Karabük Postası tarafından
27 Mart, 2017 15:24 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 4dk
Yorum Sayısı: 0

CHP’de Referandum Çalışmaları

  CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Ankara Ayşe Gülsün Bilgehan ve Parti Meclis Üyesi Gamze Taşçıer Referandum çalışmaları kapsamında Karabük’e geldi.  Çakırözer, Bilgehan ve Taşçıer yaptıkları ortak açıklamada; “16 Nisan’da Türkiye'mizde hayırlı bir gün doğacağına inanıyoruz” dediler   CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Ankara Ayşe Gülsün Bilgehan ve Parti Meclis Üyesi Gamze Taşçıer Referandum çalışmaları kapsamında Karabük’e geldi. Parti binasında partililer bir araya gelen Milletvekilleri daha sonra basın toplantısı düzenleyerek referandumda neden HAYIR denilmesi gerektiğini anlattılar. Basın toplantısında ilk konuşmayı Parti Meclis Üyesi Gamze Taşçıer yaptı. Taşçıer yaptığı konuşmada; "16 Nisan'da bir sandık koyacaklar önüme, bu sandık bugüne kadar önümüze konulan sandıklardan çok daha farklı. Çünkü bu seçimin sonucunda bir iktidar belirlemeyeceğiz, bir siyasi partiye oy vermeyeceğiz. 140 yıldır gelenek haline gelen, bizim kültürümüzü temsil eden parlamenter sistem yerine bütün yetkilerin tek bir kişi de toplanıp toplanmayacağını, aslında bir anlamda rejimin değişip değişmeyeceğini oylayacağız. Bugün aslında fiili olarak başkanlık sisteminin ikinci yılındayız aynı zamanda. Peki biz 6 aydır başkanlık sistemini konuşurken bu ülkede neler oluyor hiç dönüp baktık mı? Son iki yıldır işsizlik oranı yüzde 700 oranında arttı. Resmi rakamlarla bilinen sadece 6 milyon işsiz sayımız var. Ekonomik kriz zaten toplumun tüm kesimleri cep iliklerine kadar hissediyor ve ekonomik kriz can yakıyor. Yine aynı şekilde dış politika deseniz en son bir Bulgaristan kalmıştı komşularımızdan kavga etmediğimiz, en sonunda onlarla da ilişkilerimizi kötü duruma sokmayı becerebildik. Terör örgütleri ülkenin her yanında kol geziyor. Askerlerimiz, erlerimiz, gencecik arkadaşlarımız neresi olduğunu bilmediği topraklarda Suriye'de, Elbab'ta maalesef savaşıyorlar. Bu kadar önemli sorun varken bizler maalesef 6 aydır tek bir kişiye yetkileri verip vermeyeceğimizi tartışıyoruz. Bizler milletvekillerimizle, parti yöneticilerimizle tüm Türkiye'yi Anadolu'yu karış karış gezmeye karar verdik. Çünkü maalesef adaletsiz bir seçim dönemiyle karşı karşıyayız. 1 Mart ile 10 Mart arasında Türkiye'de 17 ulusal kanalın yaptığı yayınlarda 53 saat Sayın Cumhurbaşkanını, 83 saat AK Parti'nin propagandasını, sadece 17 saatte Cumhuriyet Halk Partisi'nin çalışmalarını veren ve olağanüstü hal sürecinde yaşanan bir referandum süreci. Dolayısıyla biz parti olarak, sadece parti olarak da değil bir birey olarak, çocuğunun yarınından endişe duyan anneler olarak, babalar olarak, geleceğinden endişe duyan gençler olarak, Türkiye'yi karış karış