Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Etiketlere  “Türk Malı” ibaresi konulacak

Gündem Yayın: 18.09.2018 14:00
Yazar:
Etiketlere  “Türk Malı” ibaresi konulacak

Ticaret Bakanlığınca Türkiye’de üretilen mallar için etiketlere yerli olduğunu belirtir nitelikte ayırt edici işaret konulması zorunluluğu getirildi.

Ticaret Bakanlığının “Fiyat Etiketi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” Resmi Gazete’de yayımlandı.

Düzenlemeyle Türkiye’de üretilen malların etiketlerinde Bakanlıkça tespit ve ilan edilen şekil, logo veya işaretleri kullanma zorunluluğu getirildi. Etikette, malın satış fiyatı ve birim fiyatının uygulanmaya başlandığı tarihin de bulunması gerekecek. Ayrıca, etiketlerin tarife ve fiyat listelerinin üzerindeki rakam ve harflerin okunabilir, düzgün, eksiksiz, gerçeğe uygun, yeterli büyüklükte ve başka rakam, kelime ve işaretlerle karışıklığa sebebiyet vermeyecek şekilde olması, yanıltıcı ve aldatıcı bilgiler içermemesi zorunlu tutuldu. Kullanılacak etiketlerin tarife ve fiyat listeleri tüketiciler tarafından kolaylıkla görülebilecek, okunabilecek ve hangi mala ait olduğu açıkça belli olacak. Yönetmelik 15 gün sonra yürürlüğe girecek.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, perakende olarak satışa sunulan mal ve hizmetlere ilişkin satış fiyatı, birim fiyatı, malın ayırıcı özelliği ve üretim yeri hususlarının 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 54’üncü maddesinde ve bu maddeye dayanılarak çıkarılan Fiyat Etiketi Yönetmeliği’nde düzenlendiği hatırlatıldı.

Açıklamada; Temel amacı “perakende olarak satışa sunulan mal ve hizmetlerin etiket, tarife ve fiyat listelerinin şekli, içeriği, kullanılmasıyla indirimli satışlara ilişkin usul ve esasları düzenlemek” olan yönetmeliğin tüketicilerin ekonomik çıkarlarının korunması ve doğru ve eksiksiz olarak bilgilendirilmesi açısından önemli olduğu vurgulanırken,  son zamanlarda yaşanan fiyat dalgalanmalarının fiyat etiketi mevzuatında tüketici lehine düzenleme yapılarak ek tedbirlerin alınması gerekliliğini doğurduğu aktarıldı.

Satış ve birim fiyatının uygulanmaya başlandığı tarihin fiyat etiketlerinde belirtilmesi zorunluluğu getirilerek tüketicilerin bilgilendirilme hakkının korunması konusunda bir adım daha ileri gidilmesinin hedeflendiğine dikkat çekilen açıklamada, “Diğer yandan, tüketicilerin yerli ürünler hakkında bilgi sahibi olması, yerli ürünlerin tüketiminin özendirilmesi, teşvik edilmesi ve söz konusu ürünlerle ilgili farkındalık oluşturulması amacıyla Türkiye’de üretilen mallar için etiketlerin üzerine yerli olduğunu belirtir nitelikte ayırt edici işaret konulması zorunluluğu getirilerek ekonomik istikrara katkı sağlanması amaçlanmıştır. Bakanlığımız bu konuda yaşanan tüketici mağduriyetlerini önlemek için gerekli özeni göstermekte ve tüketicilerin menfaatlerinin zedelenmesinin önüne geçilmesi için gerekli tedbirleri almaktadır. Bununla birlikte tüketicilerimizin de bu konuda bilinçli hareket ederek hassasiyet göstermesi ve mevzuatı ihlal eden satıcı veya sağlayıcıları Bakanlığımıza veya ticaret il müdürlüklerimize bildirmesi büyük önem arz etmektedir.” İfadelerine yer verildi.

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

“…CEK” LERE, “…CAK” LARA KARNIMIZ TOK. İCRAAT GÖRELİM ARTIK!

Manşet Yayın: 28.04.2024 15:24
“…CEK” LERE, “…CAK” LARA KARNIMIZ TOK. İCRAAT GÖRELİM ARTIK!

Mücadele edile CEK, Göz açtırılmaya CAK, Fırsat verilmeye CEK, Kapatıla CAK, Ceza kesile CEK….
Vatandaşının hakkını korumak, hırsızla, arsızla, fırsatçıyla mücadele etmek devletin asli görevlerinden değil mi?

Bu düpedüz; soygun, gasp, arsızlık, hırsızlık, şerefsizlik, ahlaksızlık, utanmazlık, gözü dönmüşlük.. hatta vatan hainliği.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde eşi benzeri görülmemiş biçimde gıda terörü ile karşı karşıyayız. Bu artık bir milli güvenlik sorunu haline geldi.
Kimdir bunlar? Gıda kartelleri mi? Aracılar mı? Tefeciler mi? Fırsatçılar mı? Bunlara neden bir dur diyen yok! Özellikle mi sessiz kalınıyor? “Serbest piyasa diyerek seyirci mi kalacağız? Meydanı bunlara mı bırakacağız? Elimizi kolumuzu bağlayan ne? Bu işin sonu nereye varacak?

Et 600 TL oldu. Almanya’da 11.58 Euro bizim paramızla 405 TL. Bizim emeklimiz 10 bin TL. olan maaşının tamamı ile Türkiye’de 16.5 kg et alabilirken, Almanya’nın emeklisi70 bin TL (2 bin Euro) maaşıyla173 kg et alabiliyor. Yani danayı bütünüyle alıyor. Eti ithal ediyoruz. Kilo gramını kaç TL den ithal ediyoruz? İç piyasaya kaç TL den veriyoruz? Bilen var mı?
Antep fıstığını bizden alıyorlar.
Biz 1kg fıstığı 900 liraya yerken onlar 525 liraya (11.98€) yiyor.
Dünyanın en büyük fındık üreticisi Türkiye. Biz fındığın kiloğramına 740 lira verirken Almanlar bizden aldığı fındığı 400 liraya (11.45€) satıyor.
Kuru kayısıyı da bizden alıyorlar.
Bizde 600 lira, onlarda 420 lira (11.99€) İşin ilginci alım güçleri bizden neredeyse 10 kat daha fazla.
Bu rezilliği ne ile izah edebilirsiniz? Bunu açıklayabilecek bir yetkili yada sorumlu var mı ?
Marketlerde hergün etiketler yenileniyor. Birileri piyasaları belirliyor. Maliyeti 5 kuruş olan ürünler bile 10 katına hatta 100 katına satılıyor. Düşük maliyetli, küçük kalemlerde vurgun çok daha büyük. 5 TL ile gidin markete, bakın bakalım alabilecek bir şey bulabilecek misiniz ?
Hadi, “üretmeden çılgınca tüketen bir toplum haline geldik. İşte o yüzden bunlar” diyelim. Ama öyle değil! Tamam, yeteri kadar üretmemenin bedelini çok ağır ödüyoruz zaten. Fakat bu bambaşka bir şey. Yukarıda Almanya örneğini verdim. Adamlar bizim ürettiğimiz bir ürünü neredeyse bizim yarı fiyatımıza alıyor.

“…Cek”lere, “…Cak”lara karnımız tok! Eeee, hadi icraat görelim artık.

İlyas Erbay