Karabük İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, kahverengi kokarca böceğine karşı üreticilere uyarıda bulundu.
İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından yürütülen çalışmalar kapsamında Teknik personeller nezaretinde ''Kahverengi kokarca böceği (Halyomorpha halys) tanımı, yayılışı ve zararlısı'' hakkında Ziraat Odası Başkanlığına, Muhtarlıklara ve Çiftçilere broşür dağıtılarak uyarıda bulunuldu.
Tarım ve Orman Müdürlüğünden kahverengi kokarca böceğiyle ilgili yapılan açıklamada, “Kahverengi kokarca böceği (Halyomorpha halys) sokucu emici ağız yapısına sahip bir böcek olup ilk kez Eylül 1998'de Kuzey Amerika'da görülmüştür. Kahverengi kokarcaların larva ve yetişkinleri, 100'den fazla bitki türünde beslenmekte olup; verim ve kalite üzerine çok büyük zararlar meydana getirmektedir. Bir dişi birey bir yaprağın üzerine tek seferde 28 yeşil yumurta bırakabilmekte olup, bir sezonda 3 bin yumurta yumurtlayabildiğinden popülasyonu hızlı bir şekilde artırabilme kabiliyetindedir. Kahverengi kokarca zararlısı günde 30 kilometre uçabildiğinden çok hızlı yer değiştirebilme ve yeni alanlara bulaşma özelliğine sahiptir. Kahverengi kokarcanın beslendiği meyvelerin dış yüzeyinde nekroz alanları veya çukurlu bölgeler oluşturduğu gibi, yapraklarda benekler ortaya çıkabilir. Meyvenin aroma ve tadında acılaşma meydana getirmekte olup pazar değerini olumsuz bir şekilde etkilemektedir. Kahverengi kokarca zararlısı diğer delici ve emici türlere kıyasla sonbaharda evleri, ardiyeleri istila ederek sonbaharda ve kış dönemini yapıların içinde geçirdiğinden sosyal bir böcek özelliği taşımaktadır. Yetişkinler birkaç aydan bir yıla kadar yaşayabilirler. Bina cephesinin içine, alt yüzeylere, pencere ve kapı çerçevelerine, bacalara veya girebilecekleri kadar büyük olan yerlere girerler. Eve girdikten sonra kış uykusu moduna geçer ve kışın geçmesini beklerler. Ülkemizde ilk kez 2017 yılında İstanbul’da gözlenen kahverengi kokarca zararlısı çok hızlı bir yayılım göstererek birçok ile bulaştığı görülmüştür. İl genelinde Tarım ve Orman Bakanlığının koordinatörlüğünde böceğin bulaşması ve yayılmasını takip amacıyla her yıl rutin kontroller yapılmış, 2021 yılında ilk bulaşmaların olduğu gözlemlenmiştir. 2023 yılında ise tuzaklarda yapılan kontrollerde 0-250 ve 250-500 rakımlarda yoğunluğun arttığı görülmüştür” denildi. (Ramazan Öztürk)
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Türk Edebiyatı ve Şiiri Araştırmaları Topluluğu, baharın habercisi Hıdırellez’i klâsik etkinliklerle kutladı. Kutlamalarda yapılan çeşitli oyunlarla öğrenciler eğlenceli vakit geçirdi.
İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi yanında yer alan yeşil alanda gerçekleştirilen kutlamalar, hem eğlenceli hem de kültürel istikametiyle dikkat çekti. Şenlik, OMÜ öğretim üyelerinden Prof. Dr. Bekir Şişman’ın açılış konuşmasıyla başladı. Şişman, konuşmasında Hıdırellez’in kökenine ve kültürel manasına değinerek, "Türkler baharın gelişini iki farklı tarihte kutlamaktadır: Nevruz ve Hıdırellez. Nevruz, İslamiyet öncesine dayanan ve Doğu Türklüğü tarafından kutlanan bir bayramken; Hıdırellez, İslam sonrası devirde Hızır ve İlyas figürleri etrafında gelişen bir inanışla Batı Türklüğünde benimsenmiştir. Bu özel gün, Hızır ile İlyas’ın yeryüzünde buluştuğu gün olarak kabul edilir. Hızır, güç durumda kalanların yardımına koşan, uğradığı yerlere bolluk ve rahmet getiren bir figürdür. ‘Kul bunalmayınca Hızır yetişmez’ kelamı, bu anlayışın halk ortasındaki ifadesidir" dedi.
Kutlamalarda klâsik oyunlar ve etkinlikler ilgiyle karşılandı. Yumurta tokuşturma, halat çekme, ip atlama, çuvalla koşu, kaşıkla yumurta taşıma, yakartop, çömlekten mani çekme üzere pek çok oyunla öğrenciler keyifli vakit geçiridi.
Etkinlik, akademisyenler ve öğrencilerin ağır iştirakiyle, sevinçli ve manalı bir atmosferde sona erdi.