Berkay Doğan tarafından
01 Ocak, 2025 15:39 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Tıklanma Sayısı: 125
Yorum Sayısı: 1

Karabük’te Yoksulluk Alarm Veriyor

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2024 yılına ilişkin “Yoksulluk ve Yaşam Koşulları İstatistikleri”ni açıkladı.

Bu kapsamda, eş değer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk sınırına göre, yoksulluk oranı 2024 yılında 0,1 puan artarak yüzde 13,6 oldu. Medyan gelirin yüzde 60’ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre hesaplanan yoksulluk oranı ise bu yıl 0,1 puan azalışla yüzde 21,2 olarak gerçekleşti.

Karabük’teki Hanelerin Yüzde 56,8’i Borç İçinde!

Karabük özelinde, kurumsal olmayan nüfusun %31,3’ü sızdıran çatı, nemli duvarlar ve çürümüş pencere çerçeveleri gibi konut problemleri yaşanıyor. Ayrıca, %56,8’lik bir oran, taksit ödemesi veya borcu olduğunu bildirdi. Bu durum, Karabük’teki hanehalklarının maddi yüklerini ve yaşam koşullarını doğrudan etkileyen bir faktör olarak görülüyor.

2024 Yılı Yoksulluk ve Yaşam Koşulları İstatistikleri, Karabük dahil olmak üzere Türkiye genelinde yoksullukla ilgili önemli veriler sunuyor. Yoksulluk oranlarının ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi için alınacak önlemler, hem bireylerin hem de toplumun genel refahı açısından büyük önem taşıyor. Yoksullukla mücadelede özellikle eğitim, istihdam ve sosyal destek sistemlerinin güçlendirilmesi önemle vurgulanıyor.

Yoksulluk Sınırları ve Hanehalkı Yapısı

Medyan gelirin %60’ına göre belirlenen yoksulluk oranı ise %21,2 olarak gerçekleşti. Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin %40’ı dikkate alındığında yoksulluk oranı %6,9’a gerileyerek bir önceki yıla göre 0,1 puan düştü. Medyan gelirin %70’i baz alındığında ise yoksulluk oranı %28,9 olarak tespit edildi.

Yoksulluk oranları hanehalkı tipine göre incelendiğinde, tek kişilik hanelerde %6,5 ile en düşük yoksulluk oranı gözlemlendi. Çekirdek aile bulunmayan birden fazla kişiden oluşan hanehalklarında ise yoksulluk oranı %10,8’e yükseldi. Tek çekirdek aileden oluşan hanehalklarında yoksulluk oranı %13,4 olarak kaydedildi.

Eğitim Durumuna Göre Yoksulluk

Eğitim durumuna göre yoksulluk oranları da dikkat çekici. Bir okul bitirmeyenlerde yoksulluk oranı %24,7 iken, lise altı eğitimlilerde %13,6, lise ve dengi okul mezunlarında ise %7,4 olarak belirlendi. Yükseköğretim mezunları ise %2,7 ile en düşük yoksulluk oranına sahip grup oldu. Maddi ve sosyal yoksunluk oranı ise %13,3 olarak belirlendi. Bu oran, 2023 yılında %14,4 iken, 2024 yılı itibarıyla 1,1 puan azalmış durumda. Maddi ve sosyal yoksunluk, bireylerin temel ihtiyaçlarını karşılama konusundaki yetersizliklerini ölçüyor.

Dört yıllık panel veri kullanılarak hesaplanan sürekli yoksulluk oranı %13,7 olarak belirlendi ve bir önceki yıla göre 0,7 puan artış gösterdi. Bu oran, bireylerin son dört yıl içinde yoksul olup olmadığını dikkate alıyor.

Bölgesel Farklılıklar

Göreli yoksulluk oranı en düşük bölgeler arasında TRC1 (Gaziantep, Adıyaman, Kilis) %4,7 ile dikkat çekerken, Karabük’ün bulunduğu bölge olan TR81 (Karabük, Bartın, Zonguldak) için detaylı bir veri sunulmamış olsa da genel eğilimler yoksulluk oranlarının bölgesel farklılıklar gösterdiğini ortaya çıkarıyor.

Sosyal Dışlanma Riski

Yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında olanların oranı ise %29,3 olarak kaydedildi. Bu oran, özellikle 0-17 yaş grubunda %38,9 olarak belirlenmiştir. Bu durum, genç nüfusun yoksulluktan ne denli etkilendiğini gözler önüne seriyor.

Cevap Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Yorumlar

  1. Semih Ali

    Cumhuriyet kenti levhası var Trafik kontrol noktasına gelmeden önce lütfen o levhayı indirsin yetkili kişiler …. Yazık Karabük ne durumda geçmiş yıllarda yaşanan olgular tamamen çökmüş yok olmuş durumda Demir Çelik dediğin zaman Fabrikası gelir di Türkiye nin aklına, Demir Çelik Karabükspor gelirdi her kesimin aklına, Demir Çelik Lisesi gelirdi ülkemizin nezninde ne oldu tüm değerler gitti şimdi çoğu kişi kendini düşünüp makam mevkii hevesinde bunun cevabı bizde değil Rahman ve Rahim olan Allah cc… Emirlerinde ve ayetlerinde açıkca belli … 🇹🇷👋🇹🇷

Mustafa AKAY tarafından
06 Ocak, 2025 11:13 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Tıklanma Sayısı: 25
Yorum Sayısı: 0

SİYASETTE EN KOLAY MALZEME DİN

MUSTAFA AKAY

Çok partili sisteme geçildikten sonra ülkemizde, din en çok kullanılan bir unsur oldu. Çünkü, kolay bir malzeme idi. Yüzyıllarca hurafelere mahkûm edilmiş toplum, geçmişten gelen alışkanlıklarından kolay kurtulamadı.


