blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
18 Kasım, 2024 16:07 tarihinde yayınlandı
A+ A-

‘Bazı antibiyotiklerin ciddi yan etkileri olabilir’

Antibiyotiklerin pek çok yan etkilerinin görülebildiğini belirten Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Sünbül, “Bunların sık görülenleri bulantı, kusma, ishal, ciltte döküntü gibi genellikle hafif yan etkilerdir. Ancak bazen nadir olarak alerjik şok, kemik iliğinin baskılanması gibi ciddi yan etkilerde görülebilir. Bazı antibiyotikler karaciğere veya böbreğe zarar verebilir” dedi.
Liv Hospital Samsun Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği’nden Prof. Dr. Mustafa Sünbül, 18 Kasım Antibiyotik Farkındalık Günü dolayısıyla bilgilendirmede bulundu. Antibiyotiğin kısaca tanımını yapan Prof. Dr. Sünbül, “Antibiyotikler yaklaşık bir asırdan bu yana enfeksiyon hastalıklarının tedavisinde kullanılan ilaçlardır. Bu ilaçlar sayesinde milyonlarca kişinin hayatına mal olan hastalıklar tedavi edilebilir hale gelmiştir. Bunun sonucunda yaşam süresi uzamış ve hayat kalitesi artmıştır. Antibiyotikler bakteri diye tanımlanan mikrop türlerini insan vücudunda öldüren veya üremelerini engelleyerek hastalıkları tedavi eden maddelerdir” diye konuştu.

“Uygunsuz antibiyotik kullanımında OECD birincisiyiz”
Bakterilere karşı etkili olan antibiyotiklerin virüslerin neden olduğu hastalıklarda etkileri olmadığına değinen Prof. Dr. Sünbül, “Başlıca soğuk algınlığı ve grip gibi etkeni virüsler olan hastalıklarda alınan antibiyotiğin hastaya hiçbir faydası yoktur. Hatta bu tür enfeksiyonlarda antibiyotik almak dirençli bakteri gelişme riskini artırır. Son yıllarda dünyada milyonlarca ölüme neden olan Covid-19 hastalığı da bir virüs hastalığıdır ve üzerine ikincil bakteriyel enfeksiyon eklenmemişse, tedavide antibiyotik verilmemelidir. Maalesef ülkemiz antibiyotiklerin uygunsuz kullanımında OECD ülkeleri arasında ilk sıralarda yer almaktadır” şeklinde konuştu.

“Doktorun tavsiyesi doğrultusunda kullanılmalı”
Antibiyotiklerin ne kadar süre kullanılması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Sünbül, “Antibiyotik, tedavide başarıya ulaşmak için doğru zamanda, doğru dozda ve yeterli sürede alınmalıdır. Hastalıklara göre tedavi süreleri değişmektedir. Hastalık belirtileri kaybolunca antibiyotiği erken kesmek, tekrarlayan enfeksiyonlara neden olabileceği gibi tedavi süresini uzatmak ise dirence yol açar ve organlara zara verebilir. Doktorun görüşü doğrultusunda tedavi sürdürülmelidir” ifadelerini kullandı.

“Ateş düşürücü olarak tercih edilmemeli”
Ateş düşürücü hedeflenerek antibiyotik kullanılmaması gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Sünbül, “Sonbahar ve kış aylarında görülen ve mevsimsel viral üst solunum yolu hastalıklarında antibiyotikler gereksiz olarak sık kullanılmakta, bazen ise tek doz olarak alınmaktadır. Ateş düşürücü amaçla antibiyotikler asla kullanılmamalıdır. Bazı özel durumlar dışında ise tek doz antibiyotik kullanmanın hiçbir yararı yoktur. Antibiyotiklerin bu şekilde alınmaları, hastalık yapan bakterilere karşı savaşan vücudun doğal koruyucu florasının ölmesine neden olmakta, ayrıca daha dirençli bakterilerin yerleşmesine yol açmaktadır. Sık yapılan bir diğer yanlış ise ‘bir antibiyotik alalım, şikâyetler geçmezse doktora muayene oluruz’ düşüncesidir. Bu yaklaşım ise hastalığın ilerlemesine neden olabilir. Antibiyotikler doktor muayenesi ve reçetesiyle alınmalıdır” açıklamasında bulundu.

