Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası
29 Nisan, 2020 12:33

Değirmenci’den 1 Mayıs İşçi Bayramı açıklaması

A+ A-

Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve Özçelik-İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci, “Bu yılki 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününde belki meydanların boynu bükük kalacak, belki geçtiğimiz yıllardaki gibi emekçi kardeşlerimizle omuz omuza meydanları dolduramayacağız ama coşkumuz, heyecanımız, emekçilerimiz ve milletimiz adına gelecek güzel günlerin umuduyla her zamankinden fazla olacaktır” dedi. Hak-İş’in öncülüğünde Özçelik-İş Sendikası ve diğer Hak-İş’e bağlı sendikalarla birlikte her yıl belirlenen bir ilin meydanında 1 Mayıs coşkusunu yaşadıklarını anımsatan Değirmenci, “1 Mayıs’ın dünyada ve ülkemizde devam eden salgına denk gelmesi, bu nedenle o tarihte büyükşehirlerde sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş olması ve sosyal mesafe kuralının halen önemini devam ettirmesi, içimizde bir burukluğa neden olmuştur. Fakat yaşadığımız tüm olumsuzluklara rağmen ülkemizin kalkınmasına, büyüyüp gelişmesine çok büyük katkı veren işçilerin bu burukluğu derinden hissetmemeleri için elimizden geleni yapacağız. Ailesinin rızkı için salgın döneminde bile ekmek teknesine, fabrikadaki tezgahına dört elle sarılmaya devam eden emekçilerin bu 1 Mayıs’ta da sesi olacağız” diye açıklamada bulundu. Sokağa çıkma yasağı nedeniyle 1 Mayıs’tan bir gün önce 81 ilde valiliklerce belirlenecek alanlarda, temsili düzeyde katılımcıyla Hak-İş olarak 1 Mayıs bildirisinin okunacağını belirten Değirmenci, “Böylelikle ülkemizdeki emekçilerin sosyal ve ekonomik şartlarının daha da iyileştirilmesi için taleplerimizi, beklentilerimiz ve önerilerimizi dile getireceğiz” dedi. “ÇALIŞMA HAYATININ SORUNLARINI DİLE GETİRECEĞİZ” 1 Mayıs’ta hem okunacak bildirilerle hem de tüm dijital ortamlarda çalışma hayatının ve sendikal yaşamın sorunlarına ve çözüm önerilerine dikkat çekeceklerini ifade eden Genel Başkan Değirmenci, “Kısa Çalışma Ödeneğinden yararlanma koşullarının daha da esnetilmesinden ücretsiz izin uygulamasının istismar edilmemesine, iş yerlerinde iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin daha da yaygınlaştırılmasından, vergi adaletsizliklerinin giderilmesine, ücretlerdeki yüksek vergi dilimlerinin düşürülmesinden asgari ücretin insan onuruna yakışır olmasına, sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılmasından tüm emekçilerimiz için daha fazla iş güvencesine kadar daha birçok başlıkta taleplerimizi dile getireceğiz. Bu vesileyle gelecek yıl meydanlarda buluşmak ümidiyle tüm emekçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü kutluyorum” ifadelerini kullandı.

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

24 Kasım, 2024 13:38

AMAN DİKKAT HEPİMİZİN BAŞINA GELEBİLİR!

AMAN DİKKAT HEPİMİZİN BAŞINA GELEBİLİR!
A+ A-

Mevcut Anayasamızın 26. maddesinin 1. fıkrasına göre; “Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar."
Ama…, ama'sı var tabii, O kadar basit değil!
Sadece bu maddeye güvenerek, öyle rahat rahat düşünce ve kanaatlerinizi açıklayamazsınız. Başınız büyük derde girebilir. Düşünce ve kanaatleri açıklamanın sınırları Anayasada ve TCK da başka maddelerle belirlenmiştir.
Mesela, düşünce ve ifade özgürlüğüm var diye bir başkasına hakaret edemezsiniz, maddi yada manevi zarar verecek şekilde yazamaz ve konuşamazsınız. Halka, kamu düzenine ve ülkeye zarar verecek ifadelerde bulunamazsınız.
Yasalar buna müsaade etmez.
Sizin özgürlüğünüzün de bir sınırı var. O sınır, başkalarının özgürlüğünün başladığı yere kadardır.

