Ihlas Haber Ajansı tarafından
15 Kasım, 2024 12:45 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Batı Karadeniz Bölgesinin lideri Zonguldak Teknopark oldu

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen “Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Performans Endeksi” 2022 yılı sonuçlarına göre Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) bünyesinde bulanan Zonguldak Teknopark; Batı Karadeniz Bölgesinde 1’inci, Türkiye genelinde ise 40’ıncı sırada yer alarak önemli bir başarıya imza attı.
Türkiye’nin küresel rekabet gücünü artıran ve teknoloji alanındaki büyüme hedeflerine büyük katkı sunan Teknoloji Geliştirme Bölgeleri özellikle üniversiteler, sanayi kuruluşları ve girişimciler arasında güçlü iş birlikleri kurarak yerel kalkınmaya önemli katkı sunuyor. 2018 yılında sanayinin ve enerjinin başkenti olan Zonguldak’taki mühendislik kökenli Cumhuriyet’in ilk üniversitesi bünyesinde faaliyete geçen Zonguldak Teknopark, kurulduğu günden bu yana öncü çalışmalarıyla başarılarına her geçen gün bir yenisini daha eklemeye devam ediyor.
BEUN, Zonguldak İl Özel İdaresi (Valilik) ile Zonguldak, Ereğli, Çaycuma, Devrek ve Alaplı Ticaret ve Sanayi Odaları iş birliğinde kurulan Zonguldak Teknopark, bölgesel kalkınma ve teknoloji odaklı girişimcilik ekosistemine katkı sağlamak adına büyük bir ivme kazanırken, bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetlerinden elde ettiği başarılarla da dikkat çekiyor. Üniversite-sanayi iş birliğinin güçlendirilmesi ve yerel girişimcilik ekosisteminin desteklenmesi konularındaki projeleriyle Zonguldak Teknopark, “Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Performans Endeksi” 2022 yılı sonucuyla 2021 yılına göre yedi basamak yükselerek 47’nci sıradan 40’ıncı sıraya yerleşti. Zonguldak Teknoparkın elde ettiği bu başarı sadece bölgesel değil, ulusal düzeyde de önemli bir yer ediniyor.
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü ve Zonguldak Teknopark Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Zonguldak Teknoparkın elde ettiği bu önemli başarıdan dolayı başta Zonguldak Teknopark Genel Müdürü Doç. Dr. Ferdi Kesikoğlu olmak üzere tüm Teknopark yönetimini tebrik ederek konuşmasında şu sözlere yer verdi:
"Zonguldak Teknopark, bölgesel kalkınmayı hızlandırmak, girişimcilik ekosistemini güçlendirmek ve üniversitemizin bilimsel birikimini sanayi ile buluşturmak adına büyük bir çaba sarf etmektedir. Teknoloji geliştirme bölgelerinin performansının ölçüldüğü bu endeks sonuçları, gerçekleştirdiğimiz çalışmalarımızın kayda değer bir neticesidir. Bu başarı, sadece Zonguldak Teknoparkın değil, iş birliği yaptığımız Zonguldak İl Özel İdare ve bölgedeki ticaret ve sanayi odaları ile Üniversite ailemizin de ortak bir başarısıdır. Bu başarılarımızı her zaman devam ettirerek ülkemizdeki inovasyon ve girişimcilik alanındaki çalışmalarımızı daha da ileriye taşıyarak hem bölgemize hem de ülkemize katkı sunmaya kararlılıkla devam edeceğiz. Elde ettiğimiz başarılara istinaden bölgemizin, şehrimizin ve üniversitemizin gelişmesi için gerçekleştirdiğimiz faaliyetlerde desteklerini esirgemeyen Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mehmet Fatih Kacır ve Yüksek Öğretim Kurulu Başkanımız Sayın Prof. Dr. Erol Özvar’a teşekkürlerimi sunuyorum."
Zonguldak Teknopark, üniversiteye ve bölgesel kalkınmaya sağladığı katkı ve teknoloji alanındaki liderliğiyle gelecekte daha da güçlü bir konuma gelmeye emin adımlarla devam ediyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Asuman Doğan tarafından
04 Mayıs, 2025 13:51 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Safranbolu’nun Özgün Mimarisi Kayboluyor

Safranbolu’nun tarihi dokusu korunmaya çalışılırken, yeni yapı ve satışlar endişe yaratıyor.

