Bolu Dağı’nda kontrolden çıkan araç bariyerlere çarptı
Bolu Dağı D-100 kara yolunda kontrolden çıkan hafif ticari araç bariyerlere çarptı. Sürücü kazayı yara almadan atlattı.
Kaza, D-100 kara yolunun Bolu Dağı geçişinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, İstanbul istikametinde seyreden Ahmet Şahin yönetimindeki 81 EK 930 plakalı hafif ticari araç, yağış sebebiyle kayganlaşan yolda kaymaya başladı. Sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği araç, kayarak bariyerlere çarptı. Çarpmanın etkisiyle beton bariyer ve aracın ön kısmında hasar meydana geldi. Diğer sürücüler tarafından durum 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirildi. İhbar üzerine bölgeye sağlık, jandarma ve polis ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından sürücü Şahin’in sağlık kontrolü yapıldı.
Kazadan yara almadan kurtulduğu belirlenen Ahmet Şahin, "Araç bir anda kaymaya başladı, bir daha toparlanmadı. Çok şükür yaralanmadık" dedi.
Öte yandan, bölgede sis ve yağış sebebiyle görüş mesafesi 20 metreye kadar düştü. Sürücüler bölgede kontrollü şekilde yolculuklarını sürdürüyor.
YURTSEVERLER VATAN HAİNLERİYLE AYNI KEFEYE KONAMAZ
MUSTAFA AKAY
DEM'in Bahçeli sosuyla demlenmiş, sözde genel başkanı Tuncer Bakırhan, bir konuşmasında, Şeyh Said, Seyit Rıza , Mazlum Doğan ve Sakine Cansız ile Deniz Gezmiş'i aynı kefeye koymuş ve demiş ki: " Şunu iyi bilsinler. Şeyh Saidler, Seyit Rızalar, Sakineler, Mazlumlar, Denizler ne yaptılarsa, Kürt Halkı da onu yapacaktır" Şeyh Saidler, Seyit Rızalar, Sakine Cansızlar neler yapmışlar bir bakalım. Bunların tümü tarihin tozlu sayfalarına vatan haini olarak geçmiş, Cumhuriyet karşıtı, hilafet yanlısı, İngilizlerin desteğiyle isyan çıkarmış karanlık tipler. Ya Deniz Gezmiş? Samsun'dan arkadaşlarıyla birlikte, " Tam Bağımsızlık için Mustafa Kemal Yürüyüşünü" yapan bir kahraman. Ruhu tam bağımsızlık ateşiyle yanan bir devrimci. Deniz Gezmiş, ülkedeki Amerikan Üsleri’ne karşı ayaklanmış, işçi sınıfının yanında, yoksul köylünün refahı için savaşmış, 6. Filoyu kovmak için meşalesini yakmış bir efsanedir. Bırakın bir emperyalist ülkenin işbirlikçisi olmayı, onlara diş bileyen katıksız bir yurtseverdir. Kimsenin burnunu kanatmamış bir insan canlısıdır. Sen, tut bunları vatan satıcılarıyla aynı kefeye koy. Bu tam anlamda tarihsel gerçeklerin de inkar edilmesidir. İngilizlerin desteğiyle isyanlar çıkaran Şeyh Said'i ve Seyit Rıza'yı kutsamak, Cumhuriyeti yadsımaktan başka bir şey değil. Gerçi her ikisi de Cumhuriyet düşmanıdırlar. Birisi, halifeliğin kaldırılması üzerine daha Cumhuriyet iki yaşındayken "Din elden gidiyor" yaygarasıyla aşiretleri kışkırtmış ve isyana kalkışmış bir zavallıdır. Diğeri de 1937 yılında Dersim İsyanları’nı başlatmış bir İngiliz Uşağıdır. Şimdi, bunlar ne yaptıysa, Kürt Halkı da onu yapacakmış.. Bunun Türkçesi, "Kürt Halkı da isyan edecektir." demektir. Haydi buyurun. Zaten 40 yıldan beri Amerikan Uşağı olarak isyanlardansınız. Kürt-Türk, yaşlı-genç, kadın-erkek, bebe-çocuk demeden binlerce cana kıyan katiller sürüsü PKK'nın emir erisiniz. Tuncer Bakırhan, boyundan büyük bir laf da Cumhuriyet için etmiş. Demiş ki; “CUMHURİYET HEDEFLERİNE ULAŞAMADI” ‘Cumhuriyet hedeflerine ulaşamadı, herkesin cumhuriyeti olamadı.’ , “Küçük bir azınlığın cumhuriyeti oldu. Cumhuriyet’in özü demokrasidir ancak olmadı. Yüz yıl süren cumhuriyet herkesin olmadı. Cumhuriyet’in ilk yüzyılında en çok da Kürtler büyük bir zulme uğradı. Hükümet ve iktidarlar değişse de cumhuriyet ve Kürtlerin ilişkisi bir türlü değişmiyor. İnkar ve baskı üzerine kurulu bir şekilde devam ediyor.” O, Cumhuriyet çok şeyi başardı. En azından seni okuttu. Adam etti. Cumhuriyet, kurulduğunda neredeyse sıfır olan okuma yazma oranı şimdilerde %99'u buldu. Bu bile başlı başına bir başarıdır. Cumhuriyet, tam bağımsızlık şiarıyla kurduğu ekonomik düzenle yurdun dört bir yanını fabrikalarla donattı. Bölgedeki insanları feodalizmden kurtarmaya çalıştı. Okullar getirdi. Hastaneler, yollar yaptı. Birleştirici bir yolla, herkesi eşit kıldı. Sizleri, belediye başkanı, milletvekili, bakan, genelkurmay başkanı, cumhurbaşkanlığına taşıdı. Sizler, bölücüler ve gericiler, bir yandan halklar derken bir yandan ağaların marabası haline getirdiniz insanları. Ağalara karşı ağzınızı açamadınız ama Cumhuriyet'e laf atmayı ağababalarınızın desteğiyle iyi becerdiniz. Sizler, Kürt Halkı’nı falan temsil etmiyorsunuz. Sizler, Amerika'nın uşağısınız. Oralardan besleniyorsunuz. Sizler, havamızı kirleten nankörlersiniz.