Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
09 Temmuz, 2024 08:00 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Hastanede darp olayı ile ilgili hasta yakınının avukatından açıklama: “İlk saldırı doktor tarafından müvekkilime yönelik gerçekleştirilmiştir”

Trabzon’da Fatih Devlet Hastanesi’ndeki doktor ve hasta yakını arasında yaşanan darp olayı ile ilgili açıklama yapan hasta yakını A.S.’nin avukatı Ahmet Yasin Sözen, "Görüntüleri defalarca izledim. Dosyadaki delillerle birlikte değerlendirildiğinde müvekkilimin karşı tarafın dizini motosiklet kaskıyla kırdığı iddialarının asılsız olduğu ortadadır. Müvekkilimin doktorun ayağının kırılmasında herhangi bir sorumluluğu yoktur" dedi.
Trabzon’un Ortahisar ilçesinde 5 Temmuz akşamı Fatih Devlet Hastanesi Acil Servisi’ne başvuran S.N.K. isimli kadın hasta, tedavisinin ardından hastaneden ayrıldı. Akşam saatlerinde hasta ve yanındaki A.S., doktordan rapor almak için yeniden hastaneye geldi. Acilde görevli nöbetçi doktor Mehmet Yıldırım gerekli görmeyerek istedikleri raporu vermeyince taraflar arasında tartışma çıktı. Çıkan tartışmada doktorun diz kapağı kırılırken, güvenlik görevlilerinin ve polis ekiplerinin müdahalesiyle hasta ve hasta yakını gözaltına alındı. Gözaltına alınan şahıslar serbest bırakılırken, darp olayında gerçek güvenlik kamerasıyla ortaya çıktı. Görüntülerde hasta yakınına ilk müdahaleyi doktorun yaptığı görüldü.
Yaşanan olayın ardından açıklama yapan hasta yakını A.S.’nin avukatı Ahmet Yasin Sözen, son zamanlarda sıklıkla karşılaşılan hekimlere ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti kınadığını belirterek, motosiklet kaskıyla doktorun diz kapağının kırıldığı iddialarının asılsız olduğunu söyledi. İlk saldırının doktor tarafından A.S.’ye yönelik gerçekleştiğini dile getiren Avukat Sözen, "Şiddetin her türlüsüne karşı olduğumu belirtmek isterim. Ancak günlerdir basında yer alan haberler müvekkilimi ciddi zan altında bırakmış ve kendisi bu durum nedeniyle işin tek sorumlusuymuş gibi tutuklamaya sevk edilmiştir. Dosyaya yansıyan veya yansıyacak delillerle yargılamanın yürütüleceği açıktır. Hukukun dışarıdan baskılarla yönlendirilmemesi gerektiği kanaatindeyim. Bir hukukçu olarak söylemek istiyorum ki, hukuk çerçevesinde olayların değerlendirilmesi ve kişilerin adil yargılanma hakkının ihlal edilmemesi gerekmektedir. Görüntüleri defalarca izledim. Dosyadaki delillerle birlikte değerlendirildiğinde müvekkilimin karşı tarafın dizini motosiklet kaskıyla kırdığı iddialarının asılsız olduğu ortadadır. Müvekkilimin doktorun ayağının kırılmasında herhangi bir sorumluluğu yoktur. Aksine ilk saldırı doktor tarafından müvekkilime yönelik gerçekleştirilmiştir. Müvekkil, meşru savunma hakkını kullanarak saldırıyı def etmeye çalışmıştır. Müvekkilimin karşı taraftan şikâyeti devam etmektedir. Yargılama neticesinde adaletin tecelli edeceğinden şüphemiz yoktur" ifadelerini kullandı.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
11 Temmuz, 2025 20:22 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Bolu’daki otel yangını davasında İtfaiye Müdür Vekili Coşkun savunmasını verdi

Bolu’da 78 kişinin hayatını kaybettiği Grand Kartal Otel’deki yangınla ilgili davada tutuklu yargılanan İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun, "Ben müsaadeli olduğum için iptal dilekçesi imzaya gönderildiğinde bu dilekçe İrfan Acar tarafından imzalanmıştır" dedi.
Bolu Grand Kartal Otel’de 78 kişinin hayatını kaybettiği, 133 kişinin yaralandığı yangın faciasına ait davada 19’u tutuklu 32 sanığın yargılanmasına 5’inci günde devam ediliyor. Bolu Toplumsal Bilimler Lisesi Spor Salonu’nda görülen duruşmanın 5’inci gününde, tutuklu yargılanan İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun’un tabiri alındı.

"Bu mühlet dolmadan süreç iptal edildiği için ikinci kontrol gerçekleştirilememiştir"
Yangın gününde itfaiye gruplarının yaptıkları çalışmaları anlatan sanık Kenan Coşkun, "Ömrünü yangınla ve insanların can ve mal güvenliğiyle geçirmiş biri olarak, kendimi bu durumda görmeyi zul addediyorum. Öncelikle yöneltilen itham ve tezlerin hiçbirini kabul etmiyorum. Ömrünü mesleğine adamış, bulunduğu pozisyona tırnaklarıyla hafriyata kazıya gelmiş biriyim. Uzman raporu ve iddianame incelendiğinde yönetmelik temel alınarak kıymetlendirme yapılmıştır. İrfan Acar’ın tespit ettiği eksiklikler tarafıma bildirilmediği için sorumluluk bana yüklenmiştir. Bizim Vilayet Özel Yönetimi ile kullandığımız ortak bir sistem bulunmamaktadır. İrfan Acar, sürecin nasıl işlediğini açıkça ortaya koymuştur. Kontrol, Ruhsat Ünitesi işçisi İrfan Acar tarafından yapılmıştır. Denetlenen otelin merkez ilçe dışında olduğu bilgisi tarafımıza verilmemiştir. Kontrol sonrasında ise işletmeye 15 gün müddet tanınmıştır. Rapor için yasal olarak 15 gün mühlet verilir ve bu mühletin sonunda yine kontrol yapılır. Fakat bu mühlet dolmadan süreç iptal edildiği için ikinci kontrol gerçekleştirilememiştir" dedi.

"Bu dilekçe İrfan Acar tarafından imzalanmıştır"
İptal dilekçesinin verildiği gün İrfan Acar’ın imza attığını, kendisinin müsaadeli olduğunu söyleyen Coşkun, "Belediyeye 24 Aralık 2024 ve 28 Aralık 2024 tarihleri dahil olmak üzere müsaade talebim resmi olarak iletilmiş ve kabul edilmiştir. Yerime ise İrfan Acar atanmıştır. Ben müsaadeli olduğum için iptal dilekçesi imzaya gönderildiğinde, bu dilekçe İrfan Acar tarafından imzalanmıştır. Kafeyle ilgili olarak yangın kontrolü uygunluk raporu talep edilmiş ve bu kontrol İrfan Acar tarafından gerçekleştirilerek rapor hazırlanmıştır. Yeniden benim müsaadeli olduğum devirde belediyeye sunulmuştur. Vazifede olduğum periyotta ise sırf üst yazı olarak 70 metrekarelik alan tarafımdan imzalanmıştır. Raporda, bu alan bağımsız kısım olarak belirtilmiştir. Ruhsatsız olarak açılan bir işletmenin varlığından şahsımın hukuken sorumlu tutulması mümkün değildir" tabirlerine yer verdi.

Bizi sosyal medyadan takip edin