blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
02 Mart, 2024 16:36 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

Fiziksel aktivite azaldıkça, obezite artıyor

Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Kerim Güzel, fiziksel aktiviteden kaçtıkça, obezite riskinin arttığını söyledi.
Vücutta fazla yağ birikmesi olarak tanımlanan obezite, gelişmekte olan ülkelerin de önemli sağlık sorunu olarak dikkat çekiyor. Beslenme alışkanlıkları ve tüketilen besin tercihi ile de alakalı olan obezite hakkında bilgiler veren Medicana Sağlık Grubu doktorlarından Doç. Dr. Kerim Güzel, 4 Mart Dünya Obezite Günü’ne kısa bir süre kala hastalıkla alakalı merak edilen sorulara açıklık getirdi.

“Fiziksel aktiviteden kaçtıkça, obezite riski artıyor”
Yiyeceklerden ihtiyaç olandan fazla kalori alındığında yağ olarak depolandığını ifade eden Medicana Intarnational Samsun Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Kerim Güzel, “Günümüz insanı fiziksel aktiviteden kaçmakta, telefon, bilgisayar, televizyon başında saatlerce hareketsiz kalmakta, bu arada sürekli kalorisi yüksek atıştırmalıklarla beslenmektedir. Ulaşım araçlarının artmasıyla da insanlar daha az yürümekte, teknolojik araçların hayatımıza yoğun biçimde girmesiyle daha az çalışılmaktadır. Öte yandan toplum olarak spor yapma alışkanlığımızın olmaması da başlıca etkenlerdendir. Bu noktada diğer tüm tedavi yöntemlerini uyguladığı halde başarılı olamayan kişiler için obezite cerrahisi hem fazla kilomuzu çözmede hem de obeziteye bağlı olarak gelişen ikincil hastalıkların önlenmesinde etkin ve kalıcı çözüm sunan bir yöntemdir. Obezite cerrahisinde amaç sadece kilo vermek değildir, bunun yanında en önemlisi diyabet, hipertansiyon uyku apnesi, yürüme bozuklukları gibi aşırı kiloya bağlı birçok hastalığında tedavisini yapmaktır. Diyet, egzersiz ve ilaç tedavisi sonrasında obezite hastalarında başarılı sonuç elde edilemediği durumlarda obezite cerrahisi uygulanabilir” dedi.

“Egzersiz ve ilaç tedavisine cevap vermeyenlere cerrahi uygulanabilir”
Doç. Dr. Kerim Güzel, obezite cerrahisinin uygunluk şartlarına da açıklık getirerek, “Diyet egzersiz, ilaç tedavisi gibi tüm tedavi yöntemlerini uygulamış ancak başarılı olamamış kişiler için obezitenin cerrahi tedavisi bu kişiler için uygun yöntemi olabilir. Hasta cerrahi işlem görmeden önce tüm ilgili birimlerle değerlendirilmelidir ve anestezi açısından ameliyata elverişli olmalıdır. Hasta seçimi vücut kitle indeksine göre yapılır. Vücut kitle indeksi 40 üzerinde ise hasta operasyon olabilir. 35 ile 40 arasında ise ek bir hastalığı varsa (hipertansiyon, tip 2 diyabet, uyku apne sendromu, trigliserit yüksekliği, kalp hastalığı, hipoventilasyon sendromu, karaciğer yağlanması gibi) eğer vücut kitle indeksi 30- 35 arasında ise medikal tedavilerle kan şekeri kontrol altına alınamayan Tip 2 Diyabet hastalarına ameliyat önerilebilir” diye konuştu.

