Bolu’da üretilen yavru sazanlar Türkiye’nin dört bir yanına gönderildi
Bolu Gölköy Su Eserleri Üretim İstasyonu’nda üretilen 6 milyon 416 bin yavru sazan, 9 vilayetteki 56 su kaynağına bırakıldı.
Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen "Su Kaynaklarının Balıklandırılması Projesi" kapsamında Bolu’daki Gölköy Su Eserleri Üretim İstasyonu’nda üretilen yavru sazan balıklarının tabiata bırakılması çalışmaları tamamlandı. 2025 yılı balıklandırma programı doğrultusunda Gölköy Su Eserleri Üretim İstasyonu’nda planlanan 5,5 milyon adet pullu sazan yavrusu üretim amacı aşılarak, toplam 6 milyon 416 bin yavru balık üretildi.
Üretilen yavru sazanlar, Sakarya, Düzce, Kocaeli, Bilecik, Kırıkkale, Ankara, Bartın, Kastamonu ve Bolu olmak üzere 9 vilayetteki 56 farklı su kaynağına bırakıldı. Proje kapsamında, doğal su kaynaklarındaki balık popülasyonlarının desteklenmesi, amatör ve sportif balıkçılığın geliştirilmesi, sürdürülebilir balıkçılık faaliyetlerinin sağlanması hedefleniyor.
Yetkililer, Gölköy Su Eserleri Üretim İstasyonu’nda üretim çalışmalarının önümüzdeki yıllarda da devam edeceğini belirtti.
KBÜ’de Sağlık Yönetiminde İnsan Kaynağı Planlaması Ele Alındı
Karabük Üniversitesi (KBÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi tarafından "Sağlık Hizmetlerinde İnsan Kaynaklarının Planlanması" konulu seminer düzenlendi.
Karabük Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen seminerde, sağlık hizmetlerinde insan kaynaklarının planlanması; alanın profesyonelleri tarafından personel yönetimi, idari işleyiş ve görev dağılımı çerçevesinde değerlendirildi.
15 Temmuz Şehitler Konferans Salonu'nda düzenlenen etkinliğe; Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Müslüm Kuzu, Fakülte Dekan Yardımcısı ve Hemşirelik Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Güngör, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı. Seminerde konuşmacı olarak, Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Erkan Doğan ile Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Müyesser Demir yer aldı.
Açılış konuşmasında Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Güngör, sağlık kurumlarında insan kaynağı planlamasının kritik bir yönetsel sorumluluk olduğunu belirterek, "Kamu sağlık hizmetlerinde talepler ile mevcut kaynakları uyumlu hale getirmek yöneticiler açısından kritik bir sorumluluk. Bugün bu sürecin sahadaki uygulamalarını yöneticilerimizden dinleyeceğiz" dedi.
Açılış konuşmasını yapan Fakülte Dekan Yardımcısı ve Hemşirelik Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Güngör, sağlık kurumlarında insan kaynağı planlamasının önemine değindi. Güngör, "Kamu sağlık hizmetlerinde talepler ile mevcut kaynakları uyumlu hale getirmek yöneticiler açısından kritik bir sorumluluk. Bugün bu sürecin sahadaki karşılığını yöneticilerimizden dinleyeceğiz" ifadelerini kullandı. Seminerde sunum yapan Başhekim Doç. Dr. Erkan Doğan, sağlık hizmetinin 7 gün 24 saat kesintisiz sürdüğünü vurgulayarak yöneticilerin çok boyutlu bir sorumluluk üstlendiğini ifade etti. Doğan, ekip çalışmasının, adaletin ve vicdanın sağlık yönetiminin temelini oluşturduğunu vurguladı. Doğan, ayrıca sağlık hizmetinin kesintisiz yapısına dikkat çekerek, "Sağlıkta tatil yok. Burada sadece üç tane saç ayağı var; hekim, sağlık hizmetleri ve diğer alt birimler. Bu süreçte hakkaniyet, adalet ve vicdan çok önemli. Çalışanın hakkının yanında hastanın ve kamunun hakkını da korumak zorundasınız" diye konuştu.
Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Müyesser Demir ise sunumunda özellikle hastanenin fizikî yapısı ve işleyişiyle ilgili bilgiler aktardı. Hastanenin çok geniş bir alana yayılan modern bir sağlık kompleksi olduğunu belirten Demir, yapının büyüklüğü ve 7 gün 24 saat hizmet sürdürülebilirliği göz önünde bulundurulduğunda insan kaynaklarının doğru planlanmasının kritik önem taşıdığını söyledi. Demir ayrıca, "Sağlık hizmeti durmaz; bu nedenle doğru personel planlaması hayati bir gereklilik" dedi.
Programda ayrıca yeni mezun hemşirelerin saha adaptasyonu, birimlerdeki iş yükü, acil servis ve yoğun bakım gibi kritik alanlarda görev almanın sorumlulukları da ele alındı. Konuşmacılar, mesleğin zorluklarının yanı sıra insan hayatına dokunan yönünün güçlü bir motivasyon kaynağı olduğunu dile getirdi.