dolaşarak kendi imkanlarımızla yollara düşüp halkımıza neden 'hayır' demek için yola çıktığımızı anlatmaya karar verdik. Peki biz neden 'hayır' diyoruz. Bu ülkede işsizin, yoksulun, terörün olmaması için 'hayır' diyoruz. Garibanın çocuğu hiç bilmedi topraklarda savaşırken kendi yandaşlarının çocuklarını ömür boyu askerlikten muaf etmek isteyenlere karşı 'hayır' diyoruz. Tek bir kişi sabah uyandığında, 'Bu emekliler çok maaş alıyor yarısını indirdim.' dememesi için 'hayır' diyoruz. Ömür boyu bir kişiye dokunulmazlık verilmesin diye 'hayır' diyoruz. Aslında kısaca biz aydınlık bir Türkiye'nin güzel, barış içinde yaşayacağımız bir Türkiye'nin var olabilmesi için 'hayır' diyoruz ve bu inançla, bu duyguyla 16 Nisan'da bu aydınlık, güzel günlere olan inancımızla Türkiye'mizde hayırlı bir gün doğacağına inanıyoruz” dedi. ÇAKIRÖZER:  “EVET DİYENLERDE HAYIR DİYENLERDE AYNI ÖLÇÜDE MUTEBERDİR, SAYGIYA DEĞERDİR” Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer ise yaptığı açıklamada;  “Öncelikle bu kampanyanın karşılıklı saygı ve hoşgörü yürütülmesi son derece önemli. Evet diyenlerde hayır diyenlerde aynı ölçüde muteberdir, saygıya değerdir. O yüzden 16 Nisan akşamı 17 Nisan sabahı hangi sonuç çıkarsa çıksın biz hayır çıkacağına inanıyoruz. Hangi sonuç çıkarsa çıksın biz kardeşliğimizi, birliğimizi beraberliğimizi pekiştirmemiz gerekiyor. Cumhuriyetimizin daha da güçlenmesi demokrasimizin daha da güçlenmesi ilerlememiz gerekir. Bu kampanyanın o yüzden tüm tarafların karşılıklı saygı sevgiyi hoş görüyü ihmal etmemeleri gerekir. Ayrıştırıcı dil kullanılmamalıdır. Tüm Karabüklüleri sandığa gitmeye davet ediyoruz. Görüşü ne olursa olsun bu vatandaşlık görevini yerine getirmeyi aracılığınızla çağırmak isterim. Bu kararın verilmesinde milletimizin sağduyusuna bizler inanıyoruz. Neden hayır dediğimizi birkaç madde ile anlatmak isterim bunlardan bir tanesi Cumhurbaşkanı her ne kadar anayasada yeminini etse de tarafsızlığını yitirmektedir. Bu bence en önemli hayır dememizin başındadır. İkinci olarak yasama yürütme ve yargı yetkilerinin tamamının tek bir kişinin elinde denetimsiz sorgusuz sualsiz yargılanamaz sorgulanamaz bir biçimde bir araya toplanmasını, vatandaşların bireysel hak ve özgürlüklerini ama ülkemizde kurum ve kuralların işleyişleri açısından son derece yanlış ve sakıncalı olmasından dolayı biz buna hayır diyoruz. Dünyada da örneği olmayan bir sistem rejim değişikliği başkanlık adı altında tanıtılmakta ama böyle bir başkanlık dünyanın hiçbir yerinde bulunmamakta. Başkanlık olan ülkelerde mutlaka başkanın denetlenmesi mekanizmaları bulunmakta ya yargı organı güçlü tutulmakta ya da yasama organı güçlü tutulmakta. Burada ise ayrıntılarıyla konuşabiliriz. Hem yasama seçilecek olan başkanı kontrol altına girmekte hem de yargı bizzat başkan tarafından atanacak isimler tamamen başkanın