Obezite ameliyatı, öncesi ve sonrası
Obezite ameliyatının önemi, öncesi ve sonrasından da bahseden Kerim Güzel, “Ameliyat öncesinde kişi, cerrahlar tarafından detaylı bir şekilde muayene edilir. Doktor, ameliyata uygun olup olmadığına karar verdikten sonra ise hastayı obezite ameliyatı konusunda bilgilendirir. Hastanın da kabulü alındıktan sonra kardiyolog, göğüs hastalıkları, psikolog, anestezi uzmanları, endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları tarafından da değerlendirilir. Ayrıca hastaya ameliyat öncesi mide endoskopisi, karın ultrasonografisi birçok laboratuvar testi yapılır. Ameliyatlar genel anestezi ile laparoskopik (kapalı) yöntemle deneyimli cerrahi ekip tarafından gerçekleştirilir. Ameliyat sona erdikten sonra hastanın durumuna ve anestezi uzmanının önerisiyle bazen gözlem amaçlı bir gece yoğun bakıma alınabilir. Bu durumun dışında kalan hastalar anesteziden tam olarak uyandıklarında odalarına gönderilir. Başarılı bir ameliyat sonrasında obezite rahatsızlığından kurtulmak, sağlıklı ve kaliteli bir yaşama kavuşmak için hastalar dikkatli olmalıdır. Hastanede gerekli kontrollerin yapılması ve daha sonrasında hastanın taburcu edilmesinden sonra tedavi süreci devam etmektedir. Diyetisyen ve ameliyatı gerçekleştiren cerrahın uygun gördüğü diyet programı hasta tarafından dikkatlice uygulanmalıdır. Hasta, doktorun belirttiği süreçlerde egzersiz yapmamalı ve düzenli kontrollerini aksatmamalıdır” şeklinde konuştu.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
15 Ekim, 2025 16:15 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum: 0

Atakum sahiline 250 milyon liralık atık su yatırımı

Samsun Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (SASKİ) Genel Müdürlüğü tarafından Atakum kıyısında imaline devam edilen 4 bin 550 metre uzunluğundaki atık su kolektör sınırının 2 bin 342 metresi tamamlandı.
Samsun Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (SASKİ) Genel Müdürlüğü, Atakum kıyısında hayata geçirilen atık su kolektör çizgisi çalışmalarıyla kentin altyapısına kalıcı bir tahlil sunuyor. Proje tamamlandığında bölgenin atık su kolektör kapasitesi iki katına çıkarılacak. Yeni sınır, Çobanlı İskelesi TM3 Terfi Merkezi’nden başlayarak İl Emniyet Müdürlüğü TM2 Terfi Merkezi’ne kadar uzanacak.

4 bin 500 metrelik dev hat
Yaklaşık 4 bin 550 metre uzunluğundaki kolektör sınırında, deniz düzeyinin altına bin 600 mm çapındaki polietilen borular döşeniyor. 250 milyon TL’lik yatırımın 2 bin 342 metresi tamamlanırken, proje çağdaş mühendislik usulleri ve etraf dostu gereçlerle inşa ediliyor. Çalışma, yalnızca teknik bir tahlil sunmakla kalmayıp tabiata saygılı ve sürdürülebilir bir altyapı modeliyle de öne çıkıyor.

Başkan Doğan: "Sağlam temel olmadan kent yükselmez"
Projeyi yakından takip eden Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, altyapının kentin geleceği için hayati değere sahip olduğunu vurguladı. Lider Doğan, "Atakum üzere göç alan ve süratle büyüyen bir ilçede altyapının güçlü olması kural. Kalıcı ve sağlam bir üstyapı inşa edebilmek için evvel güçlü bir altyapı oluşturulmalıdır. Biz de kentimizin temelini güçlendirmek için gece gündüz çalışıyoruz. 17 ilçemizin tamamını bir bütün olarak ele alıyoruz. SASKİ gruplarımız kentimizin birçok noktasında hummalı çalışmalarına devam ediyor. Atakum’da yürüttüğümüz çalışma da Samsun’umuzun güçlü yarınları için çok kıymetli. Yatırım tamamlandığında kıyı bölgesinde uzun yıllar atık su sorunu yaşanmayacak" dedi.

Bizi sosyal medyadan takip edin