Safranbolu, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan ve Osmanlı döneminden kalma özgün mimarisiyle kent ölçeğinde koruma altında yer alıyor.
Bölgenin kültürel ve turistik değerlerini koruma amacıyla yapılan restorasyon çalışmaları ve projeler, bölgeyi hareketlendirse de, son zamanlarda bahçeli iki katlı evlerin satılık ilanlarıyla yer alması ve yeni yapıların geleneksel mimariye uygun olmaması endişe yaratıyor.
Emlak piyasasında yaşanan hareketlilik, Safranbolu’nun özgünlüğünü tehdit ediyor. Konakların bakım ve restorasyon maliyetlerinin yüksek olması, ev sahiplerini satışa yönlendiriyor. Bu durum, emlak piyasasında hareketlilik sağlarken, aynı zamanda bölgenin mimari bütünlüğüne zarar verme riski taşıyor. Çarşı ve Bağlar bölgelerindeki evlerin satılık ilanlarında yer alması ise bazı endişeleri açığa çıkarıyor. Çünkü o sokaktaki evlerin birçoğu artık kaderine terk edildi.
Emlak sektörünün önde gelen isimleri, Safranbolu’nun mimari kimliğinin korunması gerektiğine vurgu yapıyor. Karabük’te Emlakçı Hakan Ayhan şu değerlendirmeyi yaptı:
-“Bölgedeki restorasyon çalışmaları ve emlak hareketliliği, geleneksel mimarinin sürekliliğini tehdit ediyor”
Ayhan: "Safranbolu’da özellikle tarihi konakların restorasyonu ile satışı artarken, yeni yapıların geleneksel Türk evi mimarisine uygun yapılmaması ise endişe yaratıyor. Miras yoluyla hissedarlar arttıkça, bazı evlerin önünde satılık ilanı yazılarının daha da çoğaldığını görüyoruz. Ancak, bölgenin kimliğine uygun olmayan projeler, turizm açısından olumsuz etkiler yaratabilir. Bu nedenle, hem alıcılar hem de satıcılar çok daha bilinçli olmalı, restorasyon ve inşaatlarda geleneksel mimarinin esas alınması gerekiyor." dedi.
Safranbolu’da tarihi konaklarda satılık yazısının artmasıyla birlikte, hem turizm destinasyonunu hem de mahalle sakinlerini olumsuz etkilediği görülüyor. Safranbolu’nun özgün mimari yapısının korunmasının önemine vurgu yapan, Emlakçı Ayhan ile yapılan görüşmede, bölgedeki satış trendleri ve mimari uyum konuları detaylandırıldı.
Ayhan sözlerine şöyle devam etti:
"Ünlü sanatçı Hakan Peker’in restore ettiği ev gibi, bölgedeki tarihi konakların aslına uygun restore edilmesi, hem bölgenin kültürel değerlerinin korunması hem de turizm gelirlerinin artması açısından büyük önem taşıyor. Ama herkes bu duyarlılıkta olmayabiliyor ya da duyarlı oluyor ancak maddi açıdan imkanı sınırlı kalıyor. Bu konuda tarihi bir evin satışında, aslına uygun yenilenmesi şartı konularak, bununda en geç 1 yıl gibi bir sürede yapılması gerekebilir. İtalya’da bugün 1 Euro’ya ev alıyorsunuz deniliyor ama aslına uygun yenilenmeyi şart koşuyor. Burada bu uygulamaları ancak bilinçli alıcılar üstleniyor. Evlerde yaşam olmadıkça satın alınmasının bir manası da kalmıyor. Sit alanındaki evi koruma altında değilse villa tarzı geniş balkonlu, garaj kapılı ve özgün duvarların yıkıldığı modern yapılar yapılıyor, bu yapılar geleneksel yapıya uygun olmadığında, bölgenin bütünlüğüne ve özgünlüğüne zarar veriyor."
Emlakçıların, Safranbolu’nun kent dokusunun korunması adına, yerel yönetimler ve inşaat sektörü ile birlikte hareket etmesi gerektiğine dikkat çeken Ayhan, ayrıca bölgedeki emlak piyasasının sürdürülebilirliği için, restorasyon ve yeni yapımların geleneksel mimariye uygun olarak yapılması gerektiğine işaret ediyor.
Safranbolu’da, tarihi mirasın korunması ve ekonomiye katkı sağlayacak doğru adımların atılması, bölgenin geleceği açısından büyük önem taşıyor. Gelişmeleri yakından takip edecek bağımsız bir denetim mekanizmasının, bölgenin turizm ve emlak piyasasının, kültürel miras değerleri çerçevesinde şekillenmesinde rol alması bekleniyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.