Hak-İş Konfederasyonu Karabük İl Başkanlığı ve Temsilcilikleri 1 Mayıs işçi bayramı dolayısı ile basın bildirisi yayımladı. Korona virüs salgını nedeni ile kitlesel kutlama imkanı olmamasına rağmen 1 Mayıs da, ekranlarda illerin meydanlarında olduklarının belirtildiği bildiride, “Hak-İş olarak, bu 1 Mayıs’ta kısa çalışma ödeneğinden yararlanma koşullarının daha da esnetilmesini ve bu süreçte uygulanan fesih yasaklarını olumlu buluyoruz. Bununla birlikte ücretsiz izin uygulamasının istismar edilmesine ‘Hayır’ diyoruz. Bütün sağlık emekçilerimiz için eşit haklar istiyoruz. Taşerondan kadroya geçen emekçilerin TİS sürelerinin öne çekilmesini istiyoruz. Geçici ve mevsimlik işçilerin sorunlarının çözümü istiyoruz. Tüm emekçilerimiz için daha fazla iş güvencesi istiyoruz. Örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz. İşyerlerinde İş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin daha da yaygınlaştırılmasını istiyoruz” ifadeleri kullanıldı. Güzel yarınlar için, haklarda daha güçlü gelecek için, sağlık için, iş güvencesi için, iş ve emek için meydanlarda bulunulduğunun belirtildiği açıklamada, “Bu zor süreçte iş başında fedakarca, cesurca ve özveri ile çalışan başta sağlık, gıda, banka, taşıma, güvenlik, temizlik, haberleşme, basın, petrol ile kamu ve özel bütün sektörlerdeki tüm emekçi kardeşlerimize gönülden haykırarak teşekkür etmek için buradayız. Emekçi kardeşlerimize ‘Sen sağlığını koru, emeğini biz koruruz’ diyoruz. Tüm emekçilerimizi güvende olmak için Hak-İş ile birlikte mücadeleye davet ediyoruz. Daha fazla dayanışma, daha çok emek, daha çok önlem, daha çok iş güvenliği, daha güçlü Türkiye için 1 Mayıs’ta yine meydanlardayız. ITUC, ETUC, ILO ve ITUCAP’nin salgın sürecinde bizimle işbirliği ve dayanışma içinde olmasını önemsiyoruz. Ülkemizin bugünü ve geleceği için, ülkemizin bütünlüğü, insanlarımızın birlik, beraberlik ve kardeşliği için, talep, teklif ve beklentilerimizin karşılanması için meydanlardayız” denildi. Ayrıca bildiride vergi adaletsizliklerinin giderilmesini, ücretlerdeki yüksek vergi dilimlerinin düşürülmesini ve asgari ücretin insan onuruna yakışır olmasını istediklerini vurgulayarak şu ifadelere yer verildi: “Asgari gelir desteği uygulamasına geçilmesini istiyoruz. Yoksulluğun önlenmesini, kayıt dışı çalışmanın sonlandırılmasını istiyoruz. Biz ücretliler, milli gelirden, ekonomik büyümeden ve refah artışından hak ettiğimiz payı istiyoruz. İnsanı merkeze alan, daha adil ve sürdürülebilir bir dünya ve Türkiye ekonomisi istiyoruz. Çalışanlara yönelik şiddet ve mobbingin önlenmesini istiyoruz. Çocuk istismarının önlenmesini, kadına yönelik şiddetin engellenmesini istiyoruz. İstihdamda kadın ve gençlere daha çok yer verilmesini istiyoruz. Annelik hakkının korunmasını, kreş ihtiyacının karşılanmasını istiyoruz. Gençlerin eğitim, staj ve işe giriş imkânlarının geliştirilmesini istiyoruz. Engellilerin toplumsal yaşama etkin bir şekilde katılmasını istiyoruz. Her türlü ayrımcılıktan uzak, insan odaklı etkin politikalar istiyoruz. Hangi ülkeden olursa olsun ülkemize sığınan mülteci ve göçmen kardeşlerimiz için, entegre edilebilir, sürdürülebilir, ulusal ve uluslararası uyum politikalarının geliştirilmesini istiyoruz. Biz 83 Milyon vatandaşımız ve 4 milyon göçmen kardeşimiz ile birlikte Türkiye’yiz diyoruz.”