Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Karabük Barosu Kadın Hakları Komisyonundan Dünya Kadınlar günü açıklaması

Manşet Yayın: 08.03.2024 14:22
Karabük Barosu Kadın Hakları Komisyonundan Dünya Kadınlar günü açıklaması

Karabük Barosu Kadın Hakları Komisyonu 8 Mart Dünya Kadınlar günü nedeniyle bir açıklama yaptı.

Yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi. “Mart, “eşit işe eşit ücret” isteyen kadınların neredeyse iki yüz yıl öncesinden bugünkü eşitlik ve adalet mücadelemize ışık tuttuğu dayanışmanın ve direnişin adı; tüm dünyada kadının insan hakkı ihlallerine karşı yaşamın her alanında eşitlik ve adalet talep etme kararlılığının, ayrımcılığa ve şiddete karşı duruşun ve örgütlü kadın mücadelesinin sembolüdür.

Başta, Cumhuriyetimizin devrim yasalarından olan ve kadın ile erkeği eşit konuma getirmeyi amaçlayan laik Medeni Kanunumuz olmak üzere örgütlü kadın mücadelesi sonucunda yasal güvenceye kavuşturulan kazanımlarımızın daha ileriye taşınmasını, toplumsal cinsiyet eşitliğinin mutlak surette sağlanmasını, kadına yönelik şiddeti önleyici bütüncül politikaların geliştirilmesini, cinsiyete dayalı ayrımcılığın ve şiddetin son bulmasını savunurken; İstanbul Sözleşmesi’nden hukuka aykırı bir biçimde keyfiyetle çıkıldığı, bir günde 8 kadının katledildiği, uygulanan cezasızlık politikalarının erkek failleri daha da cesaretlendirdiği bir süreçten geçiyoruz.

Bütün bunlara rağmen Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında kadınlar sanat, spor ve bilim alanlarında uluslararası arenada elde ettiği başarılarla mücadelemize güç katıyor ve kadınların yıllardır büyük bir inanç ve azimle sürdürdüğü mücadele, demokrasinin temelini oluşturuyor.

Demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetinin olmazsa olmazlarından eşit ve özgür kadınların haklarına karşı olan her girişimin karşısında Karabük Barosu olarak yer alacağımız sözümüzü tekrar ediyoruz”

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

‘Obezite, psikolojiyi olumsuz etkiliyor’

Sağlık Yayın: 05.05.2024 00:48
İhlas Haber Ajansı
‘Obezite, psikolojiyi olumsuz etkiliyor’

Obez kişilerin psikolojik ve ruhsal huzur açısından risk altında olduklarını belirten Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Recep Aktimur, “Birçok hastamız bu dönemlerde kilo almakta ve yaşanılan sorunlar nedeniyle kilo verememektedir. Bu kişilerde ilerleyen dönemde obezite ve psikolojik sorunlar iç içe geçmekte ve birçok hastamızda iş ve sosyal yaşamda ciddi bozulmalar görülmektedir” dedi.

Liv Hospital Samsun Genel Cerrahi Kliniği’nden Prof. Dr. Recep Aktimur, obezitenin psikolojiyi olumsuz etkilediğine dikkat çekti. Kendi deneyimlerini aktaran Prof. Dr. Aktimur, “Bizim kendi deneyimlerimizde gördüğümüz, kişilerin psikolojik olarak kendilerini boşlukta hissettikleri zamanlarda kilo almaya eğilimli olduğudur. Birçok hastamız bu dönemlerde kilo almakta ve yaşanılan sorunlar nedeniyle kilo verememektedir. Bu kişilerde ilerleyen dönemde obezite ve psikolojik sorunlar iç içe geçmekte ve birçok hastamızda iş ve sosyal yaşamda ciddi bozulmalar görülmektedir” diye konuştu.

“Obez kişiler psikolojik ve ruhsal huzur açısından risk altında”

Obez kişilerin psikolojik ve ruhsal huzur açısından risk altında olduklarını dile getiren Prof. Dr. Aktimur, “Obez bireylerde sosyal izolasyon oluşur ve bu durum obezitenin geri dönüşümsüz hale gelmesine yol açar. Obez bireyler hem fiziksel olarak hem de çok yüksek oranda görülen depresyon nedeniyle günlük işlerini yapmakta zorlanırlar, çabuk yorulurlar, kişisel bakımlarını yapmak bile onlar için çok zorlaşır. Diğer yandan obeziteye bağlı gelişen kronik hastalıklar, bireyleri bir çıkmaza sürükler ve birçok insan bu kısır döngü içinde kendine güvenini kaybeder” şeklinde konuştu.

“Obezite ameliyatı olduktan sonra psikolojik durum”

Obezite ameliyatlarından sonra kilo verme sürecinin başladığını ve uzun süre devam ettiğini belirten Prof. Dr. Aktimur, şu bilgileri paylaştı:

“Ameliyat edilen hastaların çoğunda obezite nedeniyle gelişen depresyon bulunduğundan ameliyat sonrasında kilo verme sürecinde hızlıca depresyonun gerileyeceği düşünülse de, durum her zaman bu şekilde seyretmeyebilir. Bu dönemde kilo veriyor olmanın oluşturacağı pozitif etki, ameliyat sonrası dönemde aslında önceden bir nevi tedavi yerine geçen yemek yeme alışkanlıklarının değişmesi ile negatif yönde etkilenebilir. Bu yüzden ameliyat için uygulanacak prosedürün yemek yeme konforunu çok bozmayacak şekilde seçilmesi ve hastalara cerrahi tarafından geniş destek verilmesi çok önemlidir. Biz kendi hastalarımızda uyguladığımız ‘Hızlandırılmış iyileşme protokolleri’ ile hasta konforunu artırarak, ‘liberal beslenme önerileri’ ile hastalarımızın bu süreci daha rahat geçirmesini sağlayarak ve onlara her an kendilerini koruyan ve sarmalayan bir aile içinde olduklarını göstererek bu dönemi çok daha rahat atlatmaktayız. Bu yaklaşım ile hastalarımızda ameliyat sonrası dönemde çok daha az depresyon gözlemlemekte ve mutluluk düzeyinin arttığını deneyim etmekteyiz.”

“En iyi psikolojik destek, hastaların uzman hekime rahat ulaşabilmesidir”

Doktora ulaşmanın hasta tarafından önemine değinen Prof. Dr. Aktimur, “Biz kendi protokolümüzde uyguladığımız ve çok başarılı sonuçlar elde ettiğimiz şekilde en iyi psikolojik desteğin, hastaların kendilerini ameliyat eden cerraha çok rahat ulaşabilmeleri olduğunun farkındayız. Doktorları ile olan sıkı ve pozitif bağlantıyı önceden ameliyat ettiğimiz hastalarımızla aralarında kurduğumuz aktif sosyal portallarla desteklemekteyiz” ifadelerini kullandı.