Kartalkaya’da 78 kişinin hayatını yitirdiği 133 kişinin de yaralandığı facianın birinci duruşmasının 5’inci günü ailelerin basın açıklamasıyla başladı.
Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesinde, Grand Kartal Otel faciasının duruşması görülmeye devam ediyor. Davanın, birinci 4 gününde 29 sanık dinlendi. Dün gece Otel Sahibi Halit Ergül’ün sözünün alındığı sırada duruşma salonunda ortalık karıştı. Mahkeme başkanı, duruşmaya sabaha kadar orta verdi. 5’inci günün sabahı, Diğer Canımız Yok platformu üyelerinin yaptığı basın açıklamasıyla başladı. Platform ismine basın açıklaması yapan Zeynep Kotan, baskıya maruz kaldıklarını işaret etti.

"Yeter artık diyoruz"
Tahriklere maruz kaldıklarını belirten Kotan, "Artık kâfi. 170 gündür sevdiklerine hasret aileler olarak artık ’yeter’ diyoruz. 4 gündür, 21 Ocak’ta bize yaşatılan organize berbatlığın organize savunmasına maruz kalıyoruz. 4 gündür sanıkların sorgusundan tek duyduğumuz ’Bilmiyorum, hatırlamıyorum, görmedim, sorumlu değilim ve kağıt üstünde’. Yalnızca bununla da kalmıyor. Sanık vekillerinin ve sanık yakınlarının tahriklerine maruz kalıyoruz. Gözlerimizin içine baka baka karıncayı bile incitmeyen bir aile olduklarını söylüyorlar. Dün heyet başkanı bir sanık vekil müştekileri tahrik etmeyin diye uyarmak zorunda kaldı. Bu tahrike yalnızca müştekiler de maruz bırakılmıyor. Sanık müdafileri tarafından vekillerimizin sorularına sistematik bir biçimde müdahale ediliyor" dedi.

"Tahrik etmek için her yolu deniyor"
Sanık yakınının mağdur aileleri tahrik etmek için her yolu denediğini tabir eden Kotan, "8 canını yitirmiş bir babanın, bir vekilin kelamı, acısı hiçe sayılıp geçiliyor. Bir sanığın yakını müştekilere hakaret etme cüretini gösterebiliyor. Bununla da kalmayıp güvenliği sağlamakla vazifeli kolluk güçlerine fizikî müdahalede bulunmaya çalışıyor. Birebir sanık yakını birinci günden bu yana bizleri de tahrik etmek için her yolu deniyor. Duruşmada tekraren tek talebimizin acımıza hürmet duyulması olduğunu lisana getirmemize karşın bize reva görülen bu. Bizim tek talebimiz, adil ve şeffaf bir yargılama süreciyle tüm sorumluların hesap vermesi ve cezalandırılması. Buradan o denli emsal bir karar çıksın ki artık herkes attığı imzanın sorumluluğunu bilsin. Bu emsal karar yalnızca biz aileler için değil tüm Türkiye’nin inançlı geleceği için değer taşımaktadır. Biz buradayız. Merhametsiz yüreklere karşın dimdik ayaktayız. Canlarımızın anısına bu gayretimizi sonuna kadar devam ettireceğiz. Aziz mahkemenin adaletine güveniyoruz" biçiminde konuştu.