kontrolü altına girecektir. O yüzden biz tek adama bu kadar yetkiyi vermeyiz diyoruz ve sadece bunu sayın Erdoğan istediği için değil biz kim olursa olsun sayın bahçeli sayın yıldırım hatta kendi genel başkanımız sayın Kılıçdaroğlu dahi istese bu yetkilerin verilmesine karşıyız. Bir kişiye bu kadar yetkinin denetimsiz sorgulanmadan verilmesine karşıyız. Çünkü tek kişinin iki dudağı arasından çıkacak kararları bekliyor olmasını istemediğimiz için hayır diyoruz. Bu sistemi dipsiz bir kuyu olarak görüyoruz” dedi. BİLGEHAN: “KARDEMİR’İN TABİ Kİ BENİM İÇİN ANLAMI ÇOK FARKLI” İsmet İnönü’nün Torunu Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan da yaptığı konuşmada; “Milletvekili kimliğimin yanında İnönü’nün torunu olarak Karabük’e benim için çok anlamlı Karabük’e gelirken hemen girişte koskocaman bir Cumhuriyet eseri Karabük demir çelik fabrikası bugünün Kardemir’ini görüyorsunuz. Kardemir’in tabi ki benim için anlamı çok farklı. Tam 80 yıl önce 3 Nisan’da Karabük Demir ve Çelik Fabrikalarının temelinin atılmasının 80. Yıldönümü. Ne mutlu bana. Ben İnönü’nün bir torunu beş torunundan bir tanesiyim. Ne muhteşem bir eser ki 3 Nisan 1937’de temeli atılıyor o dönemin şartlarında dedemin yaptığı konuşmayı da buldum. O günün şartlarında bugüne dersler veren 1937’den bugüne kadar mesajlar yollayan bir konuşma yapmış dedem. Atatürk bu büyük müessesenin merasimine bizi memnun etti. Burada bizi bir şeyi önemle vurgulamak istiyorum. 1937’de temeli atılan Kardemir’in Atatürk ve ismet İnönü birlikte bu eseri kuruyorlar. Sayın İnönü diyor ki Atatürk bu büyük eserin temelini atmaya bizi görevlendirdi, bizi memnun etti diyor. O zamanlar bile ülkedeki Başbakan ve Cumhurbaşkanı arasındaki güveni sevgiyi görmekteyiz. Uzun bir konuşma yapıyor sayın İsmet İnönü orada bir konuşma yapıyor meclisteki mesai arkadaşları ve sevgili Celal Bayar’ın da büyük desteğini ve yardımını aldık diyor ve ona da teşekkür ediyor. Karabük Demir Çelik Fabrikası böyle bir anlayışla kurulmuş. O zamanlar bile Cumhurbaşkanı ile Başbakan  ve meclisin oldukça uyumlu çalışmaları var. Ben Avrupa konseyinin medya komitesi başkanıyım çok üzülerek ülkenin şu anda dünyada basına uygulanan baskının örneği haline geldiğimizi görüyoruz. Çok üzgünüm. Nasıl anlatacağımızı nasıl açıklayacağımızı bilemiyorum çünkü ben sadece Türkiye’nin temsilcisi değilim 47 ülkenin de temsilcisiyim. İçlerinde en kötü Türkiye var. Eğer basın özgür olmazsa demokrasi yürütmek çok zordur. Bunun için en önemli baskının basın üzerinde olduğuna inanıyorum. Bizim konuşmalarımızı bile engelliyorlar birkaç tane bilinen örnek var ama herkes bunu yaşıyor. Buna rağmen buradaki arkadaşlarımızla beraber bunları aşmaya çalışıyoruz bu bir parti propagandası değil herkes 18 maddeyi iyi anlatmaya çalışıyor. Bu 18 maddenin içindeki tehlikeleri anlatmaya çalışıyor” dedi.  

