Yenice'ye 3. Etap TOKİ Konutları yapılacak şeklindeki açıklamanın gerçeği yansıtmadığını ifade eden Yenice Belediye Başkanı ve MHP Başkan Adayı Zeki Çaylı, "TOKİ zaten sel afetinde zarar gören vatandaşlar için 367 konut yapacak. 3. Etap TOKİ Konutları ilçemize hayırlı olsun demek Yenice halkını kandırmaktır, yalan söylemektir" dedi.
Yenice'de sel afetinden zarar gören vatandaşlar için TOKİ tarafından yapılacak olan 367 konutun "3. Etap TOKİ Yenice'ye hayırlı olsun" şeklinde AK Parti Belediye Başkan Adayı Sertaş Karakaş tarafından Yenice halkına müjde olarak verilmesine Yenice Belediye Başkanı ve MHP Başkan Adayı Zeki Çaylı, "Yenice halkına yalan söylüyorlar, hayal satıyorlar" diyerek tepki gösterdi.
Yenice Belediye Başkanı Zeki Çaylı, Yenice’de yapılması planlanan 3’ncü Etap TOKİ Konutları ile ilgili açıklama yaptı.
Başkan Çaylı açıklamasında, “Kıymetli Hemşehrilerim,Bölgemizde 2022 Haziran ve 2023 Temmuz aylarında ard arda iki defa meydana gelen sel afetinden ilçemizde etkilenmiştir.
Sel afetinin daha çok Merkez Mahallesi İncedere Çayı kenarında zarara sebep olduğu da aşikardır. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca İncedere Çayı’nın her iki kenarında olmak üzere asma köprüden başlayarak Hazal İşhanı’nı da içine alan, belediye binasının da bulunduğu (aşağıdaki krokide görüldüğü gibi) mevcut binalar kentsel dönüşüm kapsamında yıkılarak bu binalara karşılık Orman İşletmesinde belirlenen (arsaya ait kroki aşağıda görüldüğü gibi) 5 blok 2+1 107 adet daire, 3 blok 3+1 60 adet daire olmak üzere toplam 167 daire yapılması planlanmıştır. Ancak sel afetinden zarar görenler için yapılması planlanan bu 167 konutluk TOKİ tarafından yapılacak daireleri yalan ve hayal satanlar 3’ncü Etap TOKİ Konutları ilçemize hayırlı olsun diye Yenice halkımıza yalan söylemektedirler. Her zaman ve her şeyde olduğu gibi yalan rüzgârı estirmeye devam edenlere diyoruz ki, bırakın yalanları ekteki krokide görülen İncedere Çayı kenarındaki yapılacak taşkından kaynaklı kentsel dönüşümün karşılığı olarak Orman İşletmesi’ndeki alana yapılacak binaları yerel seçim var oy alırız diye sosyal medya hesaplarınızdan ve basın yoluyla 3’ncü Etap TOKİ Konutları diye açıklayarak halkımızı kandırıyorsunuz. Halkımıza doğru ve gerçekleri biz de evraklarla böyle açıklarız. Her zaman olduğu gibi ne demişsek yalandan, dolandan uzak en doğru ve gerçekçi bir şekilde Yenice halkımızı bilgilendirmeye devam edeceğiz. Halkımızı saygı ve hürmetle selamlıyorum.” dedi.
Çaylı; "Sel afetinden zarar gören vatandaşlar için yapılacak konutları 3. etap TOKİ Konutları yapılacak diyerek yalan ve hayal satıyorlar" dedi. (Ramazan Öztürk)
Bugün İstanbul bir kez daha sallandı. Kandilli Rasathanesi'ne göre 6.2 büyüklüğündeki deprem kısa sürdü ama etkisi derin oldu. Panik, endişe ve en önemlisi iletişimsizlik. Deprem olur olmaz herkes telefonu eline aldı, sevdiklerine ulaşmak istedi. Ama çoğumuz, sevdiklerimizi aradığımızda telefonlarımızda sadece sessizlikle karşılaştık. GSM operatörleri yine sınıfta kaldı.
Her ay düzenli olarak ödediğimiz yüzlerce liralık fatura, yalnızca konuşma ve internet değil, ihtiyaç anında çalışacak bir sistemin bedeli olmalı. Ama bugün gördük ki, o sistem en gerekli anda iflas ediyor. Bu sadece birkaç dakikalık bir kesintiden ibaret değil; milyonlarca insanın aynı anda sessizliğe mahkum edilmesi demek. Afet anında en çok ihtiyaç duyulan şey iletişimken, sesimizi duyuramamak demek yalnızca teknik bir sorun değil, bu yaşama tutunmaya çalışan insanların hayati bir bağdan koparılması demek.
Hatırlarsanız 6 Şubat 2023’teki Kahramanmaraş merkezli depremlerde de aynı sorunu yaşadık. O gün yüz binlerce insan enkaz altında sevdiklerine ulaşmaya çalıştı. O gün de aynı tablo karşıladı bizleri. Yani bu bir ilk değil, ama ne yazık ki hâlâ bir son da değil.
6.2 büyüklüğündeki bugünkü depremde iletişim altyapısı bu kadar kolay çöktüyse, olası büyük İstanbul depreminde neyle karşılaşacağız?
Uzmanlar yıllardır bu depremin 7’nin üzerinde olacağını söylüyor. Durum böyleyken, GSM operatörleri hâlâ bu yükü kaldıramıyorsa, esas felakette sistem tamamen devre dışı mı kalacak? O zaman sadece binalar mı yıkılacak, yoksa iletişimsizlik yüzünden umutlarımız da mı enkaz altında kalacak?
Devamlı artan fiyatlar, paketlere eklenen "katma değerli hizmetler", 5G vaatleri… Hepsi güzel. Ama bu hizmetlerin en temel işlevi, acil durumlarda çalışması değil mi? İletişimin en çok gerektiği anda yok oluşu insanların can güvenliğine karşı işlenmiş ciddi bir ihmaldir.
Bu saatten sonra "yoğunluktan dolayı hatlar kilitlendi" bahanesi kimseyi tatmin etmiyor. Çünkü biz bu yoğunluğun ne zaman geleceğini biliyoruz: her depremde, her afette, her kriz anında. Bilinmeyen değil, beklenen bir senaryoya karşı hazırlıksız olmak, affedilir bir şey değildir.
Reklam filmlerinizdeki "gelecek burada" sözleriyle değil, kriz anlarında göstereceğiniz dayanıklılıkla güven kazanın. Çünkü biz artık her ay farklı bahanelerle artan fatura değil, karşılık istiyoruz.