blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
31 Ekim, 2024 12:15 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

ÇAYKUR müstahsiller için kurdu, mini fabrikası turistlerin ilgi odağı oldu

ÇAYKUR tarafından Ziraat Çay Botanik Bahçesi’nde kurulan asıl amacı müstahsillere küçük işlemlerle kendi çayını üretebileceklerini göstermek olan mini fabrika yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı oldu.
Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (ÇAYKUR) tarafından Ziraat Çay Botanik Bahçesi’nin içerisinde mini bir fabrika kuruldu. Kurulan fabrika ile aslında çay müstahsillerine aslında kendi çaylarını kendilerinin üretebileceğini göstermek hedeflendi. Ama fabrika öyle bir hal aldı ki yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmeye başladı. Görevliler tarafından gelen yerli ve yabancı turistlere el ile çay işleme gösterilirken onlara kendi çayını üretme fırsatı da verilmiş oldu. Bunu gören turistler ise Ziraat Çay Botanik Bahçesi’ndeki bu tesisleri uğrak hale getirdi. Gelen herkes kendi talebine göre beyaz çayını, yeşil çayını, el yapımı siyah çayını ve oolong çayını kendisi üreterek ücreti mukabilinde alıp evinde, ofisinde demleme, memleketine hediye olarak getirme fırsatı buldu.
Çay müstahsillerine kendi elleriyle topladıkları çayları butik bir işletme kurarak içmeye hazır hale getirebileceklerini göstermek adına mini fabrikayı kurduklarını dile getiren ÇAYKUR Genel Müdürü Yusuf Ziya Alim, kurdukları mini fabrikanın yerli ve yabancı turistler tarafından da ilgi gördüğünün altını çizdi. Fabrikayı ziyarete gelen turistlere çay yetiştiremeyecek kadar rağbet gördüğünü dile getiren Alim “Çayın ilk yıllarında, 1940-1950’li yıllarda üreticiler kendi elleriyle topladıkları çaylarını ezerek, kıvırarak çay haline getirip kendileri içtikleri çayı yapıyorlardı. El yapımıyla. Biz de aynı sistemi burada küçük mini bir fabrika kurduk. Üreticilerimize kendilerinin de bu şekilde ufak butik işletme kurarak hem turizme yönelik hem kendilerine yönelik hem bütçelerine katkı anlamında kendi bahçelerindeki çaylarını bu şekilde yapıp piyasaya çok rahat çıkarabileceklerini göstermek için bu denemeleri yaptık. Kaldı ki buradaki arkadaşlar yetiştiremiyor. Burada gelen yerli ve yabancı turistler büyük ilgi gösteriyor. Birçoğu kendileri elleriyle yapmış oldukları çayları satın alıyorlar” dedi.

“Başarılı sonuçlar çıkıyor”
Söz konusu mini fabrikanın ürettiği çayın tamamen doğal olmasının herkesi cezbettiğinin altını çizen Alim “Burada tamamen doğal. Bahçeden 2,5 yaprak toplanıp geliyor. 150 derecede öz suyu alınıyor. Daha sonra kurutuluyor ve içmeye hazır hale geliyor. Herkes kendi çayını yapabilir gibi veya butik işletmeler açabilir gibi çalışmamız var. Bu konuda gerçekten de başarılı sonuçlar çıkıyor. İnsanlar yapımına bunun başladılar bile. İşin aslı zaten bunun elle toplanıyor olması. Normalde ürettiğimiz çaylar fabrikasyon, yani makaslarla bilahare artık son zamanlarda makinelerle toplanıyor” ifadelerini kullandı.

