımız zorlu süreçler ve mağduriyetlerimiz göz önünde bulundurularak, Kamu Çerçeve Protokolü’nün bir an önce beklentilerimizi karşılayacak şekilde sonuçlandırılmasını beklediğimizi kamuoyuna duyuruyoruz. Yaşasın HAK-İŞ, Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz."

Karabük’teki açıklamaya çok sayıda sendika üyesi ve sağlık çalışanı da katılarak destek verdi.

Bizi sosyal medyadan takip edin