Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

KARABÜKSPOR, İSTENEN SONA YAKLAŞIYOR…

Köşe Yazıları Yayın: 22.02.2021 12:11

Karabük’ün değerleri, değersizleştirilmeye devam ediyor…

Sahip çıkılamayan değerleri yeniden kazanmanın ne kadar zor olduğunu da kimse bilmek istemiyor…

Şehir siyaseti, yerel yönetimler, meslek oda ve kuruluşları, Karabük halkı ve basın da bu konuda sessiz…

Karabük’ün tanıtım ve sportif değerlerinden Kardemir Karabükspor’un kapanmasına ve yok olmasına neden olacak süreç hızla işliyor ve beklenen ve istenen sona yaklaşılıyor…

Medyanın Karabükspor’a kayyum atanır mı sorusuna ise bürokratlar buna gerek olmadığını ifade ediyor…

Aslında bu soru belediye başkanına, meslek kuruluşu oda başkanlarına, sivil toplum kuruluşlarına, Kent Konseyine, Kardemir’e sorulmalı…

İşin diğer bir yönü ise Karabükspor bugün mali krizde olmayıp da başkanlık kavgası olsaydı, şimdiye kadar çoktan kayyum atanırdı…

Bugün Kardemir ekonomik olarak güçlü, yönetim sıkıntısı Kayyum atanarak aşıldı…

Eğer Karabükspor’da süper ligde ve ekonomik olarak güçlü olsaydı, çıkacak yönetim krizi kayyum atanarak çözülebilirdi…

Karabükspor’u ekonomik krize sokanları, hukuk yargılamaya çalışırken, sürecin yavaş işlemesi  sonuca ulaşmayı da engellemekte…

Şehir kamuoyunun da adli süreç sonuçlanmadan Karabükspor’a sahip çıkmak istemediği görülmekte…

Hukuki süreç sonuçlanana kadar Kardemir Karabükspor diye bir futbol takımının kalması ihtimali ise yok gibi bir şey…

Karabük’ün değeri Karabükspor’u kötü gidişten kurtarmak üzere adli sürecin hızlandırılması gerekli…

Gelişmelere bakıldığında Karabükspor’un, şehir siyasetinin ve yönetiminin ilgisizliğinden bu durumlara düştüğünü kimse inkâr edemez herhalde…

Karabükspor ruhunun yeniden canlandırılması için devam eden adli sürece taraftarlar müdahil olarak katılmalı, gündemi sıcak tutarak Karabükspor’a destek sağlamalı…

Düşünce ve görüşlerin ışık olması dileğiyle…

 

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Bu sütunlar 642 yıllık caminin sigortası

Kültür Sanat Yayın: 03.05.2024 20:24
İhlas Haber Ajansı
Bu sütunlar 642 yıllık caminin sigortası

Bolu’da 1382 yılında yapılan ve 2 yangın, 3 büyük deprem yaşayan Yıldırım Bayezid Camii’nin sigortası olarak adlandırılan denge sütunları ilk günkü gibi çalışıyor.

Bolu’da, Büyük Cami Mahallesi’nde bulunan ve 1382 yılında Osmanlı Padişahı Yıldırım Bayezid tarafından yaptırılan 642 yıllık tarihi Yıldırım Bayezid Camii, mihrabının her iki yanında bulunan denge sütunlarıyla görenleri hayrete düşürüyor. O yıllarda ahşap olan bu cami 1891 yılında yanmış ve 1899 yılında ise kubbeli olarak yeniden yapılmıştır. 1944 yıllarında hasar görürken orijinali yer yer bozularak onarıldı. Çiftminareli, tek kubbeli olan caminin iç mekanları Türk motifleri ile süslendi. 642 yıldır ayakta kalan Yıldırım Bayezid caminin en büyük özelliği mihrabın her iki tarafında dönen denge sütunları. Sütunlar caminin statik dengesini ve geçirdiği depremlerde herhangi bir hasar alıp almadığını gösteriyor. Yaşanan afet sonrasında eğer sütunlar dönmezse, caminin temelinde veya dengesinde bir bozukluk olduğu anlaşılıyor.

“Şu anda 650 yıllık bir yapının içerisindeyiz”

Her yıl binlerce yerli ve yabancı ziyaretçiye Bolu’yu tanıtan turist rehberi Levent Kahveci, “Şu anda 650 yıllık bir yapının içerisindeyiz. Yıldırım Bayezid Camii, Bolu’da bilinen ismiyle Büyük Cami’deyiz. Büyük Cami denmesinin sebebini açıklayayım. Osmanlı döneminde hüküm sürülen her yere ‘Cuma Camisi’ yapılırmış. Hanefi mezhebine göre ‘Cuma Camisi’ Cuma namazları en büyük camide ve hep beraber kılınmalıdır. Eğer en büyük cami dolmaz ise diğer camilerde kılınan namazlar geçersizdir. Bu yüzden Cuma namazının sonunda Zuhr-i âhir namazı da kılınır ki Cuma namazı kabul olmazsa o günkü öğle namazının yerine geçsin diye. O dönemde Cuma namazının ana amacı, yöneticiler namazı kıldırır, minbere çıkarak hutbeyi okurlar. Duyurulması gereken ne varsa halka duyururlar” ifadelerini kullandı.

“Buradaki sütunlar eğer hareket edebiliyorlarsa temelleri sağlam demektir”

Caminin çevresine yapılan hamamlar ve dükkanlara da değinen Kahveci, “Bu camiyi Yıldırım Bayezid, şehzadeliği döneminde yaptırmıştır. Bayezid, camiyi yakınında bulunan orta hamamla birlikte yaptırmıştır. Eskiden camiler külliye şeklinde yapılırdı. Yani caminin yanında mutlaka ya hanlar yapılır ya da dükkanlar yapılırdı. Oranın geliriyle cami kendini idame ettirirmiş. Bu cami 2. Abdülhamit döneminde bir tadilat geçirmiştir. Camiye birkaç ekleme de yapılmıştır. Bu caminin en güzel özelliklerinden bir tanesi mihrapta bulunan deprem sütunları. Anadolu’da birkaç camide daha bunların örneğini görmekteyiz. Buradaki sütunlar eğer hareket edebiliyorlarsa temelleri sağlam demektir” diye konuştu.

“Bu sütunlar, aslında camimizin sigortası”

Caminin mihrabında bulunan 2 sütunun, caminin sigortası olduğunu dile getiren Levent Kahveci, “Bu sütunlar, aslında camimizin sigortası olarak da adlandırılabilir. Temelinde herhangi bir kayma veya hasar oluştuğunda bu sütunlar dönmez hale gelir. Sütunlar dönmez hale geldiğinde de mimarlar anlarlar ki caminin temeli bakıma ihtiyacı vardır” dedi.