Ihlas Haber Ajansı tarafından
29 Ağustos, 2024 12:22 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Dünya şampiyonası hazırlıklarına devam eden genç wushucuların parolası altın madalya

Eylül ayında düzenlenecek Gençler Dünya Wushu Şampiyonası için Kastamonu’daki kampta çalışmalarını sürdüren Wushu Milli Takımı’nın genç sporcuları, altın madalya kazanabilmek için ter döküyor.
Uluslarası şampiyonalarda elde ettikleri başarılarla Türkiye’yi gururlandıran Wushu Türkiye Milli Takımı, 22-30 Eylül’de Brunei’de gerçekleştirilecek 9. Dünya Gençler Wushu Şampiyonası’nda mücadele edecek. Şampiyona için Kastamonu’da kampa giren sporcular, antrenmanlarına devam ediyor. Kastamonu Hasan Doğan Spor Tesisleri’ndeki kampta, sporcular şampiyonaya en iyi şekilde katılmak için ter döküyor. 7 farklı kiloda şampiyonaya katılacak milli sporcular, 40 günde tamamlanacak kampın ardından şampiyona için Brunei’ye gidecek. Wushu Milli Takım Antrenörü Emrah Şahanoğlu ile Kondisyoner Vural Özel ve Fizyoterapist Hakan Küçükekenci kontrolünde çalışmalarını sürdüren genç sporcular, Türkiye’yi en iyi şekilde temsil ederek Türk bayrağını dalgalandırıp altın madalyalar ile Türkiye’ye dönmek istediklerini söyledi.

"İstiklal Marşı’nı okutacağız, Türk bayrağını dalgalandıracağız"
Kendini şampiyonaya hazır hissettiğini belirten Samet Caf, "Kampa katılmak için İstanbul’dan geldim. Şampiyona Eylül ayında Brunei’de olacak.Oraya gidip ülkemizi en iyi şekilde temsil edeceğiz. Ben 52 kilo yıldızlarda mücadele edeceğim. Şu an kendimi çok fit hissediyorum. Kastamonu’da antrenmanlarımıza devam ediyoruz. Ben iddialıyım, birinci olacağıma inanıyorum. İnşallah orada İstiklal Marşı’nı okutacağız, Türk bayrağını dalgalandıracağız" dedi.

"Altın madalyayı almayı hedefliyorum"
Kocaeli’den kampa katılmak için gelen Furken Cebeci ise, "Bu sene yapılan Türkiye şampiyonasında şampiyon oldum ve milli takıma seçildim. Kampımız devam ediyor. İmkanlarımız çok iyi. Fizyoterapistinden kondisyon antrenmanına kadar her türlü imkanımız var. Bu imkanları bize sağladığı için federasyon başkanımıza, Emrah hocamıza çok teşekkür ederim. Daha önce adlığım birçok derecem var. Bu sene dünya şampiyonasına katılmak nasip olacak. İnşallah al bayrağımızı dalgalandırıp altın madalyayı almayı hedefliyorum" diye konuştu.

"Şampiyon olmadan geri gelmeyeceğim"
Şampiyon olmadan dönmek istemediğini kaydeden Mustafa Kemal Meke de, "Dört Türkiye şampiyonluğu ve bir Avrupa şampiyonluğum bulunmakta. Antrenörlerim sayesinde buraya geldim. Çok azimli ve disiplinli bir kişiliğe sahibim. Antrenmanlarımız da aynı şekilde devam etmekte. Kastamonu’daki kampta, dünya şampiyonasına hazırlanıyoruz. Allah nasip ederse milli takımımızla beraber bayrağımızı göndere çekmek için mücadele edeceğiz. Hedefim şampiyonluk, şampiyon olmadan geri gelmeyeceğim" şeklinde konuştu.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Asuman Doğan tarafından
04 Mayıs, 2025 13:51 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Safranbolu’nun Özgün Mimarisi Kayboluyor

Safranbolu’nun tarihi dokusu korunmaya çalışılırken, yeni yapı ve satışlar endişe yaratıyor.

