Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
10 Ocak, 2024 04:36 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum: 0

‘El, ayak, ağız ve uyuz hastalıkları karıştırılmamalı’

Bugünlerde el, ayak, ağız ve uyuz hastalığının çok fazla arttığını ve iki hastalığın sık karıştırıldığını ifade eden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Nazlı Karakullukçu Çebi, “El, ayak ve ağız hastalığı genellikle ateş (38-39 derece), iştahsızlık, belli belirsiz bir kırıklık hali ve boğaz ağrısı ile başlar. El ayak ağız hastalığında kaşıntı çok beklenen bir durum değildir” dedi.
Liv Hospital Samsun Çocuk Sağlığı Kliniği’nden Uzm. Dr. Nazlı Karakullukçu Çebi, çocuklarda artan el ayak ağız ve uyuz hastalıklarının karıştırılmaması gerektiğine dair ailelere uyarılarda bulundu.

“Uyuzda geceleri artan kaşıntı görülür”
El ayak ağız hastalığında kaşıntının çok bekledikleri bir durum olmadığının altını çizen Uzm. Dr. Çebi, “Uyuzda ise aktif döküntü olmasa bile tek tük döküntü özellikle gövde ve ayakların üstünde belli bir hat üzerinde tırmanır ve önlenemeyen bir kaşıntı olur. El ayak ağızda ağrı ön plandadır, ağrılı döküntü görülür. Hastanın beslenmesi de değişir, uyuzda ise beslenmede herhangi bir değişiklik beklemeyiz. Uyuz hastalığında özellikle kaşıntı geceleri artmaktadır” şeklinde konuştu.

“Genellikle ateş, iştahsızlık ve kırgınlıkla başlar”
El, ayak ve ağız hastalığının genellikle ateş (38-39 derece), iştahsızlık, belli belirsiz bir kırıklık hali ve boğaz ağrısı ile başladığını dile getiren Uzm. Dr. Nazlı Karakullukçu Çebi, şu bilgileri paylaştı:
“El ayak ve ağız hastalığında karın ağrısı ve öksürük de olabilir. Ateşin başlamasından 1-2 gün sonra ağızda ağrılı, içi su dolu döküntüler meydana gelir. Döküntüler genellikle ağzın arka kısmında küçük kırmızı lekeler olarak başlar, daha sonra içi su dolu kabarcıklar haline gelir. Deri döküntüleri ise 1-2 gün sonra gelişir. Ayak tabanı ve ellerde, avuç içinde düz kırmızı noktalar halinde başlar. Bazen döküntüler dizlerde, dirseklerde, kalçada veya genital bölgede de oluşabilir. Popoda oluşan döküntüler pişik, ellerdeki döküntüler alerji ile karıştırılabilir. El ve ayaklardaki döküntüler genellikle 5-7 gün içerisinde kendiliğinden iyileşir. Özellikle küçük çocuklar ağızlarındaki ağrılı yaralar nedeni ile su içmekte zorlanabilir. Her ne kadar adı El-Ayak-Ağız Hastalığı da olsa, her zaman tüm bu alanlarda döküntü görülmeyebilir. Sadece ağız yaraları veya sadece deride döküntüler şeklinde gelişebilir.”

“El-ayak-ağız hastalığına karşı en etkili yöntem”
El ayak ağız hastalığının solunum yoluyla, tükürükle, yakın temasla ve dışkı yoluyla bulaşabileceğine dikkat çeken Uzm. Dr. Çebi, “Yoğunlaşan virüslerle hastalık salgına da dönüşebilmektedir. Muayene, ağızda, ellerde ve ayaklarda döküntüler, genellikle hastalığın teşhisi için yeterlidir. Genellikle, hiçbir laboratuvar çalışması gerekmez. Hastalığın belirlenmiş bir tedavisi ve aşısı yoktur. Hastanın beslenme durumu değerlendirmeli ve gerekli halde serum ile sıvı alımı desteklenmelidir. Ellerin sık sık yıkanması, kirli ellerin ağza ve yüze sürülmemesi çok büyük önem taşır. Bulaşıcı olduğundan el-ayak-ağız hastalığına yakalanan kişilerden uzak durulması gerekir. Okul ve kreşlerde ortam yüzeylerinin günlük temizliği sağlanmalıdır. El-ayak-ağız hastalığına karşı en etkili yöntem hijyendir” ifadelerini kullandı.

