Karabük Postası tarafından
30 Mayıs, 2014 14:49 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

“Hükümet kadro umudunu suya düşürdü”

Kurtoğlu’ndan Taşeron İşçi Açıklaması Türkiye Kamu-Sen Karabük İl Temsilcisi ve Türk Eğitim-Sen  Şube Başkanı Ahmet Turgut Kortoğlu,  Soma faciasının ardından alevlenen taşeron işçilere kadro umudunun hayal kırıklığına doğru gittiğini belirtti. Hükümetin kadro beklentisi içindeki taşeron işçilerinin umutlarını suya düşürerek, taşeron çalışmayı da genişletecek bir düzenleme hazırlığında olduğunun ortaya çıktığını öne süren Kurtoğlu  “Algı yönetimiyle taşeron işçilere yeni haklar getirileceğine dair kamuoyunda ortaya atılan bazı haberlere rağmen gerçekler, açıklananlarla örtüşmemektedir. Kamuoyunda taşeron işçilere kadro verileceği yönündeki haberleri yalanlamayarak toplumun beklenti içerisine girmesine göz yuman iktidar oluşturduğu algıyı hakları geriletmekte kullanmaktadır” dedi. Kurtoğlu yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Basın yayın organlarında yer alan haberlere göre, üç bakanlığın üzerinde çalıştığı taşeron yasa taslağında kadro olmadığı belirtilmiştir. Ücret, kıdem ve yıllık izinde yeni haklar gelirken kamuda taşeron işçiliğinin kapısı da ardına kadar aralanmaktadır. Hükümet’in hazırladığı taşeron taslağında kamuda çalışan taşeron işçisinin kıdem tazminatı, ücret garantisi ve yıllık izin hakkına yeni iyileştirmeler getirilirken, çalışma şartlarının düzeltilmesine yönelik somut adım yer almamaktadır. Kamuda yeterli nitelik ve sayıda personel olmaması durumunda asli ve sürekli işlerin de taşerona verilmesinin önü taslak düzenlemeyle açılmaktadır. Örneğin kamu hastaneleri hemşire, doktor ya da teknisyeni taşeron işçi olarak dışarıdan alamayacak. Ancak, kadrolu doktor ya da hemşire sayısının yetersiz kalması durumunda bu hastaneler taşeron yoluyla doktor ya da hemşire çalıştırabileceklerdir. Bu taslak bu haliyle yasalaşırsa Türkiye’de memur kalmaz. Başbakan, 17 Aralık operasyonu sonrasında yurtdışından dönerken gazetecilere yaptığı, ‘Memurun iş güvencesinin kaldırılması gerekir’ açıklamasını bu taslakla hayata geçirmiş olacaktır. Kamuda yeterli personel olmadığı takdirde taşeron işçiliği yoluyla hizmet açığının kapatılabileceğine dair bir uygulama bugün için bütün hizmet alanlarında devletin asli ve sürekli görevlerinin taşeron işçileri eliyle gördürülmesinin önünü açacaktır. Bilindiği gibi kamuda sağlık, eğitim gibi bütün sektörlerde mühendis, doktor, öğretmen gibi büyük bir personel açığı bulunmaktadır. Buna göre devlet bu alanlara memur almak yerine taşeron çalıştırarak bu hizmetleri sağlamayı planlamaktadır. Türkiye Kamu-Sen olarak yıllardır AKP’nin uygulamalarının arka planındaki bu gerçeği kamuoyuna duyurmaya ve memurlarımızı uyarmaya çalışıyoruz. Bugün iş güvenliğinin, sosyal devlet ilkesinin ayaklar altına alındığı bir dönemde memurun iş güvencesi de tehdit altındadır. Bizler bütün sektörlerde iş güvencesinin sağlanması, taşeron işçiliğinin, 4/C’li çalıştırmanın, sözleşmeli statünün kaldırılması için mücadele ederken iktidarın milletimizi çağdaş köleliğe sürüklemesi kabul edilemez, bütün memur arkadaşlarımızı geleceklerine ve iş güvencelerine sahip çıkmaya davet ediyorum.”  

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
11 Haziran, 2025 00:37 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Vali Arslan’dan Kızılay için ilginç benzetme

Bartın Valisi Dr. Nurtaç Arslan, Kızılay’ın kuruluş yıl dönümünü nedeniyle yayımladığı kutlama bildirisinde, Kzılay’ı, çaresizliğin üzerine doğan bir sabah güneşine benzetti.
Vali Nırtaç Arslan, Türk Kızılay’ın 157. kuruluş yıl dönümü nedeniyle yayımladığı iletide, Türk Kızılay’ının Türk milletinin yardımseverlik ve dayanışma hislerinin kurumsal bir temsili olduğunu söz etti. Arslan iletisinde, "1868 yılında ’Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti’ ismiyle kurulan Türk Kızılay’ı, yalnızca bir yardım kuruluşu değil, tıpkı vakitte milletimizin sıkıntı zamanlardaki teminatı, umutların sönmeye yüz tuttuğu anda yanan bir ışıktır. Çalışanların emeğiyle, gönüllülerin vicdanıyla ve halkımızın takviyesiyle büyüyen Türk Kızılay’ı afetlerde birinci alana inen, kan bağışında hayat kurtaran, yetimlere yuva olan, fakirlere aş olan bir hayır kervanıdır. Kızılay’ın kırmızı hilali, sadece bir amblem değil, adeta çaresizliğin üstüne doğan bir sabah güneşidir" sözlerine yer verdi.

"Türk Kızılay’ı gurur kaynağımızdır"
Kızılay’ın, yaşanan afetlerde beşere ve canlıya yardım eli olduğunu da hatırlatan Vali Arslan, "Depremlerde, yangınlarda, sel felaketlerinde, salgın hastalıklarda, her türlü zorlukta halkımızın yanında olan ve sırf ülkemizde değil, dünyanın dört bir yanında mazlumlara el uzatan Türk Kızılay’ı, gönüllülük ruhuyla hareket eden binlerce çalışanı ile gurur kaynağımızdır.
Bugün, Kızılay’ın yalnızca geçmişine değil, geleceğine de sahip çıkma günüdür. Daima birlikte el vererek, bu uygunluk zincirine yeni halkalar eklemek; dayanışmayı, yardımlaşmayı ve insanlığı yüceltmek hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu his ve fikirlerle, Türk Kızılay’ının 157. kuruluş yıl dönümünü en içten dileklerimle kutluyor; insanlığa umut olan Kızılay neferleri ile takviyesini esirgemeyen tüm kişi, kurum ve kuruluşlara gönülden teşekkür ediyor, sevgi ve hürmetlerimi sunuyorum" tabirlerini kullandı.

Bizi sosyal medyadan takip edin