blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
29 Ağustos, 2024 12:00 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum: 0

Doğu Karadeniz’de denizden sonra karada da petrol umudu

Daha önce Rize’nin Çayeli açıklarındaki petrol sızıntısına dikkat çeken Gümüşhane Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nafiz Maden, Bayburt’ta petrol varlığına yönelik yaptıkları çalışmalarda yeni bulgulara ulaştıklarını belirterek alınan numunelerin incelemeye gönderileceğini ve bölgenin petrol açısından ümit vadettiğini söyledi.
Bayburt’un Uluçayır ve Kurbanpınarı köylerine yakın bölgelerde yapılan petrol varlığına yönelik çalışmalarda alınan numuneler incelenmek üzere Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Araştırma Merkezi’ne gönderilecek. Cumhuriyet döneminde bölgede petrol sızıntılarına yönelik ihbarlar olduğu ve bu bölgelerde ilerleyen yıllarda yapılan çalışmaların yetersiz olduğunu belirten Gümüşhane Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nafiz Maden, bölgede geçen yıllarda yaptıkları çalışmaları genişleterek sızıntı olan alanlardan numune aldıklarını dile getirdi. Bayburt’un petrol varlığı açısından ümit vadettiğinin altını çizen Prof. Dr. Maden, yapılan incelemeler ve gelecekte yapılacak çalışmalarla birlikte bölgedeki petrol varlığının ortaya çıkarılması gerektiğini dile getirdi.

“Petrol sızıntıları incelenmeli”
Bayburt bölgesinin petrol varlığını bilimsel olarak ortaya koymak için çalışmalarının sürdüğünü açıklayan Prof. Dr. Nafiz Maden, “Geçtiğimiz 2023 yılı Temmuz-Ağustos aylarında Bayburt ile Orta Çimağıl bölgesinde yaptığımız yüzey araştırma çalışmaları sonucunda bir noktada eskiden bile bilinen bir petrol sızıntısı vardı. Bununla ilgili bir çalışma yaptık. Bahsedilen bölgelerle ilgili olarak yaklaşık 10 tane büyüklü küçüklü sızıntıların olduğunu hem koordinat olarak hem de resimleyerek belgeledik. Ardından yine bölgeyle ilgili olarak bize bilgiler geldi, ihbarlar geldi. Bizim yöremizde de Bayburt’ta başka bir sahada petrol sızıntısıyla ilgili ihbarlar geldi ve bu bölgelerden de örnek aldık. Bayburt merkeze bağlı Uluçayır ile Kurbanpınarı köyleri arasındaki bir bölgede petrol sızıntılarıyla ilgili yeri tespit ettik ve bu bölgelerden de örnekler aldık. O bölgenin koordinat bilgisini ve fotoğraflarıyla birlikte belgeledik. Bu aldığımız petrol sızıntıları örneklerini önümüzdeki günlerde yine Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Araştırma Merkezi’ne göndererek bunların tahlilini yapacağız. Bu su numunesi içerisindeki petrol sızıntısının doğal kaynakları olup olmadığıyla ilgili olarak veya bunun kalitesiyle ilgili olarak analizler yapmaya çalışacağız. Hatta bizim Bayburt’taki petrol potansiyelinin belirlenmesine yönelik olarak kurduğumuz bir ekiple burayı projelendirdik. Bu proje şu anda değerlendirme aşamasında ileriki günlerde bu kabul edilirse projemiz Bayburt bölgesinin petrol potansiyelinin ortaya çıkarılmasına, kaynak kaya, rezervuar kaya potansiyeli ortaya çıkarılmasına yönelik olarak çalışmamızı daha bilimsel olarak ortaya koymaya çalışacağız. Ancak bize yöre insanlarının verdiği bilgiler bu bilimsel çalışmalarımızda kaynaklık ediyor. Dolayısıyla yaptığımız çalışmalar neticesinde bu bölgenin petrol açısından ümitli bir saha olduğunu gösteriyor” dedi.