“Uyuzda tüm aile tedavi görmeli, kıyafetler 60 derecede yıkanmalı”
Bugünlerde el, ayak, ağız ve uyuz hastalığının çok fazla arttığını ve iki hastalığın sık karıştırıldığını ifade eden Uzm. Dr. Çebi, dikkat edilmesi gerekenleri şöyle anlattı:
“Uyuzda aileler bazen döküntüleri ve kaşıntıları önemsemiyor. Kaşıntılar çok arttığında ve tüm vücudu sardığında ciddiyetin farkına varmış olup bizlere başvuruyorlar. Bu durumda hasta bize geldiğinde uyuz ilerlemiş oluyor. Bu nedenle bebek ve çocuklarda görülen kaşıntılı döküntülerde bir an önce hekime başvurulmalı, geç kalınmamalı. Çocukların yanı sıra tüm aile için de tedavi uygulanmalı. Uyuz döküntüleri yavaş yavaş artıp belirginleştiği için ciddiyetin farkına varılamıyor, özellikle gece kaşıntıları bu hastalıkta önemli bir noktadır. Kreşte, okullarda ve iş yerlerinde bulaş riski çok yüksektir. Tedavide hijyene oldukça dikkat edilmeli, aynı evde yaşayan kişilerin birbirine bulaştırması engellenmelidir. Temas eden kişiler hastalık görülmese de tedaviye başlamalıdır. İlaçlar topikal uygulanan kremlerdir. Kıyafetler sık sık değiştirilmeli, minimum 60 derecede yıkanmalı ütülenmelidir. Evde ortak eşya kullanılmamalıdır. Kişi iyileştiğini düşünüp tedaviyi bırakmamalıdır. El hijyenine çok dikkat edilmeli, eşyalar havalandırılmalı, ev sürekli temizlenmelidir.”

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Asuman Doğan tarafından
21 Kasım, 2025 10:52 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

Karabük İl Genel Meclisi Bütçe Görüşmeleri  Devam Ediyor

Karabük İl Genel Meclisi'nin Kasım ayı bütçe görüşmelerinin 18. oturumu, Meclis Başkanı Ahmet Sözen başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantıda, AFAD, Milli Eğitim Müdürlüğü ve İl Özel İdaresi'nin çalışmaları ile 2026 yılı bütçe talepleri ele alındı.

Toplantı, İl AFAD Müdürü Mustafa Avcı'nın sunumuyla başladı. Müdür Avcı, afet risklerinin azaltılması, eğitim ve farkındalık çalışmaları, müdahale kapasitesinin artırılması, ekipman ihtiyaçları ve 2025 yılı faaliyetleri hakkında bilgiler vererek, 2026 yılı bütçe taleplerini meclis üyelerine iletti.

Ardından, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Turgut Acarlı söz aldı. Acarlı, il genelindeki eğitim-öğretim süreçleri, okul yatırımları, bakım-onarım çalışmaları, taşımalı eğitim hizmetleri, projeler ve öğrenci başarı durumlarına ilişkin detaylı bir sunum yaparak, 2026 yılı bütçe taleplerini ve planlamalarını aktardı. Her iki müdürlük de sunumlarının ardından meclis üyelerinin sorularını yanıtladı.

İL ÖZEL İDARESİ'NİN ÇALIŞMALARI ANLATILDI

Toplantıda ayrıca, Karabük İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Şerafettin Kelleci de bir sunum gerçekleştirdi. Kelleci, İl Özel İdaresi'nin yıl boyunca sürdürdüğü çalışmalar hakkında kapsamlı bilgiler verdi. Yol ve ulaşım hizmetlerinden köy altyapı çalışmalarına, içme suyu projelerinden asfalt üretim faaliyetlerine, plan proje yatırımlarından makine-ekipman güçlendirmesine kadar geniş bir yelpazede yürütülen hizmetleri anlatan Kelleci, 2026 yılı hedef ve ihtiyaçlarını paylaştı. Kelleci, İl Özel İdaresi olarak vatandaşların yaşam kalitesini artırmaya yönelik çalışmaların kararlılıkla sürdürüleceğini belirtti.

BAŞKAN SÖZEN'DEN TEŞEKKÜR

Soru-cevap bölümünün ardından kapanış konuşmasını yapan İl Genel Meclis Başkanı Ahmet Sözen, yapılan çalışmaları değerlendirdi. Sözen, İl AFAD Müdürlüğü'nün afetlere hazırlık, risk azaltma ve toplumda farkındalık oluşturma noktasında hayati çalışmalar yürüttüğünü ifade ederek, ekip ve müdüre teşekkür etti.

İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün eğitim-öğretim faaliyetlerinin niteliğini artırma, okul yatırımları ve öğrenci başarısını yükseltme konularında önemli çalışmalar ortaya koyduğunu vurgulayan Sözen, eğitim camiasına teşekkürlerini iletti.

Sözen, İl Özel İdaresi'nin ise altyapıdan yol hizmetlerine, su projelerinden yatırım projelerine kadar ilin her noktasına dokunan çalışmalar yürüttüğünü kaydederek, "Bu özverili çalışmalarından dolayı Genel Sekreterimiz Sayın Şerafettin Kelleci ve tüm İl Özel İdaresi personeline teşekkür ediyorum" dedi. Yoğun bütçe görüşmelerinin sürdüğü mecliste, gündem maddelerinin görüşülmesinin ardından toplantı sona erdi.

Bizi sosyal medyadan takip edin