Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Çöl tozları Samsun’un havasını bozdu: Türkiye’deki en kirli hava

Dünya Yayın: 28.04.2024 20:00
İhlas Haber Ajansı

Çöl tozlarının etkili olduğu Samsun, hafta sonuna Türkiye’nin ‘en sağlıksız’ havası ile başladı. Bakanlık tarafından yapılan uyarıda “Hassas gruplar ciddi sağlık sorunları yaşayabilir. Genel halkın bazı sağlık etkileri yaşaması muhtemeldir” ifadeleri yer aldı.

Ortalama 2 bin 500 kilometre uzaklıktaki Kuzey Afrika’dan gelen çöl tozları, Karadeniz’in en gözde şehri Samsun’da hayatı olumsuz etkiledi. Sis gibi şehrin üzerine çöken toz bulutu, dün akşam saatlerinde etkili olan yağmurla yere düştü. Kapalı ve puslu bir havayla hafta sonuna uyanan Samsunlulara, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Ulusal Hava Kalitesi İzleme Ağı web sayfasında ’sağlıksız hava’ uyarısı yapıldı.

“Hava kalitesi sağlıksız, hassas gruplar ciddi sağlık sorunları yaşayabilir”

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Ulusal Hava Kalitesi İzleme Ağı (UHKİA) verilerinde Samsun’un İlkadım ilçesinde hava kalitesi ‘hassas’ durumdan ‘sağlıksız’ seviyeye yükseldi. Hava kirliliğinin 157 hava kalitesi indeksine yükseldiği duyurulan Samsun’da UHKİA’dan tarafından “Hassas gruplar ciddi sağlık sorunları yaşayabilir. Genel halkın bazı sağlık etkileri yaşaması muhtemeldir” uyarısı yapıldı.

Ulusal Hava Kalitesi İzleme Ağı verilerine göre Samsun’daki hava kalitesinin son 1 hafta ‘iyi’den, ‘orta’, ‘hassas’ ve ‘sağlıksız’a doğru yükseldiği görüldü. Öte yandan Bafra, Canik ve Tekkeköy ilçelerinin hava kalitesi de ’hassas’ seviyede olduğu sayfada yer aldı.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

’Bebeğinizle doğru iletişimle bağ kurabilirsiniz’

Sağlık Yayın: 13.05.2024 20:48
İhlas Haber Ajansı

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Nazlı Karakullukcu Çebi, “Anne ve bebeğin güvenli olarak bağlanmasının, çocukların gelecek dönemlerindeki ruh hallerinin şekillenmesinde büyük etkisi vardır” dedi.

Liv Hospital Samsun’dan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzm. Dr. Nazlı Karakullukcu Çebi, anne ve bebek bağlanması sürecindeki öneme dikkat çekti. Bebeğin kendisini güvende hissetmesi gerektiğini ifade eden Uzm. Dr. Nazlı Karakullukcu Çebi, “Bu eşsiz özellikleri bir araya getirerek bebeğinizde güven, tanıma ve rahatlık duygusu oluşturabilirsiniz. Bebeğiniz konuşabilecek döneme geldiğinde bile sözsüz iletişimi, güvenli bir bağ oluşturmak ve sürdürmek için etkili bir yol olarak görebilirsiniz” diye konuştu.

“Yüz, kelime söylemeden sayısız duyguyu ifade eder”

Yüzün, bir kelime dahi söylemeden sayısız duyguyu ifade edebileceğinin altını çizen Uzm. Dr. Çebi, “Bebeğinizle iletişim kurduğunuzda ifadeniz sakin ve özenli ise o kendini güvende hissedecektir. Fakat yüzünüzde sıkıntılı, kızgın, endişeli, üzgün, korkulu veya dikkat dağıtıcı bir durum varsa bebeğiniz bu olumsuz duyguları alır, stresli ve güvensiz hisseder. Ses tonunuz, meşgul olan bir ses tonu ile hassasiyet, ilgi ve anlayış taşıyan bir ton arasındaki farkı anlayabilir. Bebeğinizi yıkamanız, taşımanız, sıcak bir kucaklama, güven verici hafif bir dokunuş bebeğinize çok fazla duygu aktarabilir. Güvenli bir şekilde bağlanan bebeklerin, çocukluğun ileriki aşamalarında daha empatiye açık olduğu gözlemlenebilir. Ayrıca bu çocuklar kararsız veya güvensiz bağlanma stilleri olan çocuklardan daha az yıkıcı, agresif ve daha olgun olabilir” bilgilerini verdi.

“Mükemmel anne olmanız gerekmiyor”

Bebekle güvenli bir bağ kurmak için mükemmel anne olmak gerekmediğini vurgulayan Uzm. Dr. Çebi, “Ebeveynlerden ayrılabilir, korktuğunda ebeveynlerinin onu rahatlatmasını bekleyebilir. Ebeveynlerin dönüşünü olumlu duygularla karşılar, itme ya da reddetme gibi davranışlar sergilemez. Ebeveynin yokluğunda diğer insanlar tarafından bir ölçüde rahatlatılabilirken ebeveynleri yabancılara tercih ederler” şeklinde konuştu.

“Bağ kuramadım diye ümitsizliğe kapılmayın”

Hiç bir annenin bebeği için günün 24 saatinde dikkatli ve hazır olması beklenemeyeceğini sözlerine ekleyen Uzm. Dr. Çebi, “Hayatın yoğun akışı içerisinde bebeğinizle bağ kuramadığınızı düşünebilirsiniz. Ancak bağ kurmanın bebekliğin ileriki dönemlerinde de mümkün olduğunu unutmayın. Beyin gelişebilen bir yapı olduğu için bu bağı oluşturmak her zaman mümkündür. Bağlanma konusunu çocukluk döneminde de ilişkinizin bir parçası haline getirebilirsiniz. Bebek ihtiyaçlarını gözden kaçırdıysanız veya yanlış yorumladıysanız, onun neye ihtiyacı olduğunu gözlemleyerek güvenli bağlantı sürecini oluşturabilirsiniz. Bu çabalar güveni derinleştirebilir ve size çocuklarınızla daha güçlü bir ilişki kurma şansı verebilir” ifadeleri kullandı.