blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
04 Haziran, 2024 12:07 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

İyot eksikliği, guatr ve kalp damar hastalıklarına davetiye çıkarıyor

Tiroit bezi hastalıkları (guatr) ülkemizde sadece Karadeniz Bölgesi’nde değil, tüm bölgelerimizde sıkça görülüyor. Bu durum da iyot ve selenyum eksikliğinden kaynaklanıyor.
“Eskiden guatr hastalığına yol açtığı düşünülen karalahana, turp, şalgam, kabak ve karnabahar gibi sebzelerin tüketilmesinde guatr açısından sakınca yoktur” diyen Medicana Sağlık Grubu Endokrinoloji Uzmanı Doç. Dr. Feyzi Gökosmanoğlu, “İyot eksikliğini önlemek için günlük 100-150 ug iyot alınmalı” dedi.
İyot eksikliği; tiroit hastalıklarının yanı sıra meme kanseri ve kalp damar hastalıklarına da sebep olabiliyor. Medicana International Samsun Hastanesi Endokrinoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Feyzi Gökosmanoğlu, “İyot eksikliği, en çok iyotlu tuz kullanmayanlarda görülür. İyot eksikliğinin nedenleri arasında deniz ürünleri ve hayvansal gıda tüketimindeki eksiklik, brokoli, karnabahar, brüksel lahanası ve soya içeren besinler, ayrıca besinlerin çiğ tüketilmesi ve sigara içmek sayılabilir. Günlük iyot alımını dengelemek için iyotlu tuz tüketimi çok önemlidir ve ihmal edilmemelidir. Günlük ortalama 100-150 ug alınması gereken iyot, vücutta çok önemli olan tiroit hormonlarının üretiminde kullanılır. Tiroit hormonları o kadar önemlidir ki; zeka gelişiminden büyümeye, bağışıklık sisteminden sindirim sistemine kadar birçok önemli yapıyı kontrol eder” diye konuştu.

Saç dökülmesi, eklem ağrıları, ödem ve düzensiz tansiyon görülebilir
“İyot eksikliği, guatr ve hipotiroidi gibi önemli sağlık sorunlarına neden olabilir” diyen Doç. Dr. Gökosmanoğlu, şu bilgileri verdi: “Vücuttaki büyüme ve gelişmeden beyin ve sinir gelişimine kadar sorumlu olan iyot, tiroid hormonunun yapımında da rol oynar. Bazı gıdalarla alınan iyot, hızlı bir şekilde bağırsaklardan emilerek tiroit hormonu yapımında kullanılır; boynun ön tarafında yer alan kelebek şeklindeki tiroit bezi tarafından tiroit hormonlarına dönüştürülür. İyot eksikliğine bağlı hipotiroidinin belirtileri arasında, halsizlik, uyku hali, dikkat dağınıklığı, depresyon, kilo alımı, ciltte kuruluk, saç dökülmesi, tırnakların kolaylıkla kırılması, üşüme, terlemede düzensizlik, eklem ağrıları, ellerde uyuşma, kaslarda kramp, guatr, tansiyonda düzensizlik (yüksek veya düşük), çocuklarda boy kısalığı ve zeka geriliği, kolesterol seviyesinde artış, hamile kalamama, düşük yapma, adet düzensizliği, vücutta şişlik, ödem ve gözaltlarında şişlik sayılabilir. Bu tip belirtiler görüldüğünde mutlaka uzman bir hekime başvurulmalıdır.”

Tuz tüketimini artırmak yerine iyotlu besinlere yönelin
Doğru iyot tüketimi hakkında bilgi veren Doç. Dr. Feyzi Gökosmanoğlu, “İyot en fazla balıklar, istiridye, karides, ıstakoz ve deniz yosunları gibi diğer deniz canlılarında bulunur. Mezgit, ton balığı gibi derin tuzlu su balıkları ise daha fazla iyot içerir. Sebzelerden ıspanak, şalgam, pazı, kabak, sarımsak ve kuru fasulye bol miktarda iyot içerir. Meyve olarak çilekte bulunan iyot, süt ve süt ürünlerinden de temin edilebilir. Günlük iyot ihtiyacının yaklaşık yarısı bir kase yoğurt, yüzde 40’ı bir bardak süt, yüzde 20’si ise bir yumurtadan alınabilir. İyot eksikliğini tamamlamak için tuz alımını artırmak yerine bu ihtiyacın diğer besinlerden karşılanması daha doğrudur. Pişirme ile besinlerdeki iyot oranı azaldığı için besinlerin taze tüketilmesi, aşırı kaynatma ve kızartmaya maruz bırakılmaması gerekir. Yemeğe tuz atılmak isteniyorsa, pişirip soğuttuktan sonra serpmek önerilir. Gebelerde de iyot takviyesi şarttır” ifadelerini kullandı.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
28 Temmuz, 2025 15:10 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Karabük’teki orman yangınında 120. saate giriliyor

