Karabük’ün, Türkiye’nin ilk entegre demir çelik fabrikası olan KARDEMİR’in 3 Nisan 1937’de temellerinin atılmasıyla birlikte üretim kültürü ve güçlü bir kent kimliği kazandığını vurgulayan Çetinkaya, bu yılki kutlamaların orman yangınları nedeniyle iptal edildiğini ifade etti.

“BU YIL KARABÜKLÜLER GÜNÜ’NÜ KALBİMİZDE YAŞIYORUZ”

Çetinkaya mesajında, Temmuz ayı sonunda Safranbolu, Ovacık ve merkez ilçeye bağlı bazı köylerde çıkan ve günler süren orman yangınlarına da değinerek şunları kaydetti:

“Şehrimizi ve çevre köylerimizi etkileyen, büyük bir mücadeleyle kontrol altına alınan yangınlar hepimizi derinden sarstı. Bu zorlu süreçte Karabük, kenetlenerek ne kadar güçlü bir dayanışma kültürüne sahip olduğunu bir kez daha gösterdi. Can kaybı yaşanmaması en büyük tesellimiz oldu. Afetle birlikte hayatlarımızı tehdit eden alevlere karşı tüm kurumlarımız, itfaiye personelimiz, AFAD ekipleri ve gönüllülerle omuz omuza mücadele ettik.”

Yangınların ardından gösterilen duyarlılık ve toplumsal birlikteliğin Karabüklüler Günü’nün ruhunu en iyi şekilde yansıttığını belirten Çetinkaya, “Bu nedenle kutlama ve konser programlarımızı iptal ettik. Ancak bu özel günün taşıdığı anlam, yaşadığımız her andadır. Dayanışmanın, sadakatin ve vefanın kent hafızasında ne kadar derin kökleri olduğunu bir kez daha gördük” dedi.

“KARABÜKLÜ OLMAK; EMEK, AİDİYET VE SORUMLULUK DEMEKTİR”

“Bu şehir, demirle yoğrulmuş emeğin, alın teriyle yazılmış tarihin simgesidir. Karabüklü olmak; sadece bir yerde yaşamak değil, değer üretmek ve bu değeri birlikte yaşatmaktır. Her 7 Ağustos’ta bu duyguyu büyütmek, gelecek nesillere aktarmak hepimizin ortak sorumluluğudur.”

Çetinkaya, mesajının sonunda Karabük’ün gelecek vizyonuna da yer vererek şu değerlendirmeyi yaptı: “Daha yaşanabilir, daha estetik ve daha dirençli bir Karabük için tüm gücümüzle çalışıyoruz. Bu şehrin hafızasını, doğasını, tarihini ve insanını koruyarak geleceğe güvenle taşımak temel hedefimizdir. Rabbim milletimizi her türlü afetten korusun."