Ihlas Haber Ajansı tarafından
19 Temmuz, 2024 08:37 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Erken dönem kireçlenme tedavisi için doğal dokuya en yakın kıkırdak-kemik ünite üretilecek

Hitit Üniversitesinde yürütülen proje kapsamında erken dönem eklem kireçlenmesi tedavisinde kullanılmak üzere doğal dokuya en yakın kıkırdak-kemik ünite üretilecek.
Makine ve İmalat Teknolojileri alanında ihtisaslaşan Hitit Üniversitesi bünyesinde gerçekleştirilecek proje ile erken dönem kireçlenme tedavisi için mekanik ve aşınma özellikleri bakımından doğal dokuya en yakın kıkırdak-kemik ünite formunda biyomalzeme üretilmesi hedefleniyor.
Proje yürütücüsü Doç. Dr. Yusuf Kanca, halk arasında kireçlenme olarak bilinen osteoartritin, eklem kıkırdağı ve kıkırdak altı kemik doku kaybıyla karakterize edilen eklem yaralanmaları olduğunu söyledi.
Dünya çapında 300 milyondan fazla insanı etkileyen kireçlenmenin nüfusun yaşlanması ve artan obezite olgusu ile birlikte hızla arttığını belirten Kanca, bu durum bireylerin yaşam kalitesini olumsuz etkilediğini ve ülkemizdeki sağlık sistemine ekonomik yük getirdiğini kaydetti.
Proje hakkında açıklamalarda bulunan Kanca, şunları söyledi: “Doğal kıkırdağın hücre dışında kalan mikroyapısı ile benzerliklerinden dolayı hidrojel, yani suyu tutan polimer yapı formundaki biyomalzemeler bu alanda doku onarım malzemesi olarak potansiyel uygulama beklentilerine sahiptir. Projede, doğal kıkırdak ve kıkırdak altı kemiğin karmaşık hücre dışında kalan mikroyapısından esinlenerek çift katmanlı, mekanik dayanım ve biyolojik işlevsellik için sentetik ve doğal polimerlerin birlikte kullanıldığı, yüksek aşınma direnci için nanoparçacık takviyeli ve muhtemel enfeksiyon riskine karşı antibiyotik etken madde yüklü biyouyumlu hidrojeller tasarlanacaktır” dedi.
Önerilen proje kapsamında geliştirilecek olan biyomalzemelerin erken dönem eklem kireçlenmesinin tedavisinde kullanılmak üzere yeni bir alternatif biyomalzeme olabileceğini söyleyen Kanca, “Bu projeyle, doğal dokuya en yakın özelliklere sahip biyomalzemeler geliştirmeyi hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
Doç. Dr. Kanca, disiplinlerarası niteliği olan projede lisans ve lisansüstü seviyelerdeki öğrencilerin bursiyer olarak görev alacağını ekleyerek bu alanda nitelikli araştırmacıların yetiştirilmesine de katkı sağlamayı amaçladıklarını sözlerine ekledi.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Fevzi Aydın tarafından
06 Mayıs, 2025 12:45 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

SİYASET SIKINTILI…

DÜŞÜNCE ve GÖRÜŞ
Fevzi AYDIN

Devlet işlerinin yönetilme sanatı olarak siyaset, tüm dünyada farklı şekillerde uygulanmakta …
Söz konusu tanım, temel olarak toplum içerisinde yer alan farklı düşüncelerin ahenkle yönetilebilmesi sanatı olarak tanımlanabilir…
Bu sanatın görevi, toplumdaki tüm düşünce ve yaklaşımları tek bir çatı altında yönetmektir…
Osmanlı İmparatorluğundan, Cumhuriyete geçen Türkiye, hala bu geçişi hazmedebilmiş değil…
Türkiye’de hala imparatorluk kurma sevdası için yanıp tutuşanlar var…
Dünyada tek ülke imparatorlukla yönetilirken, sembolik de olsa hala krallık ile yönetilen ülkeler mevcut…
Türkiye bir asrı geçmesine rağmen, hala Cumhuriyet ile barışabilmiş değil…
Yüzyıllık tarihi boyunca, temel siyasetten uzak, çoğunlukla vesayet siyaseti hâkim olmuş Türkiye Cumhuriyeti’ne…
Türk siyaseti; günümüz iktidarı ile Cumhuriyet’in kuruluş dönemi arasında siyasi hesaplaşma ve zamanla vesayet ve siyaset politikasına sahne olmuş…
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle her alanda yaşanan değişiklikler, siyasetin demokrasiden uzaklaşmasına yol açtı…
Muhafazakâr-Milliyetçi Cumhur ittifakı tabanlarının da uyum sağlamakta zorlandığı yönetim modelini, dünya siyaseti de benimsemedi…
Donald Trump’ın ikinci defa ABD başkanlığına seçilmesiyle aldığı kararlar uygulamalar ve tehditler adeta dünyanın siyaset ve düzenini bozdu…
Aldığı kararlarla dünya ekonomisinde derin yaralar açan Trump siyasetinin, sürdürülebilir olmadığı görüşünde, dünya siyaseti…
Dünya siyasetinde yer bulmakta zorlanan, Cumhur İttifakı yönetimindeki Türkiye siyasetine, iç ve dış politikada, halk ve müttefik ülkeler temkinli yaklaşmakta…
İktidar, demokrasiden uzaklaşarak kutuplaşma siyasetiyle, muhalefeti sindirmekte bugüne kadar oldukça başarılı oldu…
Meyanın büyük çoğunluğunu arkasına alan Cumhur İttifakı, muhalefeti yok sayıp, iktidar avantajıyla yasaları görmezden gelerek yoluna devam etmekte…
Terörle mücadeleden zaferle çıkan Türkiye’de; yıllar önce teslim edilmiş terörist başı idam cezasıyla infaz edilecekken, dünya siyasetinin baskısıyla, Cumhur İttifakı ortağı Bahçeli’nin ortak olduğu, dönemin hükümetince kaldırılan idam sonrası, ömür boyu hapisle cezalandırılmıştı…
Terörün, ancak kırıntılarının kaldığı bir dönemde, Cumhur İttifakı ortağı Bahçeli’nin; hapisteki terörist başı Apo’nun, mecliste terör örgütünü feshederek teslim olmaları konusunda çağrı yapmasını istemesi, gündeme bomba gibi düştü…
Cumhur İttifakı liderleri Erdoğan ve Bahçeli’nin de kırmızı çizgisi, hapisteki terörist başından, örgütü feshederek teslim olmaları talebi; iç politikada Cumhur İttifakı ve sol siyaset tarafından alkışlanırken, muhafazakâr ve sağ siyaset ise şiddetle karşı çıktı…
İkinci yüzyıla ulaşan, Türkiye Cumhuriyeti ve siyaseti, her alanda kalıcı anayasal sistemler kurmaktan uzak kalmış…
Bugün, Türk siyaseti artık kendini yenileyerek siyasi sıkıntılardan kurtulmalı…
Her zaman eleştirdiği vesayet anayasası ile yönetilmeye devam eden siyaset; halkın iradesini yansıtacak, kutuplaşmaktan uzak, Anayasa ve siyaset ile Türk halkını buluşturmalı…
Düşünce ve görüşlerin ışık olması dileğiyle…

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.