Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

DENİZ BİTTİ

Köşe Yazıları Yayın: 28.07.2023 10:15
DENİZ BİTTİ

Kaptanı ölen gemiye Temel’i kaptan yaparlar. Temel, bir iki gün iyi idare eder… Ama, bir gün gemiyi karaya oturtur. Sorarlar, “Ne ettin ? Gemiyi karaya oturttun.” Temel’in savunması kitaplara girecek kadar önemlidir.

“Ben bir şey etmedim, deniz bitti!”

Son günlerin tartışılan konusu 7500 lira maaş alan emeklilere “0” zam verilmesi, tam da denizin bittiğinin bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor. Yine, denizin bittiği önceki dönemlerde de bir “Varlık Fonu” hikayesi uydurulmuştu. Kullanılması zorunlu insafsızca yapılan zamlar da aynı doğrultuda değerlendirilebilir.

Bazı ürünlerde ÖTV ve KDV’nin artırılması , bir şeyler olduğunu göstermiyor mu?

Gerçekten deniz bitiyor mu?

 

Ya da deniz bitti de haberimiz mi yok?

Bir zamanlar,  “Tulumbada su bitti, su koymak lazım” demişti bir büyüğümüz.

Deniz’in bitmesiyle suyun bitmesi aynı anlama mı gelmektedir?

Tulumbada su bittiyse, durumumuz nedir?

Biz de mi bittik yoksa?

Ulusal Varlık Fonu denilen fonu yönetecek olan Yiğit Bulut bu işten çok anlayan birisi midir? Yoksa, yandaş olduğu için mi oraya getirilmiştir?

Bazı kurum ve kuruluşlarla değerli arsaların Kanun Hükmündeki Kararname ile fona aktarılmasının anlamı nedir? Olağan bir uygulama mıdır? Yoksa bir çapanoğlu mu vardır?

Bu fona aktarılan kurum ve kuruluşların denetimi yapılabilecek midir?

Daha önce kurulan ve yüze göze bulaştırılan fonlardan bu fonun farkı nedir?

 

İş adamlarımız ya da iş yeri sahiplerimiz Cumhurbaşkanımızın çağrısına uyarak işçi alımı yapacaklar mıdır?  Her iş yerine bir işçi alınınca ülkemizin üretimi artacak mıdır?

Kişi başına düşen milli gelir ne kadar yükselecektir?

Genellikle ihracatlarından dolayı bütçe fazlalığına sahip olan ülkelerin kurduğu bu fonlar varlık fonu olarak görülürken, cari açık veren ülkemizdeki adı yokluk fonu mu olacaktır?

Bu konuda en iyi konuşacaklar elbette ekonomistlerdir. Ancak, ekonomistlerin büyük çoğunluğunun görüşü, bu uygulamanın doğru bir uygulama olmadığı şeklindedir. Bu uygulamanın devleti borçlu göstermeden borçlanmayı sağlayacak bir yöntem olduğu belirtilmektedir. Bir yandan da yeni özelleştirmelerin kapısını açacağı bildirilmektedir.

Bu fona aktarılan kurum ve kuruluşların teminat gösterilerek yeni borçlanmaya gidilmesi iyi bir şey midir?

Ya da sata sata bitirilemeyen Cumhuriyet kazanımlarının geride kalanlarının özelleştirilmesi “deniz” i biraz daha ileriye mi itecektir?

“Deniz bitti” demek için biraz daha zaman mı kazandıracaktır?

Ya da, bir yerlerden su getirip tulumbaya dökmemizi mi sağlayacaktır? Bu da yeni borçlanmalar mı olacaktır?

Taşıma suyla tulumba su verir duruma gelebilecek midir?

Rize’de denizi taşla toprakla doldurmaktan vazgeçip, denizden kazandığımızı tekrar denize mi verdirecektir?

Denetimden uzak sınırsız sorumsuzluk ve sınırsız yetkilerle bu işin başına getirenlerin deneyimleri nelerdir? Nerelerde deneyim sahibi olmuşlardır?  Bilgili, birikimli, donanımlı ve liyakatli midirler? Bir yanlış yaptıklarında telafi yoluna nasıl gidilecektir?

