Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

İGSAŞ’tan şehit ve gazi ailelerine destek

Ekonomi Yayın: 26.10.2023 04:00
İhlas Haber Ajansı
İGSAŞ’tan şehit ve gazi ailelerine destek

Toplumsal fayda sağlayan çalışmaları kendine misyon edinen İGSAŞ, yeni bir projeye daha imza attı. Cumhuriyetin 100. yılı vesilesiyle hayata geçirilen ’Şehit Yakınları ve Gazilere Vefa’ projesi kapsamında Samsun’da şehit yakınlarının ve gazilerin fındık bahçeleri için ücretsiz olarak gübre desteği şirket tarafından sağlandı.

Türk tarım ve sanayi sektörünün önde gelen şirketlerinden İGSAŞ, son yıllarda hız verdiği kurumsal sosyal sorumluluk projelerine bir yenisini daha ekledi. Cumhuriyetin 100’üncü yılı vesilesiyle özel bir projeye daha imza atan şirket, Tarım ve Orman Bakanlığı İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Tarım Kredi Kooperatifi iş birliğiyle ‘Şehit Yakınları ve Gazilere Vefa’ projesinde bir araya geldi. Proje kapsamında İGSAŞ, Samsun’un Terme ilçesinde bulunan şehit yakınları ve gazilerin fındık bahçeleri için ücretsiz olarak gübre desteği sağlandı.

Terme de Tarım Kredi Kooperatifi Elmalık deposunda düzenlenen program İGSAŞ Genel Müdürü İlkay Ünal, Samsun İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, Türkiye Muharip Gaziler Derneği Samsun Başkanı Ahmet Diril, Terme Kaymakamı Metin Maytalman, Terme Emniyet Müdürü Ahmet Yıldız, Terme Jandarma Komutanı Eren Dede, Terme Askerlik Şubesi Başkanı Şahin Yıldız, Terme İlçe Tarım ve Orman Müdürü Tuncay Demir, Tarım Kredi Kooperatifleri Samsun Bölge Müdürü Yasin Cebeci, Terme Tarım Kredi Kooperatifi Müdürü Necip Ayhan Yetkin ve İGSAŞ yöneticilerinin katılımıyla gerçekleştirildi.

Proje kapsamında açıklamalarda bulunan İGSAŞ Genel Müdürü İlkay Ünal, ’’İGSAŞ olarak gazi ve şehitlerimizin yakınlarıyla bir araya gelmenin gururunu ve onurunu yaşıyoruz. Aziz vatanımızın bağımsızlığı ve bölünmez bütünlüğü için göğsünü siper ederek bu kutsal mertebeye ulaşan şehit ve gazilerimize minnettar olduğumuzu ifade etmek isterim. Haklarını ödemek elbette mümkün değil. Bizlere düşen görev ise onların aziz hatırasını yaşatıp, emanetlerine sahip çıkmaktır. Bu duygu ve düşüncelerin yol göstericiliğiyle Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında ‘Şehit Yakınları ve Gazilere Vefa’ projesini hayata geçirdik. İçerdiği anlam bakımında bizim için oldukça önemli bir yere sahip. Her zaman yanlarında olmaya devam edeceğiz. Bu projemiz vesilesiyle de şehit yakınları ve gazilerimize gösterilen vefanın bir örnek olmasını ve yaygınlaşmasını temenni ediyorum. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonraki süreçte de vatandaşlarımızın yanında olarak, birlik ve beraberliğimizi koruyarak, aydınlık yarınlara hep birlikte ulaşacağız’’ dedi.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Kız çocuğuna cinsel istismar iddiasıyla yargılanan kuaföre tahliye

Gündem Yayın: 09.05.2024 08:00
İhlas Haber Ajansı

Zonguldak’ta 14 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla tutuklanan ve hakkında 48 yıl 3 ay hapis cezası talep edilen kuaför ilk duruşmada tahliye edildi.

İddialara göre, kadın kuaföründe stajyer olarak çalışan 14 yaşındaki kız çocuğu, işletme sahibi H.E. tarafından cinsel istismara uğradığını ve kendisine mesajlar gönderdiğini öne sürerek durumu ailesine bildirdi. Aile durumu polise anlatarak, işletme sahibi H.E.’den şikayetçi oldu. Pedagog eşliğinde kız çocuğunun ifadesine başvuruldu. H.E., ekiplerce yakalanarak gözaltına alındı. Tutuklanan H.E. hakkında hazırlanan iddianame 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. Tutuklu sanık H.E. hakkında çocuğun cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve çocuğa karşı cinsel taciz suçlarından 48 yıl 3 ay hapis cezası talep edildi.

Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ilk duruşmada hakim karşısına çıkan H.E., suçlamaları reddederek, kendisine iftira atıldığını öne sürdü. Kız çocuğu Ö.T.’nin iş yerinde stajyer olarak çalıştığını, kendisine fazladan harçlık da verdiğini söyleyen H.E., “Bizde çalışması için onay verdik. Şartları kabul ettiler. Bunlara devlet para ödüyor. Hesabına yatan parayı ailesi elinden alıyormuş. Sonrasında kendi parasız kaldığı için benden harçlık istedi. Bizde diğer stajyerlere harçlık verdiğimiz gibi kendisine de harçlık verdik. Sonrasında ise parasız kaldığında bizden harçlık alamadığında iş yerinde huzursuzluk çıkarmaya başladı. Verilen işleri yapmamaya başladı. Tartışmaya başladı. Kendisiyle konuştuk, ‘Bu şekilde yapmaya devam edersen işini sonlandıracağız’ dedik. Bu konuşmaların üzerine bir ara iyi oldu, yine agresif hareketlerine tekrar başladı” dedi.