Safranbolu, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan ve Osmanlı döneminden kalma özgün mimarisiyle kent ölçeğinde koruma altında yer alıyor.
Bölgenin kültürel ve turistik değerlerini koruma amacıyla yapılan restorasyon çalışmaları ve projeler, bölgeyi hareketlendirse de, son zamanlarda bahçeli iki katlı evlerin satılık ilanlarıyla yer alması ve yeni yapıların geleneksel mimariye uygun olmaması endişe yaratıyor.
Emlak piyasasında yaşanan hareketlilik, Safranbolu’nun özgünlüğünü tehdit ediyor. Konakların bakım ve restorasyon maliyetlerinin yüksek olması, ev sahiplerini satışa yönlendiriyor. Bu durum, emlak piyasasında hareketlilik sağlarken, aynı zamanda bölgenin mimari bütünlüğüne zarar verme riski taşıyor. Çarşı ve Bağlar bölgelerindeki evlerin satılık ilanlarında yer alması ise bazı endişeleri açığa çıkarıyor. Çünkü o sokaktaki evlerin birçoğu artık kaderine terk edildi.
Emlak sektörünün önde gelen isimleri, Safranbolu’nun mimari kimliğinin korunması gerektiğine vurgu yapıyor. Karabük’te Emlakçı Hakan Ayhan şu değerlendirmeyi yaptı:
-“Bölgedeki restorasyon çalışmaları ve emlak hareketliliği, geleneksel mimarinin sürekliliğini tehdit ediyor”
Ayhan: "Safranbolu’da özellikle tarihi konakların restorasyonu ile satışı artarken, yeni yapıların geleneksel Türk evi mimarisine uygun yapılmaması ise endişe yaratıyor. Miras yoluyla hissedarlar arttıkça, bazı evlerin önünde satılık ilanı yazılarının daha da çoğaldığını görüyoruz. Ancak, bölgenin kimliğine uygun olmayan projeler, turizm açısından olumsuz etkiler yaratabilir. Bu nedenle, hem alıcılar hem de satıcılar çok daha bilinçli olmalı, restorasyon ve inşaatlarda geleneksel mimarinin esas alınması gerekiyor." dedi.
Safranbolu’da tarihi konaklarda satılık yazısının artmasıyla birlikte, hem turizm destinasyonunu hem de mahalle sakinlerini olumsuz etkilediği görülüyor. Safranbolu’nun özgün mimari yapısının korunmasının önemine vurgu yapan, Emlakçı Ayhan ile yapılan görüşmede, bölgedeki satış trendleri ve mimari uyum konuları detaylandırıldı.
Ayhan sözlerine şöyle devam etti:
"Ünlü sanatçı Hakan Peker’in restore ettiği ev gibi, bölgedeki tarihi konakların aslına uygun restore edilmesi, hem bölgenin kültürel değerlerinin korunması hem de turizm gelirlerinin artması açısından büyük önem taşıyor. Ama herkes bu duyarlılıkta olmayabiliyor ya da duyarlı oluyor ancak maddi açıdan imkanı sınırlı kalıyor. Bu konuda tarihi bir evin satışında, aslına uygun yenilenmesi şartı konularak, bununda en geç 1 yıl gibi bir sürede yapılması gerekebilir. İtalya’da bugün 1 Euro’ya ev alıyorsunuz deniliyor ama aslına uygun yenilenmeyi şart koşuyor. Burada bu uygulamaları ancak bilinçli alıcılar üstleniyor. Evlerde yaşam olmadıkça satın alınmasının bir manası da kalmıyor. Sit alanındaki evi koruma altında değilse villa tarzı geniş balkonlu, garaj kapılı ve özgün duvarların yıkıldığı modern yapılar yapılıyor, bu yapılar geleneksel yapıya uygun olmadığında, bölgenin bütünlüğüne ve özgünlüğüne zarar veriyor."
Emlakçıların, Safranbolu’nun kent dokusunun korunması adına, yerel yönetimler ve inşaat sektörü ile birlikte hareket etmesi gerektiğine dikkat çeken Ayhan, ayrıca bölgedeki emlak piyasasının sürdürülebilirliği için, restorasyon ve yeni yapımların geleneksel mimariye uygun olarak yapılması gerektiğine işaret ediyor.
Safranbolu’da, tarihi mirasın korunması ve ekonomiye katkı sağlayacak doğru adımların atılması, bölgenin geleceği açısından büyük önem taşıyor. Gelişmeleri yakından takip edecek bağımsız bir denetim mekanizmasının, bölgenin turizm ve emlak piyasasının, kültürel miras değerleri çerçevesinde şekillenmesinde rol alması bekleniyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.