Ya da bu iş daha önce yapılan özelleştirmelerdeki adam kayırmaların benzerlerini mi yaşatacaklardır bu necip millete?

Yiğit Bulut denilen kişi adı gibi yiğit midir? Yoksa, yiğitlik rolü mü yapmaktadır? Türkiye’nin onca değerli ekonomistti dururken Yiğit nereden bulunmuştur?

Bürokrasinin vesayetini kıracağız diyen anlayış yeni bir bürokrasi yaratmaktadır. Bu bürokrasi de yağlı bağlı bir bürokrasi olacaktır? Yani, bal tutan parmağını yalayacaktır?

Böylesine devasa bir kuruluşun başına getirenler nasıl bir kadro kuracaklardır?

KİT’lerden şikâyet edenler düzelteceklerine daha berbat KİT’leri neden oluştururlar?

Necip halkımızın son seçimde verdiği karar, denizi biraz daha bitirecek gibi görülüyor. Körfez ülkelerinde para peşinde dolaşmak da durumun vahametini gösteriyor.   Ballı maaşlar, ihale kıyakları , her tarafı güllük gülistanlık gösterme de işin başka tarafı. Çünkü, “bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete“.

 

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Yangın evlere sıçramadan söndürüldü

Gündem Yayın: 07.09.2024 04:52
İhlas Haber Ajansı

Düzce’nin fındık tarlasında meydana gelen anız yangını, Düzce Belediyesi İtfaiye ekipleri tarafından çevredeki evlere sıçramadan söndürüldü.

Düzce Kuzey Çevre yolu Muncurlu Köyü mevkiinde fındık ağaçları bulunan arazide bilinmeyen bir sebeple yangın meydana geldi. Vatandaşların ihbarı üzerine bölgeye Düzce Belediyesi itfaiye ekipleri yönlendirildi. Kısa sürede olay yerine ulaşan ekipler, yangına müdahale etti. Yerleşim yerine yakın konumdaki fındıklık yangını çevredeki konutlara ve diğer yapılara sıçramadan kontrol altına alınarak söndürüldü. Yangında yaklaşık 8 dönüm büyüklüğündeki fındık arazisi zarar gördü.

İtfaiyeden vatandaşlara uyarı

Düzce Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü, anız yangınları konusunda vatandaşları uyararak, “Anız yangınları topraktaki organik maddeleri yok ederek toprağın verimini düşürmektedir. Sonbahar aylarında otların kurumasına bağlı olarak yangın riski artmakta olup, bu nedenle yangına sebebiyet verecek şekilde tarım ve orman alanlarında ateş yakılmaması, cam şişe ve izmarit atılmaması büyük önem arz etmektedir. Vatandaşlarımızı bu konuda daha duyarlı olmaya davet ediyoruz” denildi.

Nöbetçi Eczaneler

Gülşen Eczanesi
Gülşen Eczanesi
Adres

Candaroğlu Mahallesi, Hastane Caddesi, No:7 Karabük-Eflani

Telefon

(370) 461-2331

Mutlu Eczanesi
Mutlu Eczanesi
Adres

Orta Sokak No:7/B Eskipazar / Karabük

Telefon

(370) 818-1124

Asuman Eczanesi
Asuman Eczanesi
Adres

Fevzi Fırat Caddesi, No:51/A Merkez / Karabük

Telefon

(370) 413-1373

Beşbinevler Eczanesi
Beşbinevler Eczanesi
Adres

Beşbinevler 75. Yıl Mahallesi, 70. Sokak No:39 Merkez / Karabük

Telefon

(370) 433-1527

Dilek Eczanesi
Dilek Eczanesi
Adres

Esentepe Mahallesi, İncekaya Caddesi, Sultan Çayırı Evleri No:78/B Safranbolu / Karabük

Telefon

(370) 712-5434

Gökçe Eczanesi
Gökçe Eczanesi
Adres

İnönü Caddesi No:2 Yenice / Karabük

Telefon

(370) 766-4455