Karabük Postası tarafından
12 Kasım, 2015 08:51 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

Evlerine Eşeklerle Su Taşıyorlar

KASTAMONU'nun Doğanyurt ilçesine bağlı Düzyayla köyü sakinleri, içme suyu için köylerine eşeklerle su taşıyor. Köyün kadınları ise, çamaşırlarını su olmadığı için çeşmenin başında leğende yıkıyor. Doğanyurt'a bağlı Düzyayla köyü sakinleri, köylerinde su bulunmadığı için, kendi imkanlarıyla yaptıkları çeşmeden eşekle su taşıyor. Her gün birkaç kez 2 kilometre uzaklıktaki çeşmeden su taşıyan kadın ve çocuklar, yaşadıkları çilenin son bulmasını istiyor. Düzyayla köyünde içme suyu ihtiyacının karşılanması için köylüler, köylerine 2 kilometre uzaklıktan geçen dereden akan suyu değerlendirmek için kendi imkanlarıyla yaptıkları çeşmeden eşeklerle içme suyu taşıyorlar. Köylüler, su ihtiyaçlarını karşılamak için her gün 2 kilometre uzaklıkta bulunan çeşmeye gidip geliyor. Eşeklerle çeşmeye giden köylüler, suyu bidonlara doldurarak evlerine taşıyor. Ayrıca köylüler, evlerinde su bulunmadığı için çamaşırlarını, çeşmenin önünde leğenlerin içerisinde yıkıyorlar. “EVİMİZE EŞEKLERLE İÇME SUYU TAŞIYORUZ” Köylerinde su bulunmadığını söyleyen Kezban May, "Yaz aylarında susuzluk çekiyoruz. Çamaşırlarımızı ve bulaşıklarımızı yıkamıyoruz. Hayvanlarımızı sulayamıyoruz. Hastayım, eskisi gibi gidip gelemiyorum. Su sorunumuz çok, evimizde sular akmıyor. Her şey bulaşık içerisinde, çocuklarım ziyarete geldi. Kepaze gibi her yer, bu eve gelin geleli 50 yıl oldu. Biz, 50 yıldır bu sorunu çekiyoruz. O zaman gençtim, çeşmeye gidip su götürüyordum fakat şimdi artık getiremiyorum. Buradaki su, dereye aşağıya akıyordu. Kendi imkanlarımızla bu çeşmeyi yaptık. Şimdi çamaşırlarımızı buradan yıkıyoruz. Bulaşıklarımızı buradan götürdüğümüz suyla yıkıyoruz. Ama ben, artık yaşlandım. Eskisi gibi götüremiyorum. Hayvanlarla, eşeklerle, katırlarla içme suyumuzu evimize götürüyoruz. Su sorunumuz çok, devletimizden bir yardım bekliyoruz. İhtiyaçlarımızı gidermek için bu çeşmeyi kullanıyoruz. Buradan su alıyoruz, başka bir yerde su yok. Hep rezillik, pislik içerisinde yaşıyoruz” diye konuştu. ÇAMAŞIRLARINI ÇEŞMEDE YIKIYORLAR Çeşme yaptıkları suyun daha önceden dereden aktığını belirten Ali May ise, “Suyumuz, önceden dereden akıyordu. Bu çeşmeyi kendi imkanlarımızla yaptık. Katırlarla, kum ve çimento çektik. Bu çeşme, köyümüze iki kilometre uzaklıkta, her gün buraya sabah, akşam ve öğleyin içme suyu almaya geliyoruz. Annem, burada kalıyor. Yaşlı kadın, çamaşırlarını güçlükle yıkıyor. Biz yokken evine içme suyunu güçlükle getirebiliyor. Gerektiğinde çamaşırları eşeğe sarıp götürüyorlar. Devletten bir yardım bekliyoruz. Devir olmuş 2015, bu şartlarda yaşamaları zaten normal değil. Sadece 1-2 kişi değil, köyümüzde 15-20 hane var, hepsi bu şekilde ihtiyaçlarını gideriyor. Zor durumda yaşıyoruz şu anda. Bizler de her zaman annemizin yanına gelemiyoruz” şeklinde konuştu. Havva May da, şunları söyledi: “Köyümüzde su yok, çamaşırlarımızı evden götürüp çeşmede yıkıyoruz. Hayvanlarla içme suyumu da bu çeşmeden sağlıyoruz. Köyümüzde yeterli suyumuz yok”

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
16 Aralık, 2025 20:52 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum: 0

Hamsi revaçta

Samsun’da havaların soğumasıyla birlikte kilosu 150 TL’ye çıkan hamsi, vatandaşlar tarafından rağbet görmeye devam ediyor.
Karadeniz’in incisi hamsi, bu sezon hem balıkçıların hem de vatandaşların yüzünü güldürüyor. Havaların soğumasıyla birlikte Karadeniz’de avlanan hamsinin fiyatı artarken, Samsun’da vatandaşların ilgisi azalmadı. Sezona bollukla başlayan ve bir dönem kilosu 50 liraya kadar gerileyen hamsi, olumsuz hava şartları nedeniyle bugün 150 liradan satılıyor. Balıkçılar ise fiyat yükseldikçe talebin artmasını "ilginç ama sevindirici" olarak değerlendiriyor.
Balık fiyatlarının genel olarak uygun seyrettiğini belirten balık satıcısı Yaşar Köse, soğuk havaya rağmen tezgâhlarda hareketliliğin sürdüğünü söyledi. Sezon başında hamsinin bol olması nedeniyle fiyatların çok düştüğünü hatırlatan Köse, hava şartlarının değişmesiyle birlikte fiyatın yükseldiğini ancak buna rağmen satışların artarak devam ettiğini ifade etti. Köse, barbunun 100, mezgidin 150, istavritin ise 120 liradan alıcı bulduğunu, balığın hâlâ et ürünlerine göre çok daha ekonomik olduğunu vurguladı.
Hamsinin pahalıyken daha fazla ilgi gördüğünü dile getiren Köse, 50 liradan satıldığı dönemde hamsinin yeterince rağbet görmediğini, bugün ise 150 liraya rağmen yoğun talep olduğunu kaydetti. Öğle saatlerine kadar onlarca kasa hamsi sattıklarını belirten Köse, akşam saatlerine kadar bu sayının daha da artmasını beklediklerini ifade etti. Hamsinin yavaş yavaş karasularını terk ettiğine dikkat çeken Köse, mevcut fiyatın yüksek olmadığını, birkaç kilo hamsiyle kalabalık bir ailenin doyabildiğini ve balığın her zaman daha ekonomik bir seçenek olduğunu dile getirdi.
Vatandaşlar da Samsun’da her bütçeye uygun balık bulabildiklerini, özellikle hamsinin sofraların vazgeçilmezi olmaya devam ettiğini söyledi.

Bizi sosyal medyadan takip edin