Örnek vermek gerekirse, MADDE 217/A - (1) Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.
5237 sayılı TCK'nın 216. maddesinde ise; halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçu kamu barışına karşı suçlar bölümünde düzenlenmiştir. Bu maddede; "halkı kin ve düşmanlığa tahrik, halkın bir kesimini aşağılama ve dini değerleri aşağılama" olarak 3 farklı suç tipi düzenlenmiştir.

Anayasanın sadece 26.maddesine güvenerek, diğer maddeleri ve TCK daki suç düzenlemelerini göz ardı ederek düşünce ve ifade özgürlüğünüzü öyle rahat rahat kullanamazsınız.

Bakınız tek başına Anayasadaki 25. maddeden de güç almaya kalkar ve TCK nın 216'ıncı maddesine aykırı bir açıklama yaparsanız başınıza iş alırsınız..
NEYDİ MADDE 25- Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz. Ne güzel değil mi? Son derece açık ve net. Tıpkı 26. Madde gibi. Tıpkı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 10. Maddesi gibi.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 10. maddesinde yer alan “İfade Özgürlüğü”, 1982 Anayasası'nda “Düşünce ve Kanaat Özgürlüğü”, “Düşünceyi Açıklama ve Yayma Özgürlüğü”, “Bilim ve Sanat Özgürlüğü” ve “Basın Özgürlüğü” alt başlıkları altında ve Anayasa'nın 25 ile 32. maddeleri arasında düzenlenmiştir.
Elbetteki bu düzenlemelere istinaden Türk Ceza Kanunu maddeleri de düzenlenmiş.

CMK madde 100/4
"Sadece adlî para cezasını gerektiren suçlarda veya vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenenler hariç olmak üzere hapis cezasının üst sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemez."
Kaçma ve delil karartma şüphesi yoksa da bu tür suçlarda tutuklama olmaz.

Yasalar farklı farklı yorumlanmayacak kadar açık ve nettir. Savcılık iddianamesi ile sanık avukatlarının savunmasının; yasa üzerinden bakıldığında, tamamen zıt olduğunu görüyoruz. Bunu anlamakta zorlanıyorum.
Avukat şu, şu gerekçelerle tutuklu yargılanamaz derken, savcılık başka bir bakış açısıyla tutuklayabiliyor. Kim haklı kim haksız ? Buna karar verecek kadar hukuk bilgim yok. Hukuk bilenlerin sustuğu bir ülkede benden bu kadar.

Bir olaya tepki göstermek amacıyla, düşünce ve kanaatlerinizi yazılı yada sözlü ifade ederken bunlara dikkat etmeniz gerekir. Hele ki isim yapmış, toplum tarafından tanınmış biri iseniz buna çok daha fazla dikkat etmelisiniz.
Ne kadar iyi niyetli olsanız bile farkında olmadan yasalara aykırı davranabilisiniz.
Toplumu yanıltıcı ve toplumda infiale neden olabilecek bir açıklamada bulundunuz diye tutuklanabilirsiniz.

Demokrasimizin belli bir olgunluğa ulaşmasına daha uzun yıllar var.
Zordur bu ülkede aydın olmak, sanatçı olmak, kanaat önderi olmak, gazeteci olmak…
Nasuh'un başına gelen herkesin başına gelebilir.
Aman dikkat !

İlyas Erbay

blankNöbetçi Eczaneler

Gülşen Eczanesi
Gülşen Eczanesi
Adres

Candaroğlu Mahallesi, Hastane Caddesi, No:7 Karabük-Eflani

Telefon

(370) 461-2331

Eskipazar Eczanesi
Eskipazar Eczanesi
Adres

Merkez Mahallesi, Cami Caddesi, No:16 Eskipazar / Karabük

Telefon

(370) 818-3737

100. Yıl Eczanesi
100. Yıl Eczanesi
Adres

100.Yıl Mahallesi 1003 Caddesi, No:26-28/a Karabük

Telefon

(370) 433-4400

Ülkü Eczanesi
Ülkü Eczanesi
Adres

Şirinevler Mahallesi, Mehmet Akif Caddesi, No:1 Merkez / Karabük

Telefon

(370) 415-1350

Ateş Eczanesi
Ateş Eczanesi
Adres

Atatürk Mahallesi, Kaya Erdem Caddesi, No:33/B Safranbolu / Karabük

Telefon

(370) 725-1113

Gökçe Eczanesi
Gökçe Eczanesi
Adres

İnönü Caddesi No:2 Yenice / Karabük

Telefon

(370) 766-4455