Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Başkan Vergili TMMOB Üyeleri  Bir Araya Geldi

Gündem Yayın: 23.02.2019 14:20
Yazar:
Başkan Vergili TMMOB Üyeleri  Bir Araya Geldi

Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili, TMMOB üyesi Mimar ve Mühendisler ile Büyük Kulüp’te akşam yemeğinde buluştu.

Yemek sonrası bir konuşma yapan Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili, “Değerli tekniker, mühendis arkadaşlarım hepinizi saygıyla selamlıyorum. Böyle bir camiada fazla mühendislik bilgisi dersi vermek bize zaten yakışmaz. hayıtımızın her alanını, her noktasını dizayn eden mühendislik bilgileri çağımızın gelişmesindeki en önemli unsurlardan birisidir. Önümüzdeki tıptan, çevreden, imardan aklınıza ne geliyorsa mutlak surete her noktada bulacağımız bir mühendislik hizmeti vardır. Sahada çalışanlar, sahada olayları planlayanlar mühendisliklerin en büyük özelliklerinden birisi benim gördüğüm kadarıyla her zaman 3 boyutlu düşünebilmelidir. Buda sizin dünya üzerindeki yaratmış olduğunuz fark olur. İnsanlara verilmiş özel yetenekler, insanların ülke için, dünya için hizmetlerinin farklılaşması. Biz bugüne kadar tüm yaşamım tamamını mühendislerin görüşünü alarak, mühendislerin fikirlerini alarak mutlak suretle o şekilde yönlendirmişimdir” dedi

2009 senesinde ilk Belediye Başkanı olduğum zaman Karabük’te muazzam bir mühendislik çalışması yaptırdım ve propagandaya bu şekilde başladım diyen Vergili “Neler yapabileceğimiz, Karabük’e neler verebileceğimiz üzerine yola cıktık ve şükürler olsun bugünlere kadar geldik. İcraatlarımız içinde hiç bir zaman şu şu şekilde olacak diye Karabük’e hiç bir şey dikilmemiştir. Fikirler alınmadan, mühendislik bilgileri alınmadan hiçbir icraat yapılmamıştır. Yapmış olduğumuz işler içinde yanlışlar olabilir mi? bu kadar büyük icraatlar içerisinde yanlış olmaması mümkün değil. Mutlaka eksiklerimiz, noksanlarımız olmuştur. Ama Karabük ile ilgili çok hayati konularda rantiyecilere, para stokçularına yol verilmeden Karabük’ün hayatı ile ilgili çok önemli kararlar alınmıştır. Türkiye’de bu tek örnektir. Yüzüncü Yıl mahallesindeki inşaatlardaki kat sayıların düşülmesi Türkiye’de tek bir olaydır. Herkes rant için 200 Evler gibi beton yığınları dikerken biz Yüzüncü Yıl mahallesini baştan bir yaşam alanına çevirdik. ve hiç kimseden tereddüdümüz olmadı. Bugüne kadar yapmış olduğum icraatın içerisinde bir gün dahi siyaset yapmadım. Hiç kimseyi sen şu partilisin diye ayırmadım. Burada her görüşten arkadaşlarımız var. Aynı şekilde Belediye Meclis Üyelerimizde her görüşten arkadaşımız var. 500 e yakın arkadaşımıza kumanya veririz. Bir tanesinin siyasi kimliğini bilmem. Bir sürü arkadaş işe alınmıştır hiç birisi siyasi referanstan veya siyasi kimlikten işe alınmamıştır. Bir tek amacım şu. Cenab- Allah bana bu görevi verdi.2009 senesinden bu tarafa teraziyi hiç bir şekilde oynatmadan her kesimin oyunu canı gönülden alarak Belediye Başkanlığı yapmaya devam ettim.

Son günlerde sizde sosyal medyalarda görürsünüz. Akademisyenler ile sahada çalışanların farklarını siz benden daha iyi biliyorsunuz. Arkadaşımız Karabük Belediyesi şöyle zararda diyor. Ben dedim ki biz Karabük’ü 10 senede Türkiye’nin en zengin belediyesi yaptık. İşçimizin maaşını bir gün dahi geciktirmedik, ikramiye alacaklarını 1 gün dahi geciktirmedik. 300 tane arkadaşımız emekli olurken 1 gün dahi mağdur etmedik. Şuanda kasamızda 21 trilyon lira para var. Kapımıza bu güne kadar alacak için bir Allahın kulu gelmedi diyoruz. Onların elinde şöyle bir şey var. Karabük Belediyesinin şu kadar borcu varmış diye konuşuyorlar. Ben diyorum ki bütün maliyeciler gelsin konuşalım. ben bununda uzmanıyım diyor. Bazı kişiler biliyorsunuz her şeyin uzmanı olur. Buradan hocama ufak bir gönderme yapmış olayım. Ben köyde büyüdüm. Sabah kalktım bir tane yumurta yiyeceğim kümese baktım hiç yumurta yok. Yan taraftaki komşudan bir tane yumurta istedim. Yumurtayı aldım yedim akşam kümese gittim. 5 tane yumurtam var, komşuma da bir tane borcum var bir tane yumurtayı verdim. Benim elimde kaç tane yumurta kaldı? 4 tane yumurta kaldı. Karabük Belediyesi böyle bir belediye işte. Sen yumurtanın bir tanesini komşuna verirsin. 4 yumurta da senin elinde olur. Teknik olarak başka türlü anlatamıyorum. Kanunlar, kitaplar anlatmama imkân yok. Belediye muhasebesi teknikleri ile anlatmama imkân yok. Şimdi herhalde bizim profesör hocamız benim anlatmış olduğum teknikten anlamıştır.” dedi