Din ve inanç özgürlüğü bir toplumun temel taşlarından birisidir. İsteyen istediğine inanır, istemediğine inanmaz. Bu aynı zamanda laikliğin de özünü oluşturur. Kaba tabirle laiklik “devlet işiyle dini ayırmak” olarak da anlatılsa, özünde din, inanç ve vicdan özgürlüğü vardır. Laiklik, bir ulusun birleştirici gücüdür. Ayrışmayı önler, birlik ve beraberliği tesis etmeye çaba gösterir. Ulus devletlerin en büyük şansıdır.
Laikliğin, dine karşı olduğu Atatürk döneminden beri ileri sürülür. İlk mecliste de bu konu çok tartışılmıştır. Mecliste bulunan din âlimleri de laikliğe karşı çıkan tavır takınmışlardır. Yüce Atatürk, bunlardan birsinin laikliği anlamadığını söylemesi üzerine, “Laiklik adam olmaktır Hocam” diyerek yerine oturtmuştur.
Evet, laiklik adam olmaktır. İnsan olmaktır. Uygar olmaktır.


Gerici ve bölücü takımı laikliğe hep karşı çıkmışlardır. Çünkü, onların malzemesi din kullanıldığında çok daha kolaydır. Dinine ve inancına sağlam bir şekilde bağlı olanları kandırmak, yoldan çıkarmak ve sonuçta da oylarını almak için çok fazla çabaya gerek yoktur.


Onun için, dinin arkasına sığınarak siyaset yapanlar, bu alanda istismarı hep ön plana çıkarmışlardır. İrticaya kadar uzanacak bir yol, dini istismarla açılmıştır.


Dini istismar edenlerin en büyük mottolarından birisi “Din elden gidiyor” şeklindedir. Dini bütün gözükerek, saf ve inançlı insanları kandırmanın en büyük yollarından birisi budur.


Türk Halkı, inancına sağlam iken bu tür yobazlar yüzünden yolundan sapmalar göstermiştir. Bol bol cami yapmakla Müslüman olduklarını topluma gösterme çabalarında bilimi hep ikinci plana atmışlardır. Günümüzde teknolojinin en yenilerini kullanarak, dini istismarlar sürdürülmektedir. Şeyhler, şıklar, mollalar halkı hem beyin hem de maddi olarak sömürmektedirler. Halka, yoksulluğun kutsallığını anlatırlarken kendileri varlık içinde yüzmektedirler.


Seçimlerde, en kolay malzemelerden bir tanesi ise karısındakini “dinsiz” olarak yaftalamaktır.
Halkımız, görünürde inançlı gibi ancak, perde arkasında her türlü ahlaksızlığı yapan, haram yiyen, yolsuzluk, hırsızlık yapan bu tür siyasetçilere zaman zaman inanmakta ve tercihini ona göre yapabilmektedir. Elbette, sonuç hüsrandır.


Bunların alnı secdeye değiyor, çalmazlar, çırpmazlar, yetim hakkı yemezler denilenlerin yıllardır, ne haltlar karıştırdıklarını görüyoruz. Bunların tümü her şeyi paradan ibaret görürler. Dinin emrettiği hiçbir kuralı uygulamazlar. İsraf, hırsızlık en büyük hastalıklarının başında gelir. Materyalistlerden de bile maddecidirler. Her şey bizim olsun isterler. Komşusu açken, tok yatan bizden değildiri çoktan unutmuşlardır. Halka cenneti vaat edelerken, kendileri dünyanın cennetinde bir eli yağda bir eli balda yaşam sürerler.
Malzemeleri kolay olduğu için seçimleri de kazanırlar. Ancak, halkın gönencinin artması yolunda değil, yandaşların somurmaları için çalışırlar.


Kısacası, söyledikleriyle yaptıklarında büyük bir çelişki vardır. Tam anlamıyla takiye yaparlar,
Onun için de Atatürk’ü, Cumhuriyeti, laikliği sevmezler. Sevmezler ne kelime, bunlara düşmandırlar.
Geri kalmış ülkelerde siyasetin ana malzemelerinden olan din ticaretinin önündeki set, laikliktir.
Laiklik, din, inanç ve vicdan özgürlüğüdür. Kimseyi kimseye boğdurmaz. Gelişmiş ülkelerin kalkınma nedenlerinden birisisidir laiklik.


Türk Halkı, laikliğe sıkı sıkıya sarılmalıdır. Özellikle, kadınlarımız laikliğin kendilerinin koruma zırhı olduğunun bilincine varmalıdırlar.

Cevap Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.