Karabük Postası tarafından
17 Eylül, 2023 15:38 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Dünyada tercih edilen bir tedavi yöntemi: FİTOTERAPİ

Fitoterapi, özellikle son dönemlerde vatandaşların kullanmaya başladığı uygulamalar arasında yer alıyor. Türkiye'de de bu tedavi yöntemine sıklıkla başvurulduğunu ve 12 bine yakın tıbbi aromatik bitki çeşitliliğinin olduğunu söyleyen Dr. Belkıs Yaşa, "Özellikle toplumda çok görülen kronik hastalıklar, diyabet, kalp hastalığı ve kronik yorgunluk sendromu gibi bazı hastalıkların görülme sıklığı, fitoterapi arayışlarını artırmaktadır" dedi. Kocaeli'de düzenlenen 12. Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Kongresi'ne katılan fitoterapi alanı hekimi Dr. Belkıs Yaşa, "Geçmişten Günümüze Fitoterapi" konulu sunum gerçekleştirdi. Fitoterapinin insan hayatındaki yerini ve kullanma amacını anlatan Dr. Yaşa, Türkiye'nin aromatik bitki çeşitliliğindeki zenginliğinden bahsederek, faydalı bitki gibi zehirli bitkilerinde olduğunun altını çizdi. "Bilimsel kayıtlara göre hekim bitkisel reçeteyi hazırlar" Fitoterapinin kullanım amacını anlatan Belkıs Yaşa, "Fitoterapi, tıbbi aromatik bitkilerin sağlık amacıyla hastalıkların iyileştirilmesinde veya tedavisinde yardımcı olarak kullanılır. Veyahut bazı risk faktörlerin hastalıklara dönüşme sürecinde bireylere kendi kişisel özelliklerine uygun şekilde bireysel faktörler göz önünde tutularak kullanılmasıdır. Tıbbi aromatik bitkilerin kökleri, meyveleri, yaprakları, çiçekleri, farklı parçacıkları hastalıklarda kullanılabilir ama bunları yaparken bilimsel kayıtlara göre hekim bitkisel reçeteyi hazırlar" diye konuştu. "Bazı bitkileri asla kullanmayacağımız kişiler vardır" Tıbbi aromatik bitkiler anlamında Türkiye'nin zengin kaynaklara sahip olduğunun altını çizen Belkıs Yaşa, "Anadolu medeniyeti fitoterapi tarihi açısından da çok zengin. Ülkemizde 12 bine yakın tıbbi aromatik bitki çeşitliliği var. Bu bitki çeşitliliğinin yaklaşık 3/1 de endemik bitkiler olarak geçmektedir. Biz tıbbi aromatik bitkileri integratif tıp modeliyle hastalarımıza uygun ölçülerde veriyoruz. Her bitki her hastalıkta kullanılmaz. Bazı bitkileri asla kullanmayacağımız kişiler vardır. Bunların içerisinde özellikle küçük yaş grubu, gebe, emzirme dönemindeki kadınlar kesinlikle dikkat etmesi gereken kişilerdir. Kesinlikle kullanılmaması gereken zehirli bitkilerde vardır. Bu gibi prosedürler çok dikkat edilmesi gereken konulardır" şeklinde konuştu. "Dünya popülasyonunun zaten yüzde 75 ile 80 kısmı fitoterapi ile tedavi görmeye devam ediyor" İnsanların artık tıbbi aromatik bitki tedavisine yöneldiğini söyleyen Yaşa, "Dünyada tıbbi aromatik bitkilere yönelim arttı ama dünya popülasyonunun zaten yüzde 75 ile 80 kısmı fitoterapi ile tedavi görmeye devam ediyor. Özellikle Afrika ülkelerinde, Uzak Doğu'da bu uygulamalar zaten bulunmaktadır. Bu uygulamaların Batı'da da gündeme gelmesinin sebebi tedavilere ek arayışlar olmasından kaynaklanmaktadır. Özellikle toplumda çok görülen kronik hastalıklar, diyabet, kalp hastalığı, kronik yorgunluk sendromu gibi bazı hastalıkların görülme sıklığına paralel şekilde fitoterapi arayışları artmaktadır" ifadelerini kullandı.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
11 Haziran, 2025 00:37 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Vali Arslan’dan Kızılay için ilginç benzetme

Bartın Valisi Dr. Nurtaç Arslan, Kızılay’ın kuruluş yıl dönümünü nedeniyle yayımladığı kutlama bildirisinde, Kzılay’ı, çaresizliğin üzerine doğan bir sabah güneşine benzetti.
Vali Nırtaç Arslan, Türk Kızılay’ın 157. kuruluş yıl dönümü nedeniyle yayımladığı iletide, Türk Kızılay’ının Türk milletinin yardımseverlik ve dayanışma hislerinin kurumsal bir temsili olduğunu söz etti. Arslan iletisinde, "1868 yılında ’Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti’ ismiyle kurulan Türk Kızılay’ı, yalnızca bir yardım kuruluşu değil, tıpkı vakitte milletimizin sıkıntı zamanlardaki teminatı, umutların sönmeye yüz tuttuğu anda yanan bir ışıktır. Çalışanların emeğiyle, gönüllülerin vicdanıyla ve halkımızın takviyesiyle büyüyen Türk Kızılay’ı afetlerde birinci alana inen, kan bağışında hayat kurtaran, yetimlere yuva olan, fakirlere aş olan bir hayır kervanıdır. Kızılay’ın kırmızı hilali, sadece bir amblem değil, adeta çaresizliğin üstüne doğan bir sabah güneşidir" sözlerine yer verdi.

"Türk Kızılay’ı gurur kaynağımızdır"
Kızılay’ın, yaşanan afetlerde beşere ve canlıya yardım eli olduğunu da hatırlatan Vali Arslan, "Depremlerde, yangınlarda, sel felaketlerinde, salgın hastalıklarda, her türlü zorlukta halkımızın yanında olan ve sırf ülkemizde değil, dünyanın dört bir yanında mazlumlara el uzatan Türk Kızılay’ı, gönüllülük ruhuyla hareket eden binlerce çalışanı ile gurur kaynağımızdır.
Bugün, Kızılay’ın yalnızca geçmişine değil, geleceğine de sahip çıkma günüdür. Daima birlikte el vererek, bu uygunluk zincirine yeni halkalar eklemek; dayanışmayı, yardımlaşmayı ve insanlığı yüceltmek hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu his ve fikirlerle, Türk Kızılay’ının 157. kuruluş yıl dönümünü en içten dileklerimle kutluyor; insanlığa umut olan Kızılay neferleri ile takviyesini esirgemeyen tüm kişi, kurum ve kuruluşlara gönülden teşekkür ediyor, sevgi ve hürmetlerimi sunuyorum" tabirlerini kullandı.

Bizi sosyal medyadan takip edin