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Bu sütunlar 642 yıllık caminin sigortası

Kültür Sanat Yayın: 03.05.2024 20:24
İhlas Haber Ajansı
Bu sütunlar 642 yıllık caminin sigortası

Bolu’da 1382 yılında yapılan ve 2 yangın, 3 büyük deprem yaşayan Yıldırım Bayezid Camii’nin sigortası olarak adlandırılan denge sütunları ilk günkü gibi çalışıyor.

Bolu’da, Büyük Cami Mahallesi’nde bulunan ve 1382 yılında Osmanlı Padişahı Yıldırım Bayezid tarafından yaptırılan 642 yıllık tarihi Yıldırım Bayezid Camii, mihrabının her iki yanında bulunan denge sütunlarıyla görenleri hayrete düşürüyor. O yıllarda ahşap olan bu cami 1891 yılında yanmış ve 1899 yılında ise kubbeli olarak yeniden yapılmıştır. 1944 yıllarında hasar görürken orijinali yer yer bozularak onarıldı. Çiftminareli, tek kubbeli olan caminin iç mekanları Türk motifleri ile süslendi. 642 yıldır ayakta kalan Yıldırım Bayezid caminin en büyük özelliği mihrabın her iki tarafında dönen denge sütunları. Sütunlar caminin statik dengesini ve geçirdiği depremlerde herhangi bir hasar alıp almadığını gösteriyor. Yaşanan afet sonrasında eğer sütunlar dönmezse, caminin temelinde veya dengesinde bir bozukluk olduğu anlaşılıyor.

“Şu anda 650 yıllık bir yapının içerisindeyiz”

Her yıl binlerce yerli ve yabancı ziyaretçiye Bolu’yu tanıtan turist rehberi Levent Kahveci, “Şu anda 650 yıllık bir yapının içerisindeyiz. Yıldırım Bayezid Camii, Bolu’da bilinen ismiyle Büyük Cami’deyiz. Büyük Cami denmesinin sebebini açıklayayım. Osmanlı döneminde hüküm sürülen her yere ‘Cuma Camisi’ yapılırmış. Hanefi mezhebine göre ‘Cuma Camisi’ Cuma namazları en büyük camide ve hep beraber kılınmalıdır. Eğer en büyük cami dolmaz ise diğer camilerde kılınan namazlar geçersizdir. Bu yüzden Cuma namazının sonunda Zuhr-i âhir namazı da kılınır ki Cuma namazı kabul olmazsa o günkü öğle namazının yerine geçsin diye. O dönemde Cuma namazının ana amacı, yöneticiler namazı kıldırır, minbere çıkarak hutbeyi okurlar. Duyurulması gereken ne varsa halka duyururlar” ifadelerini kullandı.

“Buradaki sütunlar eğer hareket edebiliyorlarsa temelleri sağlam demektir”

Caminin çevresine yapılan hamamlar ve dükkanlara da değinen Kahveci, “Bu camiyi Yıldırım Bayezid, şehzadeliği döneminde yaptırmıştır. Bayezid, camiyi yakınında bulunan orta hamamla birlikte yaptırmıştır. Eskiden camiler külliye şeklinde yapılırdı. Yani caminin yanında mutlaka ya hanlar yapılır ya da dükkanlar yapılırdı. Oranın geliriyle cami kendini idame ettirirmiş. Bu cami 2. Abdülhamit döneminde bir tadilat geçirmiştir. Camiye birkaç ekleme de yapılmıştır. Bu caminin en güzel özelliklerinden bir tanesi mihrapta bulunan deprem sütunları. Anadolu’da birkaç camide daha bunların örneğini görmekteyiz. Buradaki sütunlar eğer hareket edebiliyorlarsa temelleri sağlam demektir” diye konuştu.

“Bu sütunlar, aslında camimizin sigortası”

Caminin mihrabında bulunan 2 sütunun, caminin sigortası olduğunu dile getiren Levent Kahveci, “Bu sütunlar, aslında camimizin sigortası olarak da adlandırılabilir. Temelinde herhangi bir kayma veya hasar oluştuğunda bu sütunlar dönmez hale gelir. Sütunlar dönmez hale geldiğinde de mimarlar anlarlar ki caminin temeli bakıma ihtiyacı vardır” dedi.