Karabük'te 6 gün önce başlayan orman yangınında 120. saate girilirken ekiplerin sahadaki yoğun mücadelesi sürüyor.

Dün akşam saatlerinde rüzgarın etkisiyle Ovacık ilçesine bağlı Bicikler Köyü yakınlarındaki ormanlık alanda alevler yeniden yükseldi. Yangın, ekiplerin uzun uğraşları sonucu yerleşim yerine ulaşmadan kontrol altına alındı. Bölgede soğutma çalışmaları aralıksız sürdürülüyor. Zorlu arazide görev yapan ekipler, canla başla mücadele ederken hijyen ihtiyaçlarını da görev yaptıkları arazözlerden sağlıyor. Günlerdir yangınla mücadele eden ekipler, kıyafetlerini defalarca yıkayıp yeniden giyerek çalışmalarına devam ediyor.
Yangın bölgesindeki çalışmalar, Orman Genel Müdürlüğü ve çeşitli kurumlardan gelen destek ekiplerinin koordinasyonuyla yürütülüyor.
Yangından etkilenen bölgeler arasında Safranbolu ilçesine bağlı Çavuşlar Mahallesi ile Ovacık ilçesine bağlı Boyalı, Dudaş, Güneysaz, Şamlar, Kışla, Belen, Taşoğlu, Beydini ve Çukur köyleri yer alıyor. Ayrıca Karabük Merkez'e bağlı Kamış, Davutlar, Üçbaş, Ortaca, Mehterler, Tandır, Çukurca, Cumayanı, Cemal Ovası ve Yukarı Kızılcaören köyleri de yangından zarar gördü.
Adana Karaisalı Orman İşletme Müdürlüğü personelinden Mustafa Şahin, "Biz Adana Karaisalı'dan geldik. Arazi zor bir arazi. Yangın büyük. Allah herkesin yardımcısı olsun" dedi. Adana'dan farklı noktalar için ekiplerin Karabük'e geldiğini belirten Şahin, daha önce bu tür arazilerle karşılaşmadıklarını ifade etti.
6 gündür Karabük'te bulunan Çankırı Orman İşletme Müdürlüğü ekiplerinden Samet Özkan, "Ovacık tarafındaydık biz üç gündür. Dün akşam işte buraya geldik. Soğutma çalışmalarımızı yaptık. Şükür şu duman gözükmüyor. Üst baş önemli değil. Yeter ki ormanlarımız yanmasın" diye konuştu.
Yangınlarla mücadelenin kendilerinin görevi olduğunu aktaran Özkan, şunları söyledi:
"Yani vicdanen de bunu yapmamız gerekiyor. Zaten görevimiz burası. Mecburuz yani bunu yapmaya. Yeşil vatanı korumaya mecburuz. İlk geldiğimizde ekibimle beraber 50 saat falan uyuyamadık. 2-3 saat uykunun arkasına tekrardan başladık. Yoğun bir mücadele verdik abi. Bayağı verdik. Hani bütün arkadaşlarım, bütün ekipler orman teşkilatı, gönüllüler falan bayağı bir mücadelemizi verdik."
Günlerdir yangınlarla mücadele ettiklerini dile getiren Gürhan Ercan, "Biz elimizden geleni yapıyoruz. Ekiplere yardımcı oluyoruz. Bizim bir maddi veya can kaybımız yok. Ormanlarımız çok feci şekilde yandı. Sinsi bir düşmanla karşı karşıyayız. Biz bunu 3-4 defa söndürdük. Hafif bir rüzgarda tekrar uyanıyor bir yerden. Ondan sonra bizim emeklerimiz hep böyle heba oldu" şeklinde konuştu.

Bizi sosyal medyadan takip edin