“Farklı bir aroma ortaya çıkıyor”
Elle üretilen her çeşit çayın içiminin ve tadının, dolayısıyla aromasının farklı olduğunu kaydeden Alim “Buradaki işlemler Beyaz İksir dediğimiz beyaz çay; çayın çiçeği dediğimiz çiçek çayı, yeşil çay, oolong çayı, siyah çay hepsi yapılabiliyor. Elle yapılınca bunların çok çok daha farklı lezzeti, içimi her şeyiyle farklı bir aroma ortaya çıkıyor. Herkese öneririz. Yapmak isteyen, görmek isteyen kişilere yardımcı da olabiliriz. Gelip bizim mini fabrikamızla detayları görebilirler” şeklinde konuştu.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
20 Kasım, 2025 11:21 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

KBÜ’de Sağlık Yönetiminde İnsan Kaynağı Planlaması Ele Alındı

Karabük Üniversitesi (KBÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi tarafından "Sağlık Hizmetlerinde İnsan Kaynaklarının Planlanması" konulu seminer düzenlendi.

Karabük Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen seminerde, sağlık hizmetlerinde insan kaynaklarının planlanması; alanın profesyonelleri tarafından personel yönetimi, idari işleyiş ve görev dağılımı çerçevesinde değerlendirildi.

15 Temmuz Şehitler Konferans Salonu'nda düzenlenen etkinliğe; Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Müslüm Kuzu, Fakülte Dekan Yardımcısı ve Hemşirelik Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Güngör, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı. Seminerde konuşmacı olarak, Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Erkan Doğan ile Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Müyesser Demir yer aldı.

Açılış konuşmasında Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Güngör, sağlık kurumlarında insan kaynağı planlamasının kritik bir yönetsel sorumluluk olduğunu belirterek, "Kamu sağlık hizmetlerinde talepler ile mevcut kaynakları uyumlu hale getirmek yöneticiler açısından kritik bir sorumluluk. Bugün bu sürecin sahadaki uygulamalarını yöneticilerimizden dinleyeceğiz" dedi.

Açılış konuşmasını yapan Fakülte Dekan Yardımcısı ve Hemşirelik Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Güngör, sağlık kurumlarında insan kaynağı planlamasının önemine değindi. Güngör, "Kamu sağlık hizmetlerinde talepler ile mevcut kaynakları uyumlu hale getirmek yöneticiler açısından kritik bir sorumluluk. Bugün bu sürecin sahadaki karşılığını yöneticilerimizden dinleyeceğiz" ifadelerini kullandı.
Seminerde sunum yapan Başhekim Doç. Dr. Erkan Doğan, sağlık hizmetinin 7 gün 24 saat kesintisiz sürdüğünü vurgulayarak yöneticilerin çok boyutlu bir sorumluluk üstlendiğini ifade etti. Doğan, ekip çalışmasının, adaletin ve vicdanın sağlık yönetiminin temelini oluşturduğunu vurguladı.
Doğan, ayrıca sağlık hizmetinin kesintisiz yapısına dikkat çekerek, "Sağlıkta tatil yok. Burada sadece üç tane saç ayağı var; hekim, sağlık hizmetleri ve diğer alt birimler. Bu süreçte hakkaniyet, adalet ve vicdan çok önemli. Çalışanın hakkının yanında hastanın ve kamunun hakkını da korumak zorundasınız" diye konuştu.

Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Müyesser Demir ise sunumunda özellikle hastanenin fizikî yapısı ve işleyişiyle ilgili bilgiler aktardı. Hastanenin çok geniş bir alana yayılan modern bir sağlık kompleksi olduğunu belirten Demir, yapının büyüklüğü ve 7 gün 24 saat hizmet sürdürülebilirliği göz önünde bulundurulduğunda insan kaynaklarının doğru planlanmasının kritik önem taşıdığını söyledi. Demir ayrıca, "Sağlık hizmeti durmaz; bu nedenle doğru personel planlaması hayati bir gereklilik" dedi.

Programda ayrıca yeni mezun hemşirelerin saha adaptasyonu, birimlerdeki iş yükü, acil servis ve yoğun bakım gibi kritik alanlarda görev almanın sorumlulukları da ele alındı. Konuşmacılar, mesleğin zorluklarının yanı sıra insan hayatına dokunan yönünün güçlü bir motivasyon kaynağı olduğunu dile getirdi.

Bizi sosyal medyadan takip edin