Ö.T.’nin bir ara ailesiyle tartıştığını ve işe gelemeyeceği yönünde mesajlar attığını söyleyen H.E., “Bana WhatsApp üzerinden kollarını jiletlediği fotoğraf attı. ‘Ben yarın işe gelemeyeceğim’ dedi. Ailesiyle tartışmış. Sonrasında işe geldi. Bizde dedik ki ‘Böyle şeyler’ yapma. Psikologdan destek alması gerektiğini söyledik. Agresif hareketler yapmaya devam etti. Tekrar konuştuk. ‘Senin stajını yakacağız’ dedik. Ondan sonrasında şahsın psikolojik sorunları olduğu ve ailesine bu durumları anlatamayacağı için ailesinden de şiddet görüyormuş, bu iftiraları bize attı” diye konuştu.

“Üzerimize atılan tamamen iftiradır”

Ö.T.’yi iş yerine kilitlemediğini ve cinsel tacizde bulunmadığını öne süren H.E., “İş yerine kilitleme yoktur. İş yerimin kapısı camdır, içerisi görülür. İş yerimizin anahtarı tektir. Son çıkan anahtarı çıkışta askılığa asar. Kendisinin ‘Göğsümü tuttu, öptü’ gibi bu iddialar doğru değildir. Bu olaylar hiç yaşanmamıştır. Böyle bir olay yaşanmamıştır. Bizim koridorumuzda avukat, hukuk büroları var. Geç saate kadar çalışırlar. 23 yıldır kendi iş yerimi işletiyorum. Çok sayıda stajyer çalıştırdım. Bu zamana kadar böyle bir olay olmamıştır. Üzerimize atılan tamamen iftarıdır” ifadelerini kullandı.

Ö.T. ile aralarındaki mesajlaşmalar ve ses kaydıyla ilgili mahkeme başkanının sorusuna da yanıt veren H.E., “Şahsın bahsettiği konuşmalar tamamen işle alakalıdır. Cinsel içerikli hiçbir konu yoktur. Ses kaydı almış. Orada işle ilgili konuştuk. O ses kaydından da haberim yok. Kendi kafasında hikaye kurgulamış. Kurguladığı şeye inanmış. Hakkımda şikayetçi olmuştur. Şahıs bu stajını yakma olayını anlatamayacağı için bu iftirayı üzerime atmıştır. Çünkü bir sene sınıf tekrarı yapmak durumunda kalacaktı” şeklinde kendini savundu.

Sosyal çalışmacı eşliğinde ifadesi alındı

Sosyal çalışmacı eşliğinde ifadesi alınan Ö.T. ise otele gelin saçı yapmaya gittikleri gün H.E.’nin kendisine “Seninle olmak istiyorum” diye mesaj attığını öne sürdü. Bu mesajları staja başlamasına referans olan ve tanık olarak dinlenilen Z.P.’ye de gösterdiğini söyleyen Ö.T., şöyle devam etti:

“Geçen aralık ayında göğsüme dokundu. Kıyafetlerin üzerinden dokunuyordu. Sürekli ‘Seninle birlikte olmak istiyorum. Sen benimsin’ gibi cümleler kullanıyordu. Onu istemediğimi, ondan uzaklaşmaya çalıştığımı söyledim. Bana daha çok yakınlaşmaya çalışıyordu. Her fırsatta bana dokunmaya çalışıyordu. Okulumla tehdit etti. Diğer elemanları çıkartmıştı, tehdit ettiği için çıkamadım. Kapıyı kilitledi. Kendi soyundu. Ben uzaklaşınca ‘Git o zaman’ dedi. ‘Seni istemiyorum, bana zorla dokunuyorsun’ dedim.”

“Şahit olsam engellemeye çalışır, müdahale ederdim”

Duruşmada Ö.T.’nin babası T.T. ile annesi Ş.T. de dinlendi. Baba T.T. olayı öğrenince polis merkezine giderek şikayetçi olduğunu söylerken, anne Ş.T. de “Kızım gergindi, nedenini sorduğumda o da bana taciz olaylarını anlattı. Kızımın karşısında soyunmuş ve kendini dokundurmak istemiş. Kızım kendini savunmak amacıyla bıçak çektiğini söyledi. Kızım bana ses kaydını gösterdi” ifadelerine yer verdi.

H.E.’nin Ö.T.’ye yönelik iddialarıyla ilgili dinlenen tanık Z.P., “Böyle bir şey varsa ailesine anlatması gerektiğini söyledim. Eğer korkuyorsa beraber anlatabileceğimizi söyledim. Birkaç gün sonra ailesine anlattı. Şikayette bulundular. O sıra bende sanık H.E.’ye mağdur Ö.T.’nin anlattıklarını sormuştum. O da bana ‘Böyle bir şey yok’ dedi. Gözümle gördüğüm bir olay yoktur. Şahit olsam engellemeye çalışır ve müdahale ederdim. Sanığın ‘Seni istiyorum, çok güzelsin’ şeklinde mesajlar attığını gördüm” dedi.

Sanık avukatı, söz konusu iddiaların hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, mağdurun beyanlarının çelişkili olduğunu savundu. Cumhuriyet savcısının tahliye talebinin ardından karar veren mahkeme heyeti, suçun niteliğinin değişme ihtimali, tutuklulukta geçirdiği süreyi ve tutuklamanın tedbir niteliğini dikkate alarak yurtdışı çıkış yasağı koyarak, sanık H.E.’nin tahliyesine karar verdi.