“Bazı antibiyotikler karaciğere ve böbreklere zarar verebilir”
Antibiyotiklerin yan etkilerinden bahseden Prof. Dr. Sünbül, şöyle devam etti:
“Antibiyotikler hayat kurtaran ilaçlar olmakla beraber pek çok yan etkileri de vardır. Bunların sık görülenleri bulantı, kusma, ishal, ciltte döküntü gibi genellikle hafif yan etkilerdir. Ancak bazen nadir olarak alerjik şok, kemik iliğinin baskılanması gibi ciddi yan etkilerde görülebilir. Bazı antibiyotikler karaciğere veya böbreğe zarar verebilir. Kimi zaman ise antibiyotikler tansiyon ve kalp ilaçları, psikiyatride kullanılan ilaçlarla uyumsuzluk gösterebilir, tedavide dikkat edilmelidir. Antibiyotikler asla arkadaş veya komşu tavsiyesiyle kullanılmamalıdır.”

“Antibiyotik direnci nedeniyle yılda 1 milyon kişi hayatını kaybediyor”
Antibiyotiklere karşı direnç gelişmesi hakkında bilgiler paylaşan Prof. Dr. Sünbül, açıklamasını şöyle tamamladı:
“Zamanla bakteriler pek çok antibiyotiğe karşı direnç geliştirmiştir. Bu sorun genellikle antibiyotiklerin gereksiz kullanımı ve aşırı antibiyotik tüketimine bağlıdır. Dirençli bakterilerin neden olduğu hastalıklar daha ölümcül seyretmektedir. Her yıl dünyada dirençli bakterilerin neden olduğu enfeksiyonlardan 1 milyona yakın kişi hayatını kaybetmektedir. Eğer direnç oranı bu hızla devam ederse 2050 yılında ölümlerin 10 milyonu bulacağı tahmin edilmektedir. Bir diğer sorun ise son yıllarda piyasaya verilen yeni antibiyotik sayısındaki azalmadır. Çünkü antibiyotiklerin geliştirilmesi, uzun bir süreç gerektirmekte ve yüksek maliyetlere neden olmaktadır. Ek olarak, gelişen direnç nedeniyle bu tür ilaçlar endüstri için tercih edilebilir olmaktan çıkmaktadır. Bu nedenle mevcut antibiyotikleri yerinde ve akılcı kullanmak çok daha önemli hale gelmiştir. Mevcut antibiyotiklerin tedavide etkisiz kalması ve yeni antibiyotiklerin klinik kullanıma girmemesi tıp otoritelerini endişelendirmektir. Böyle bir durumda basit enfeksiyon hastalıkları bile tedavi edilemeyecek ve ölümle sonlanacaktır.”

Atak geçiren parkinson hastasının yardımına gece bekçileri yetişti
blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
25 Aralık, 2024 00:52 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Atak geçiren parkinson hastasının yardımına gece bekçileri yetişti

Bartın’da polisi telefonla arayarak yardım isteyen parkinson hastasının imdadına gece bekçileri yetişti. Atak geçirerek kasılan şahsın ilacını veren bekçiler, şahsı tekrar yerine yatırdı.
Edinilen bilgiye nazaran Bartın’ın Orta Mahalle’ye bağlı Hendekyanı Caddesi’ndeki Yılmam Otopark’ta bulunan tek gözlü kulübede yaşayan parkinson hastası Ziyaeddin Uygar Yılmam, atak geçirince telefonla polisten yardım istedi. Polis haber merkezinin telsiz anonsu ile bölgeye yönlendirilen gece bekçileri şahsı yatar halde buldu. Bekçilerin yardımıyla doğrulan Yılmam bekçilerin yardımıyla ilacını içti. Tekrar bekçilerin yardımıyla yerine yatırılan Yılmam, kendisinin huzurevinde kaldığını ancak yanına verilen alzheimer hastası ile anlaşamaması nedeniyle oradan ayrıldığını kaydetti. Kendisine yakınlarının da yardım etmediğini anlatan Yılmam, devlet yetkililerine seslenerek kendisine yardım edilmesini istedi.
Yılmam’ın teşekkür ettiği bekçiler, öbür bir isteğinin olmadığını söylemesi üzerine kapısını kapatarak bölgeden ayrıldı.

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.