blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
10 Haziran, 2024 21:47 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 11.06.2024 09:54
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Karabük’te okuma seferberliği kitap dağıtımı ile devam ediyor

blank Karabük'te 'Eğitim Kenti Karabük' projesi bünyesinde başlatılan okuma seferberliği devam ediyor. Eğitim Kenti Karabük Projesi çerçevesinde “Okuyorum Öğreniyorum” etkinliğinde Vali Mustafa Yavuz ve İl Milli Eğitim Müdürü Nevzat Akbaş, Aydınlıkevler İlkokulu'nda öğrencilere kitap dağıttı. Öğrencilere tatil dönemlerinde de kitap okumaları tavsiyesinde bulunan Vali Yavuz, gazetecilere yaptığı açıklamada, " Ana hedefimiz ve amacımız, çocuklarımız tatile gitmeden, tatile çıkmadan önce kitaplarıyla birlikte tatile çıkmalarını sağlamak. Ve tatilde dinlenirken aynı zamanda çalışırken, aynı zamanda da kitaplarını okumalarını açıkçası kendilerinden bekliyoruz” dedi. Projenin Aydınlıkevler İlkokulu ile devam ettiğini anlatan ve daha önce 10 bin kitap dağıtıldığını belirten Yavuz, " Hatırlarsanız bundan yaklaşık olarak üç hafta önce bir başka okulumuzda kitap dağıtımı Birlikte gerçekleştirmiştik. Bugün de Aydınlıkevler İlkokulu'nda çocuklarımızla birlikteyiz. Şu ana kadar 10 bin kitabımızın dağıtımı gerçekleştirildi. Şimdi ikinci 10 bin kitabın dağıtımına bu hafta itibariyle başladık. İnşallah hafta sonuna kadar da bu ikinci 10 bin kitabın dağıtımını çocuklarımızla buluşturacağız” ifadelerini kullandı. İkinci 10 bin kitaptan sonra ise kalan kitapların dağıtımının Eylül ayına kalacağını vurgulayan Yavuz, “37 bin öğrencimizin tamamını Karabük'te kitapla buluşturacağız. Şuna inanıyoruz ki kitaplarımızla birlikte çocuklarımız hem okuyacaklar, hem öğrenecekler, hem bilgiyle kendilerini donatacaklar. Böylece geleceğe de hep akademik anlamda hem de bilgi seviyesi olarak da hazır hale gelecekler” şeklinde konuştu. Vali Yavuz, Eğitim Kenti Karabük projesi ile birlikte Karabük'ün eğitimine katkı sağlayacak birçok faaliyet yürütüldüğünü belirterek, “Ben sizlerle birlikte başta il milli eğitim müdürümüz ve çalışma arkadaşları olmak üzere, okul müdürlerimize, öğretmenlerimize, idarecilerimize sizin aracılığınızla çok teşekkür ediyorum. İnşallah eğitim kenti Karabük projesini Karabük'ün eğitim ve öğretiminde daha yerlere gelmesi anlamında bir fırsat olarak değerlendireceğiz” ifadelerini kullandı. Aydınlıkevler İkokulu 4.Sınıf öğrencisi Asya Zeren ise okumayı çok sevdiğini belirterek, yaz tatilinde de kitap okuyacağını, ödevlerini yapacağını ve dinleneceğini söyledi. >>>VİDEO<<<
Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Okuyucudan Gelenler tarafından
09 Mayıs, 2025 14:58 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Tezgâhın Ötesinde, Çeliğin Gerçek Ağırlığı

Bazı sayılar vardır ki, bir muhasebe kaleminden çok daha fazlasını anlatır. Ve bazı suskunluklar vardır ki, içlerinde haykıran hakikatin yankısı dolaşır.

. Ne hazindir ki, KARDEMİR gibi bu memleketin alın teriyle, çelik gibi iradesiyle yoğrulmuş bir değerin üstünde bugünlerde kimilerinin başka hesaplar yaptığı, karanlık gölgelerin kol gezdiği görülüyor.

Şirketin bilançolarına eğilen, kalem oynatıp rakam yuvarlayan, masa başında kıvrak zekâsını sanal bir itibar mücadelesine yatıranlar… Oysa gerçek, parantez içinde duran bir zarardan çok daha derindir. 3 milyar 31 milyon liralık zarar sanki bir eksikmiş gibi, üzerine 969 milyon da onlar ekleyip “4 milyar” deyiverenler… Siz hiç hesap yaparken vicdanı da dahil ettiniz mi?

Bir de çıkarıp eski defterleri, 10 dolara satılan kütüğü bugünle kıyaslayanlar var. Koca bir endüstri devriminin, yeşil çelik hedefinin, karbon nötr üretiminin, iklim yükümlülüklerinin, döngüsel ekonominin dönüştürdüğü bu sektörü hâlâ eski fiyatlar üzerinden değerlendirenler… Ne diyelim, zamana takılıp kalanlara çare yok.

Ama bir çare var; gerçeği söylemek. Prof. Dr. İsmail Demir’in kelimelerinde, sadece bir şirket yöneticisinin değil; bir yükün, bir vizyonun ve bir memleket meselesinin sorumluluğunu taşıyan bir yüreğin sesi var. “Bu şirket ne birilerinin arka bahçesi ne de yöneticileri birilerinin emir eridir,” diyor. Çünkü bu çelik gömleğin içine kimlerin girmeye çalıştığını, kimlerin “arka kapıdan” gelecek devşirmek istediğini artık herkes görüyor.

Demir’in söyledikleri çok açık ve samimi duygular üzerine kurulu. KARDEMİR’in çıkış yolu, rakam oyunlarıyla değil; yeşil dönüşümle, temiz enerjiyle, bilimle, teknolojiyle, katma değeri yüksek üretimle mümkün olacak. Dünya, üretimi yeniden tanımlarken, bu toprakların çeliği hâlâ eski mantıkla tartılamaz. O terazi artık başka kalibrede çalışıyor.

Karabük halkına verdiği mesaj da inceliklerle dolu. “Biz Türkiye’nin şirketiyiz ama Karabük’ün omuzlarında yükseliyoruz.” Ne zarif bir sadakat, ne açık bir bağlılık… Yardım politikalarında, istihdam kararlarında Karabük’ü önceleyen bir anlayış, yalnızca kurumsal bir tavır değil; aynı zamanda vefa ile şekillenmiş bir gönül dili.

Ve çalışanlara dair söyledikleri… “En büyük gücümüz onlar,” diyor. Bir yönetici düşünün ki, zararın konuşulduğu masada emeği unutmuyor. Onlara söz veriyor, toplu sözleşmede destek oluyor. Çünkü biliyor ki bu şirketi ancak emekle, inatla, sabırla ayağa kaldıracak olan yine o insanlar.

Bugün KARDEMİR üzerinden siyaset devşirmeye çalışanlar, kendi küçük hesaplarını memleketin büyük meselelerinin önüne koyanlar bilsin ki, bu çelik öyle kolay bükülmez. Bu irade, birkaç spekülatörün yaz-boz tahtası değildir.

Belki birileri için KARDEMİR sadece bir şirket, bir tablo, bir grafik… Ama bu topraklar için o, istihdamın adı, çelik bilekli insanların emeğinin ve alın terinin simgesi, yani Karabük’ün kalbidir.

Ve unutulmamalıdır: Bu kalp, yalanla değil, yalnızca zırhı çelikten yapılmış insanların hakikat arayışları ile atar.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.