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
28 Temmuz, 2025 16:55 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Yangından etkilenen köyde yeniden yaşam alanları kuruluyor

Karabük Valisi Mustafa Yavuz, yangında zarar gören vatandaşların barınma ihtiyacının karşılanması amacıyla konteynerlerin kurulumunun sürdüğünü belirterek, "Vatandaşlarımızı inşallah en geç yarın sabah yaşam alanlarına kavuşturmuş olacağız" dedi.
Vali Yavuz, orman yangınından en çok etkilenen yerlerden biri olan Kamış köyü Merkez Mahallesi'nde yürütülen çalışmaları yerinde inceledi. Bölgede AFAD başta olmak üzere tüm kurumların koordineli bir şekilde görev yaptığını belirten Yavuz, "Yangında zarar görenlerin, olumsuz durumların ortadan kaldırılmasıyla ilgili devletimizin tüm kurumlarıyla birlikte bu çalışmayı yürütüyoruz" diye konuştu.
Kamış köyünde 3 vatandaşın konteyner talebinde bulunduğunu aktaran Yavuz, AFAD Başkanlığı ve İçişleri Bakanlığı'nın talimatıyla bu taleplerin hızlı şekilde karşılandığını ve konteynerlerin yerine yerleştirildiğini kaydetti.

"Yarın sabah yaşam alanlarını oluşturmuş olacağız"
Enerji altyapısının onarılması için çalışmaların sürdüğünü kaydeden Vali Yavuz, şunları söyledi:
"Şu anda özellikle bu yangından zarar gören köylerimizin enerji altyapısı çalışılıyor. İnşallah bir iki gün içerisinde onu da halledip, hatta belki de bugün akşam elektrikleri vereceğiz. Diğer taraftan su ve yollarla ilgili çalışmalar devam ediyor. Konteynerlerimizin suyunu bağlayacağız. Vatandaşlarımızı inşallah en geç yarın sabah burada yaşam alanlarına kavuşturmuş olacağız. Devletimizin görevi buradaki hayatı normalleştirmek, buradaki yaraları sarmak. Devletimiz milletimizin emrindedir. Tüm kurumlarıyla birlikte ilk dakikadan bu saate kadar sahadayız."
Yangınla mücadele sürerken bir yandan da hayatı normalleştirme çalışmalarının eş zamanlı yürütüldüğünü ifade eden Yavuz, "Kamış köyümüzde inşallah kısa süre içerisinde hayatı normalleştireceğiz. Vatandaşlarımızı konteynerlerindeki sıcak yuvalarına kavuşturacağız. Hemen ardından ev yapımıyla ilgili çalışmalara başlayacağız" dedi.
Yavuz, şu ana kadar Kamış köyü Merkez Mahallesi'nde üç konteynerin kurulumunun tamamlandığını belirterek, altyapı ve eşya yerleştirme işlemlerinin devam ettiğini söyleyip talepler geldikçe konteyner sevkiyatının sürdürüleceğini ifade etti.

"Yangın çok geniş bir alana yayıldı"
Yangının henüz kontrol altına alınamadığını belirten Vali Yavuz, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Yangın çok geniş bir alana yayıldı. Safranbolu ilçemizin Çavuşlar köyünde başlayan yangın, Ovacık ilçemize ve Karabük Merkez ilçe sınırlarına kadar yayıldı. Hatta yaylalarımıza kadar sirayet etti. Şu an ekiplerimiz, yangını çevreleme, söndürme ve kontrol altına alma çalışmalarına devam ediyor. Enerjisinin düştüğünü söyleyebiliriz. İnşallah kısa süre içerisinde kontrol altına alındığını kamuoyuyla paylaşmayı, ben de en az sizler kadar can-ı gönülden diliyorum."
Vali Yavuz, bölgedeki tüm kurumlarla sahada olduklarını, yangından etkilenen vatandaşların ihtiyaçlarının karşılanması için çalışmaların aralıksız sürdüğünü vurguladı.
Öte yandan bazı vatandaşlar yangın nedeniyle terk ettikleri evlerine dönmeye başladı. Köy sakinlerinden Sadıka Uysal, yangında tavukların bulunduğu kümesin zarar gördüğü ve bazı hayvanlarının da telef olduğunu dile getirdi.

Bizi sosyal medyadan takip edin