Zonguldak’ta cesedi yakılmış halde bulunan Afgan emekçi Vezir Mohammad Nourtani’nin (50) vefatına ait davada 3’ü tutuklu 6 sanığın yargılanması devam edildi. Nourtani’nin ailesinin avukatının reddi hakim talebi reddedildi. Duruşma 11 Nisan tarihine ertelendi.
Önceki yıl 10 Kasım’da cesedi yol kenarında yakılmış halde bulunan Afganistan asıllı Vezir Mohammad Nourtanı’nın vefatının akabinde Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya devam edildi. Duruşmada Vezir Mohammad Nourtani’nin eşi, avukatı, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, sanık avukatları ve tarafların yakınları katıldı.
Nourtani’nin birlikte çalıştığı devirdeki Afganistan asıllı iki iş arkadaşının mahkemeye gönderdiği görüntüler izlendi. Görüntülerde konuşan iki emekçi tabirlerinde Nourtani’nin kendilerine E.G. tarafından böbreğinin istendiğini; fiyat konusunda anlaşamadıklarını, E.G.’nin kelam konusu böbreği babası için istediğini öne sürdü.
Nourtani’nin avukatı Kerim Bahadır Şeker; maktulün eşi Qamer Gül Meliki’nin beyanlarının SEGBİS ile kayda alınmasını isterken bu talebi de celse ortasında dilekçe ile mahkemeye sunduğunu beyan etti.
Mahkeme heyeti, ceza muhakemesinde ses ve imaj bilişim sisteminin kullanılması hakkında yönetmelikte yazan kayıt alınması zarurî hallerden birinin mevcut olmadığı gözetilerek süreç itibariyle tüm celselerde katılan ve katılan vekilinin yazılı ve kelamlı beyanlarının zapta geçtiği dikkate alındığında katılan vekilinin bu taraftaki talebinin reddine oy birliği ile karar verdi.
Reddi hakim talebi davayı uzatmak hedefiyle olduğu kanısıyla reddedildi
Mahkeme heyeti; orta kararın yazıldığı sırada katılan vekilinin kelam verilmediği halde ayağa kalkıp yüksek sesli bir formda SEGBİS ile kayıt altına alınması talebinin reddine yönelik itirazlarda bulunulduğu, mahkeme heyetini reddettiğini belirttiği; ayrıyeten mahkeme heyeti ve savcılık hakkında gerekli cürüm duyurusunda bulunacağını beyan etti.
Mahkeme başkanı, katılan vekilinden söz verilmediği halde konuşmaması gerektiği konusunda ikazlarda bulundu. Katılan vekilinin ısrarla kelam verilmediği halde mahkemenin tüzel bilgisinin olmadığı, adil yargılama yapmadığı, tarafsızlık unsurunun mahkeme tarafından ihlal edildiği tarafında beyanlarda bulundu.
Söz verilen sanıklar E.D., A.Ç., S.K., E.G., H.K. ve A.A. evvelki tabirlerini tekrar ederek beraatlerini ve tahliyelerini istedi. Kimi sanık avukatları da katılan vekilinin reddi hakim talebinin davayı uzatmak gayesiyle olduğunu düşünmekle bu taraftaki talebin reddini talep etti.
Sanıktan katılan vekiline reaksiyon: "Avukatlık için değil şovmenlik yapmaya gelmiş"
Şeker’in konuştuğu sırada tutuklu sanık H.K. "Avukat buraya avukatlık için değil, şovmenlik yapmaya gelmiş" dedi. Bunun üzerine katılan vekili Şeker, kendisi için söylenilen kelamların tutanağa geçirilmesini istedi.
Mahkeme tutuklu sanıklar A.A., E.G. ve H.K.’nin tutukluluk hallerinin devamına, sanıklar S.K., A.Ç. ve E.D.’nin yurt dışına çıkmamak biçimindeki isimli denetim önleminin devamına karar verildi.
Reddi hakim talebi reddedildi
Cumhuriyet Savcısı reddi hakimi gerektirecek bir konunun tespit edilmediğini söz etti. Mahkeme, katılanın avukatının mahkeme heyetini reddetme talebinin, duruşmayı uzatmak emeliyle yaptığının açıkça anlaşıldığına yer vererek, katılanın avukatının duruşmada Meliki’nin beyanlarının SEGBİS ile kayda alınması istikametindeki talebinin münasebetini açıklayarak reddetti. Mahkeme heyetini reddetme talebinin ise red sebebi ve kanıtını de somut bir formda ortaya koymadığı gözetilerek katılan vekilinin mahkeme heyetinin reddi isteminin geri çevrilmesine karar verildi.
Mahkeme heyeti, disiplin için bağlı bulunduğu baroya bildirimde bulunacak
Bir evvelki duruşmada mahkeme heyetine yüksek sesle "Aynı okuldan mezun olduk. Gelin benim yerime siz beyanda bulunun o zaman" dediği de hatırlatılan Şeker’in beş celse boyunca ihtarlara karşın kelam verilmediği halde konuştuğu da belirtildi. Görülen duruşmada mahkeme heyetinin tüzel bilgisinin yetersiz olduğu, yargılama yapmaya ehil olmadığı, mahkeme heyeti hakkında savcılığa ve HSK’ya kabahat duyurusunda bulunulacağına dair telaffuzlarda bulunduğuna da yer verildi. Şeker’in ihtarlara karşın mahkeme liderini dinlemeyerek "Duruşma bitti" halinde kelamlar söyleyerek mahkeme liderinin taraflara soru sormasını engelleyerek duruşma nizamını bozduğu ve taraflara soru sorulduğu sırada Qamer Gül Meliki’ye "Kalk gidiyoruz, duruşma bitti" halinde telaffuzda bulunduğu, kendisi hakkında disiplin süreçleri yapılıp yapılmayacağı konusunda takdir ve gereğinin ifası için bağlı bulunduğu barosuna bildirimde bulunulması kararlaştırıldı.
"Reddi hakim talebinde bulunduk"
11 Nisan gününe ertelenen duruşma sonrası adliye önünde gazetecilere açıklama yapan Şeker, "Reddi hakim talebinde bulunduk. Biz bu mahkeme heyetinin katiyetle ve mutlaka adil yargılama yapacağına inanmıyoruz. Gerekirse istinaf hakkımızı Bölge Adliye Mahkemesi’nde kullandıktan sonra Yargıtay’da kullandıktan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar devam edip bütün süreçle alakalı Nourtani’nin canlı diri yakılmasıyla alakalı bütün çabayı ve menfaatleri, müvekkilin hak ve menfaatlerin savunulması için göstereceğiz" dedi.
"Kendilerini bizim yerimize koysunlar"
Beyanlarının alınması sırasında mahkeme heyetinin reddettiği SEGBİS ile kayıt alınmasından rastgele bir rahatsızlık duymadığını söyleyen Nourtani’nin eşi Meliki, "Bizim lehimize şimdiye kadar bir şey göremiyoruz. Her itiraza reddediliyoruz. Daima aleyhimize işleniyor. Güya bir hayvanı öldürmüşler. Hayvanı bile öldüren yakan yargılanıyor. Bir insanı öldürdüler. Dört çocuğu yetim bıraktılar. Bir yuvayı yıktılar. Bunun karşılığını verecekler. Çocukların geleceği var. Çocukların harçlığı, hastalığı var. Nasıl karşılayacağım. İki hasta çocuğum var. İkisi küçük. Hepsi (suçu) birbirinin üzerine atıyor. Kendilerini bizim yerimize koysunlar" diye konuştu.