“Cumhuriyet öncesi inceleme yapan Ruslar Bakü petrollerine eşdeğer olduğunu değerlendirmiş”
Erzincan’da da Cumhuriyet ve öncesinde yapılan çalışmalarda önemli bulgular elde edildiğini söyleyen Prof. Dr. Nafiz Maden, “Ayrıca yine geçmişe yönelik yapılan literatür çalışmaları neticesinde Bayburt bölgesinde Cumhuriyet’in kuruluşundan itibaren yapılan ihbarlar değerlendirilerek Cevat Eyüp Taşman’ın ilk MTA Petrol Şubesi müdürü ve ekibiyle birlikte geldiği ve bu bölgelerden örnekler toplayarak bu sızıntıları belgelendirdiği ve buna yönelik olarak bu bölgede petrolün olabileceği hatta buradan Bayburt’tan Erzincan’a geçerek buradaki bugünkü Balıklı ve Üzümlü köylerindeki petrol sızıntılarını da ortaya koymuşlardı. Hatta Erzincan’daki petrol sızıntılarının daha kaliteli olduğu değerlendirilmiştir. Yine Cumhuriyet öncesi Rus mütehassısları bu bölgeye gelmiş ve bu petrollerin Bakü petrollerine eşdeğer olduğuna yönelik değerlendirmeler yapmış. Dolayısıyla Erzincan ve Bayburt’un sınır olduğu düşünülürse, biz buralarda petrol olabileceğini düşünüyoruz. Cumhuriyet döneminde bu bölgede hem Erzincan’da hem de Bayburt’ta petrole yönelik herhangi bir çalışma, sismik araştırma yapıldığını da biz göremedik. Bununla ilgili olarak ileriki yıllarda veya ileriki günlerde, ileriki aylarda Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın bu bölgede petrole yönelik bir çalışma yapmasını beklemekteyiz. Bizim yapacağımız bilimsel araştırma projesi de buna kaynaklık edecektir” diye konuştu.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
20 Kasım, 2025 11:21 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

KBÜ’de Sağlık Yönetiminde İnsan Kaynağı Planlaması Ele Alındı

Karabük Üniversitesi (KBÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi tarafından "Sağlık Hizmetlerinde İnsan Kaynaklarının Planlanması" konulu seminer düzenlendi.

Karabük Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen seminerde, sağlık hizmetlerinde insan kaynaklarının planlanması; alanın profesyonelleri tarafından personel yönetimi, idari işleyiş ve görev dağılımı çerçevesinde değerlendirildi.

15 Temmuz Şehitler Konferans Salonu'nda düzenlenen etkinliğe; Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Müslüm Kuzu, Fakülte Dekan Yardımcısı ve Hemşirelik Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Güngör, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı. Seminerde konuşmacı olarak, Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Erkan Doğan ile Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Müyesser Demir yer aldı.

Açılış konuşmasında Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Güngör, sağlık kurumlarında insan kaynağı planlamasının kritik bir yönetsel sorumluluk olduğunu belirterek, "Kamu sağlık hizmetlerinde talepler ile mevcut kaynakları uyumlu hale getirmek yöneticiler açısından kritik bir sorumluluk. Bugün bu sürecin sahadaki uygulamalarını yöneticilerimizden dinleyeceğiz" dedi.

Açılış konuşmasını yapan Fakülte Dekan Yardımcısı ve Hemşirelik Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Güngör, sağlık kurumlarında insan kaynağı planlamasının önemine değindi. Güngör, "Kamu sağlık hizmetlerinde talepler ile mevcut kaynakları uyumlu hale getirmek yöneticiler açısından kritik bir sorumluluk. Bugün bu sürecin sahadaki karşılığını yöneticilerimizden dinleyeceğiz" ifadelerini kullandı.
Seminerde sunum yapan Başhekim Doç. Dr. Erkan Doğan, sağlık hizmetinin 7 gün 24 saat kesintisiz sürdüğünü vurgulayarak yöneticilerin çok boyutlu bir sorumluluk üstlendiğini ifade etti. Doğan, ekip çalışmasının, adaletin ve vicdanın sağlık yönetiminin temelini oluşturduğunu vurguladı.
Doğan, ayrıca sağlık hizmetinin kesintisiz yapısına dikkat çekerek, "Sağlıkta tatil yok. Burada sadece üç tane saç ayağı var; hekim, sağlık hizmetleri ve diğer alt birimler. Bu süreçte hakkaniyet, adalet ve vicdan çok önemli. Çalışanın hakkının yanında hastanın ve kamunun hakkını da korumak zorundasınız" diye konuştu.

Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Müyesser Demir ise sunumunda özellikle hastanenin fizikî yapısı ve işleyişiyle ilgili bilgiler aktardı. Hastanenin çok geniş bir alana yayılan modern bir sağlık kompleksi olduğunu belirten Demir, yapının büyüklüğü ve 7 gün 24 saat hizmet sürdürülebilirliği göz önünde bulundurulduğunda insan kaynaklarının doğru planlanmasının kritik önem taşıdığını söyledi. Demir ayrıca, "Sağlık hizmeti durmaz; bu nedenle doğru personel planlaması hayati bir gereklilik" dedi.

Programda ayrıca yeni mezun hemşirelerin saha adaptasyonu, birimlerdeki iş yükü, acil servis ve yoğun bakım gibi kritik alanlarda görev almanın sorumlulukları da ele alındı. Konuşmacılar, mesleğin zorluklarının yanı sıra insan hayatına dokunan yönünün güçlü bir motivasyon kaynağı olduğunu dile getirdi.

Bizi sosyal medyadan takip edin